Avrupa’ya bedeliz!

Süper Lig’de teknik direktör ayrılıkları hız kesmiyor. 4 gün içinde 3 hoca takımlarına veda ederken 8 haftada gidenlerin sayısı 7’ye yükseldi. Gaziantep FK’da İsmet Taşdemir, Beşiktaş’ta Ole Gunnar Solskjaer, Fenerbahçe’de Jose Mourinho, Başakşehir’de Çağdaş Atan ile yollar ayrılırken son olarak Selçuk Şahin (Eyüpspor), Markus Gisdol (Kayserispor) ve Emre Belözoğlu’nun (Antalyaspor) biletleri kesildi. Geçen dönem ligde Ekim ayının ilk çeyreğinde 4 teknik adam ayılırken bu sene takımlarımız ayrılık şarkılarını çok daha fazla söyledi.
İTALYA&FRANSA İSTİKRAR ABİDESİ
İstikrarsız bir görüntü çizdiğimiz teknik adam konusunda Avrupa’da bize yaklaşabilen yine olmadı. Avrupa’nın 5 büyük ligi arasında 7 ayrılıkla 1 numaraya yerleşen Türkiye, İngiltere Premier Lig (2), Almanya Bundesliga (2), İspanya La Liga’nın (1) toplamını tek başına geride bıraktı. Fransa ile İtalya’da ise henüz gönderilen teknik adam olmadı.
HERKESE FARK ATTIK!
5 büyük lig dışında kalan ülkelerde de hoca sirkülasyonu bizim kadar yüksek değil! Komşumuz Yunanistan 5 ayrılık ile bizi takip ederken Rusya ve Portekiz 3’er, Avusturya, Belçika ve Hollanda liglerinde 2’şer, İsviçre’de ise 1 çalıştırıcının vedası yaşandı.
BİR GÖRÜŞ
Murat ÖZBOSTAN
TFF ile kulüpler ortak karar almalı
Süper Lig, dünyanın teknik direktör değişim oranının en yüksek olduğu liglerden biri. 8 haftada 18 takımdan 7’si (yaklaşık %39) hoca değişikliği yaptı.. Bu çok vahim bir gerçek.. Bu durum yıllardır kronik bir sorun; örneğin son 3 sezonda da benzer oranlar gözlendi ve istikrar rekoru bile sadece 6.5 yıl (Gordon Milne, Beşiktaş) gibi Avrupa standartlarının altında kalıyor. Türk futbolunda kulüp başkanları ve yönetimler, kısa vadeli başarıya odaklı. Birkaç maçlık kötü seri hemen “kriz” olarak görülüyor ve hocanın koltuğu sallanıyor. Taraftarlar da sosyal medyada anında tepki gösteriyor, bu da baskıyı artırıyor. Yönetimler kendini kurtarmak için de bu kararı alıyor.. Türk futbolunda “hoca değiştirme” bir gelenek haline gelmiş; istatistiklere göre Süper Lig’de ortalama hocanın görev süresi 1 sezondan az! Kulüplerde yönetim istikrarsızlığı (başkan değişiklikleri) da zincirleme etki yapıyor. Hızlı bir çözüm zor, ama kulüpler en azından sezon başında net bir vizyon belirleyip, teknik direktör kontratlarına “minimum 1 sezon garanti” maddesi ekleyebilir. TFF en azından bu olaya el atıp farklı kararlar alabilir. Değişim için hem kulüplerin hem de TFF’nin ortak hareket etmesi şart.
BİR GÖRÜŞ
BÜLENT TİMURLENK
Banka hesapları hep yükseliyor!
Bizde başarı ve başarısızlığın tarifi kişilere göre değişiyor. Örneğin geçmişte Kasımpaşa, 4 maç arka arkaya kazanan hocasını 4 maç kaybetti diye görevine son vermişti. Bu konuda parmakla gösterilen kulüptür. Teknik direktörler bu istikrarsızlığın baş aktörlerinden. Örneğin Emre Belözoğlu. Her yenildiğinde vazgeçeceksen bu mesleği yapmayacaksın. Buyurun Liverpool’un hocası, 3 maç üst üste kaybetti. Madrid derbisinde 75 yıl sonra kalesinde 5 gol gören Real’in hocası Xabi Alonso. Kulüpler bir sezonda istediği kadar teknik adamla çalışıyorlar. Hocalar için ise bu ikiyle sınırlı ama onların büyük birçoğu yıllık ücretinin tamamını alıp ya kenara çekiliyorlar ya da yorumculuk yapıyorlar. 3 günde başarı gelmez. Başarı derken, hedef nedir bunu bilmeyen kulüpler var. Bu yüzden böyle geldi, böyle gider. Şaşılacak bir durum yok, her şey ortada. Bence mağdur teknik adam da yok. Banka hesaplarını büyütüp bir sonraki teklifi bekliyorlar.