Kapuzbaşı Orman İşletme Şefliği bünyesinde görev yaptığını anlatan Bacaksız, yangınların yanı sıra kaçak ve usulsüz kesimle de mücadele ettiklerini belirterek, şunları kaydetti:
“Yahyalı Balcıçakır köyünde ikamet ediyorum, bu yörenin çocuğuyuz. Yakın yöremizde görev yapmaktayım. Görevimiz, bu güzide ülkemizi, yeşil vatanımızı korumak. Bu kurumda görev yapmaktan gurur duyuyorum. Tabii yaşam şartları zor ama elimizden geldiğince görevimizi dört dörtlük yapmaya çalışıyoruz.”
Arazideki olumsuzlukları en yakın ekibe bildirdiklerini dile getiren Bacaksız, şöyle devam etti:
“Arazide duman veya bir ateş gördüğümüzde en yakın ekibi harekete geçiriyoruz. Yangın çıktığında arazinin, dağın ismini, giden yolu, en yakın ekibe bildirmek ve nokta olarak yeri vermek zorundayız. Ekipleri, ‘Şu yoldan hareket edeceksiniz.’ diye bilgilendiriyoruz. O şekilde ilerleme yapıyorlar. Yangının çıkış zamanından bitiş zamanına kadar sadece sesimiz duyulur. Kısacası kurumun görünmez kahramanlarıyız. İletişimi telsizle sağlıyoruz. Telsizle irtibat kuramadığımız yerde telefon çekiyorsa telefonlarla irtibat kuruyoruz. Görev yaptığımız kule toplam 1856 rakımda bulunuyor, az bir yükseklik değil. Görüş alanı açık bir yer.”
Mustafa Harun da 10 yıldır kule görevlisi olarak görev yaptığını ifade etti.
İşini severek yaptığını belirten Harun, “Yeşil vatanımızı korumak istiyoruz. Köylülere de yardımcı oluyoruz. Yangın sırasında köylüler de bize yardımcı oluyor. Ormanlarımız dahil herkesi korumaya çalışıyoruz. Burada yatıp kalkıyoruz. Belirli izinlerimiz var ve dönüşümlü kullanıyoruz. Onun haricinde sürekli burada kalıyoruz. Kuleden 7 gün 24 saat gözetleme yapıyoruz. Yemeğimizi kendimiz hazırlıyoruz, sobamızı kendimiz yakıyoruz. Sürekli ayakta duruyoruz. Gözlerimiz sürekli ormanlara bakıyor.” diye konuştu.
