MANŞETLER

Ankara’da Libya Genelkurmay Başkanı’nı taşıyan uçak düştü! Ses kayıt cihazı ve karakutu bulundu | Yeni görüntüler ahaber.com.tr’de

Gazeteciler Zafer Şahin ve Orta Doğu Uzmanı Mete Sohtaoğlu, A Haber’de Cansın Helvacı’nın sunduğu Memleket Meselesi programına konuk olarak Ankara’da düşen ve Libya heyetini taşıyan jet kazasına ilişkin değerlendirmelerde bulunarak Libya yönetiminin mevcut durumunu ve olayın ardından yaşanabilecek muhtemel sonuçları değerlendirdi. 

LİBYA’DA ORDUNUN BİRLEŞMESİ SÖZ KONUSU MU? 

Gazeteci ve Orta Doğu Uzmanı Mete Sohtoğlu, yaşanan kazaya ilişkin Libya’nın üst düzey isimlerinin hayatını kaybetmesiyle yeniden kurulacak ordu ve Genelkurmay Başkanı’na dikkat çekerek; Kim atanacak ya da kim hangi ülkeye yakın? Neticede Dibeybe tarafından mı Genelkurmay Başkanı atanacak? Ama burada bir ılımlı ortam olduğunu düşündüğümüz zaman, Hafter’e bağlı bir kişi de Genelkurmay Başkan Yardımcısı olup, iki ordunun birleşmesi, silahlı gücün birleşmesi yönünde önemli bir adım mı, tarihi bir eşik mi aşılacak? Ben sadece gündeme getirmek istedim. İlk aklıma gelen, bölgeyi takip ettiğim için maalesef bunlar. Hani üzüntülü bir olay ama bugünün ertesi günü siyasi açıdan, jeopolitik açıdan, ekonomi, her açıdan çok önemli sonuçlara gebe. Libya neticede unutmayalım; Avrupa’ya en yakın olan ülke ve en az Türkiye kadar İtalya’nın da, Avrupa Birliği üyesi ülkelerin de dikkatle takip ettiği bir ülke her gelişme. Bu sebeple bunu biz gündeme getirmek istedik.” dedi. 

“LİBYA ÜZERİNDE HESAPLARI OLAN ÇOK FARKLI GÜÇ MERKEZLERİ VAR”

Gazeteci Zafer Şahin Haymana’da boş bir tarlaya düşen jet kazasının oldukça trajik ve zamanlama açısından manidar olduğuna dikkat çekerek; “Bir taraftan ben yabancı basın olayı nasıl görmüş diye baktığımda Genelkurmay Başkanı için “Libya’nın Birleşmiş Milletler’in desteklediği hükümetin önde gelen askeri figürü” diye bahsediyor AP mesela bu gelişmeyi. Oldukça ilginçtir. Şimdi Libya’da bu tabii BM’nin desteklediği hükümet vurgusu önemli. Yani Libya üzerinde hesapları olan çok farklı güç merkezleri var ve Türkiye’nin BM’nin desteklediği hükümetle geliştirdiği iyi ilişkiler, Mehmetçik’in orada olmasının belli başkentlerde yarattığı rahatsızlıklar söz konusu.”

“DOĞU AKDENİZ’DEKİ BİLEK GÜREŞİNİN YANSIMASI OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ MUHTEMEL”

Şahin, jetin Malta merkezli bir şirkete ait olduğunu belirtirken uçağın Türkiye’de düşmesiyle olası komplo teorilerin ortaya çıkabileceğine değindi.

“Burada hani bizde artık dilimize de böyle bir klişe olarak yerleşti ya, “zamanlama manidar”. Hakikaten zamanlama manidar. Yani ben son bir hafta, 10 gün içerisinde yaşanılan olayların ardından bir Malta şirketinden kiralanan bir jetin teknik bir arıza sebebiyle Ankara üzerinde düşmesi, Libya Genelkurmay Başkanı ve beraberindeki askeri heyetin hayatını kaybetmesinde illaki bazı komplo teorilerinin gündeme gelebileceğini ve bunun senin işaret ettiğin Doğu Akdeniz’deki o bilek güreşinin bir yansıması olarak değerlendirilmesinin kuvvetle muhtemel olduğunu düşünüyorum.”

“ÇOK ZENGİN HİDROKARBON YATAKLARI VE ENERJİ REZERVLERİNDEN BAHSEDİLİYOR”

Zafer Şahin kazanın ardından Lşbya’nın jeopolitik konumuna değinirken çok zengin hidrokarbon yataklarının ve enerji rezervlerinin olduğunu vurguladı: 

“Doğu Akdeniz bugün dünya egemenlerinin diyeyim hani gözünü diktiği, en büyük restleşmelerin, en büyük mücadele alanlarının başında geliyor Doğu Akdeniz. Çünkü Doğu Akdeniz’de çok zengin, işte uzun yıllardır dile getirilen bir hidrokarbon yataklarından, enerji rezervlerinden bahsediliyor ve bunun paylaşımıyla ilgili de çok farklı senaryolar gündeme geliyor. Geçmişte işte İsrail’i, Mısır’ı, Yunanistan’ı hep beraber işte oradaki hatta Güney Kıbrıs’ı da aralarına almışlardı. Türkiye’nin dirayetli tavrı ve kararlı tutumuyla o proje rafa kalkmak zorunda kaldı. Ama vazgeçtiler mi? Vazgeçmediler. Bugün mesela Kıbrıs adasının sürekli olarak uluslararası platformlarda gündemde olması, Kıbrıs üzerine çeşitli senaryoların yazılması da yine Doğu Akdeniz’deki bilek güreşiyle alakalı.”

“LİBYA VE TÜRKİYE ARASINDAKİ İLİŞKİDEN RAHATSIZ OLANLAR VAR”

Şahin öte yandan yaşanan uçak kazasının Türkiye-Libya arasındaki ilişkileri zedelemeye yönelik dış faktörün etkili olabileceği mesajını verirken Doğu Akdeniz’de yaşanan gerilimler ile uçak kazasının ilişkilendirilmesi gerektiğini vurguladı. 

“Bir başka Doğu Akdeniz’deki çatışma alanı da Türkiye ile Libya arasında imzalanan deniz yetki alanlarını belirleyen o anlaşma. Bu anlaşma imzalandığından beri zaten Türkiye ve Libya’nın BM tarafından tanınan hükümeti hedefti. Bugün böyle bir gelişme yaşanması, evet trajik bir durum, ciddi sonuçları olabilecek bir durum. Ama Libyalı makamlar bunun teknik bir arıza olduğunu duyurdular. Libya İletişim Başkanlığı’nın böyle yapmış olduğu bir açıklama olduğu belirtiliyor. Netleşince o tablo daha net görünecektir. Ama bunun işte orada bir Hafter realitesi var, Hafter’in kimlerle ne düzeyde ilişkiler kurduğu biliniyor. Bir Türkiye’ye yakın, BM tarafından da tanınan hükümet var. Ve yine Libya üzerinde Türkiye’nin kurduğu bu iyi ilişkilerden rahatsız olan bizim de komşumuz olan bazı başkentler var. Onların son dönemdeki saldırgan tavrıyla bu gelişmeler birlikte değerlendirilmeli.” ifadelerini kullandı. 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu