AK Parti Grup Başkanvekili Yıldız’dan Başkan Tugay’a; ‘Zihni Sinir belediyeciliği’ çıkışı!

İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkan Vekili Hakan Yıldız, mecliste gündeme gelen Çankaya Katlı Otoparkı yıkımı için, ”İzmir Büyükşehir Belediyesi; Vakıflar Bölge Müdürlüğü ve Ziraat Bankası’na diyor ki ‘Otopark ve alışveriş merkezi binasının yıkımı yerine güçlendirmesi üstün kamu yararı taşıması nedeniyle bize muvafakat verin.’ Muvakafat veriyor ortak, işleri yürütelim diye protokol yolluyor. “Ben hissem oranında ödemeye hazırım.” demiş. Anıtlar Kurulu burayı birinci derece arkeolojik sitten üçüncü dereceye düşürmüştür. Kurula sunulmuş bir proje var mı? Yok. Kamuoyu ile paylaşılmış bir proje gerçekten var mı? Yok. Şimdi bu bütün “yok, yok, yok, yok”ların içerisinde, alternatif oluşturduğunuz otopark alanınız var mı? O da yok. Yazısına bir dönüş bile yapmadığınız kuruma, şimdi “Gel, al.” diyorsunuz. Paydaşlar hazırken, paydaşları yok sayıp sonra da paydaşlara işi bırakmayı etik ve doğru bulmuyoruz. Siz sorumluluğunuzdan kaçmayınız. Dostları alışverişte görüşsün anlayışını terk edin Zihni Sinir işlerle kenti yormayın.
İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi Ekim Ayı birinci oturumunda gündeme gelen Çankaya Otopark’ı yıkımı ile ilgili konuşan AK Parti Grup Başkan Vekili Hakan Yıldız, Başkan Cemil Tugay’a art arda sorular sordu. Başkan Tugay’a seslenen AK Partili Yıldız, ” Bazı sorular soracağım; eksiklikleri nasıl gidereceğiz? Grup Sözcünüz ve değerli arkadaşlarınız konuştular. Burada hiç kimse, 2023 Kasım’ında İdare Mahkemesi tarafından artık kesinleşmiş olan riskli yapı üzerine bir yorum yapmadı. Bu bir riskli yapıdır. Buna Vakıflar itiraz etmiştir, davaya taşımıştır. Dava sonucunda dava kaybedilmiştir. Bilirkişi alınmıştır. Bilirkişi raporuna göre birtakım çalışmaların yapılması ilgili mahkeme tarafından, bilirkişice onaylanmıştır. Bilirkişi raporu ortada durmaktadır. Sizin biraz önce, “Bu mülkiyetin yüzde 46’sı Büyükşehir’e ait. Geri kalanın yüzde 5’i Ziraat Bankası’nın, geri kalanı da Vakıflar’a ait. Vakıflar ne yapıyor, diğer paydaşlar ne yapıyor? Bu yük niye bizim üzerimizde? Ve tek başımıza biz bunu niye yapıyoruz?” dediniz. Hazırlık yapan ekibiniz bir şeyleri atladı muhtemelen. Çok fazla daire başkanı değiştirdiğiniz için eksik bilgi akışı sağlandı ki bu metin, eksikliklerle dolu bir metin olarak İzmir kamuoyuna servis edildi. Niye? Çünkü diyorsunuz ki: “Vakıflar’a açık çağrım, Ziraat Bankası’na açık çağrım, gelin bunu alın.” Şuan mevcut Genel Sekreteriniz, o dönem Genel Sekreter Yardımcımızın Vakıflar’a yazdığı bir yazı var. Diyor ki: “Otopark ve alışveriş merkezi binasının yıkımı yerine güçlendirmesi üstün kamu yararı taşıması nedeniyle bize muvafakat verin.” Kime diyor? Vakıflar’a diyor.Ve aynı yazıda diyor ki: “Biz Ziraat Bankası’ndan muvafakat aldık.” Sonra Vakıflar ne yapıyor? Vakıflar da muvafakat veriyor ve bir protokol yolluyor size. Belki bu protokolden haberiniz yoktur Sayın Başkan! Ziraat Bankası ile görüşen Vakıflar, protokolde Ziraat Bankası ile ilgili şunu yazıyor: “Protokol kapsamında yapılacak iş ve işlemlere ilişkin giderlere, Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri çerçevesinde katılım sağlayacağız.” Kim diyor bunu? Ziraat Bankası söylüyor. Vakıflar da bir alt maddede diyor ki: “Biz de hükümler kapsamında giderlere katkı sağlayacağız.” Talebi yapan belediye olarak sizsiniz ama talep etmiyorsunuz. Diyorsunuz ki: “Güçlendirme, bütün bu çalışmaların tamamını yapacağım.”
Ve diğer iki ortak da “Evet, sana muvafakat veriyorum; buna karşılık bize düşen tüm masrafları karşılayacağız.” diyor. Peki o günden bugüne siz ne yapmışsınız? Hiçbir şey! Vakıflar Bölge Müdürlüğü, Ağustos 2025’te bir yazı daha yazıyor: “Büyükşehir Belediyesi, benden muvafakat istedin, verdim. Ekine protokol koydum, maliyetleri karşılayacağımı kabul ettim. Siz bu işlemlerle ilgili bana bu zamana kadar bir bilgi vermediniz. Siz bu konuda ne yapıyorsunuz?” diye size soruyor. Dönüp de “Vakıflar bir şey yapmadı.” demek, haksızlık. “Projeleri hazırlayacağım, teknik çalışma yapacağım.” diyen sizsiniz. Size de belediye olarak yetki vermiş. Ben size bu belgeleri göndereyim, siz de bürokratlarınıza sorun. “Ben bununla ilgili eksik bilgi verdiniz.” diye sorun.
DERDİMİZ ÜZÜM YEMEK, BAĞCIYI DÖVMEK DEĞİL
Anıtlar Kurulu otopark alanını birinci dereceden üçüncü dereceye düşürdüğünü hatırlatan AK Parti Grup Başkan Vekili Hakan Yıldız, ”Bugün üçüncü derecede neler yapılabileceğini değerli meclis üyeleri bilir. Yine aynı Anıtlar Kurulu ilgili kararda demiştir ki: “Ayrıca parselde yapılan otopark işlevi ve kullanımının devam etmesinin, bölgenin ihtiyaçları doğrultusunda kamu yararı taşıdığı göz önüne alınarak; söz konusu parseli kapsayan, kararımız ekteki harita koordinatlarında gösterilen alanın birinci derece arkeolojik sitten, üçüncü derece arkeolojik sit alanına dönüştürülmesinin; parselin tapu kayıtlarında yer alan birinci derece arkeolojik sit alanı tanımının şerhinin terk edilerek ‘kentsel sit arkeolojik sit alanı’ eklenmesinin; yapılan işlemlere yönelik belgelerin Kurul Müdürlüğü’ne iletilmesini; söz konusu alana, koruma alanına yönelik imar planı değişikliğinin hazırlanarak iletilmesine karar verilmiştir.” Sayın Başkan, sormak istiyorum: Biz kurul kararına uygun bir imar değişikliği yaptık mı? Yani Kurul’un kararını bugüne kadar niye yapmadık? Derdimiz üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil.”
YOLLANAN PROTOKOLE NİYE CEVAP VERMEDİNİZ?
”Bugün Kemeraltı esnafını dolaştığınız zaman otopark ile ilgili kaygılarını anlarsınız.” diyerek sözlerine devam eden AK Parti Grup Başkan Vekili Hakan Yıldız, ”Bir taraftan bilirkişi raporu açık, her kattan analiz yapılarak gelecek bir sonuç var mı? Varsa bizimle paylaşın. Vakıflar üzerine düşeni yapmış mı? Sizin talebiniz üzerine muvafakat vermiş. Siz bugüne kadar ne yaptınız? Size maliyetle ilgili bir protokol yollamış. Siz bu protokole niye cevap vermediniz? Bu güçlendirme maliyetinin yüzde 46’sı sizinse, yüzde 54’ü bana ait diyen iki kurum, “Ödemeye hazırım.” demiş. Siz ne yaptınız? Hiçbir şey. Ortada gerçekten çalışılmış bir maliyet var mı? Hayır. Kurul, güçlendirmeye izin veriyorum demiş mi? Demiş. Bununla ilgili tabii ki kurula gideceksiniz, proje hazırladığınızda bu çok doğal bir şey. Ama 1’den 3’e almış, üstün kamu yararı görmüş. Buna karşılık demiş ki: “Sen zaten bunun temelleri yapılırken muhtemelen arkeolojik kalıntılar taşınmıştır. Ancak yine de burada bir çalışma yapılırken bana sor.” demiş. Çok doğal. Kurul karşı mı? Değil. Kurula sunulmuş bir proje var mı? Yok. Kamuoyu ile paylaşılmış bir proje gerçekten var mı? Yok. Şimdi bu bütün “yok, yok, yok, yok”ların içerisinde, alternatif oluşturduğunuz otopark alanınız var mı? O da yok. Zihni Sinir ifadelerle karşı karşıya kalıyoruz kamuoyunda. Nedir? “Ring sistemi kuracağız.” Nerede kuracaksınız? “Eşrefpaşa’dan getireceğiz.” Eşrefpaşa’daki otopark kapasitesi 150. Burada ise günde 4 bin araç giriyor. Eee, ne yapacaksınız? “Kahramanlar’dan ring sistemi getireceğiz.” Kahramanlar’dan zaten Alsancak’a bir ring sistemi yapıyorsunuz. Abonelik sistemleriniz var. Kaç tane elinizde sayı var?” dedi.
ÖNCE PAYDAŞLARI YOK SAYIP SONRA DA İŞİ PAYDAŞLARA BIRAKMAYI DOĞRU VE ETİK BULMUYORUZ
AK Partili Yıldız, konuşmasını şu şekilde sürdürdü, ”Gönül arzu eder ki orada bu bina olmasın. Agora’nın etrafı, hayal ettiğimiz gibi güzel olsun. İzmir’in kalbi Anafartalar Caddesi’ni her 9 Eylül’de yürüdüğümüzde ne kadar kötü göründüğünü hepimiz biliyoruz. Bölgesini bu kadar iyileştirmeyi beklediğimiz bir yerde, Kemeraltı esnafının canlı durması için bu otoparka ihtiyaç olduğu bir yerde gerçekten de bir alternatifiniz var mı? Bence yok. Belediyenin asli görevi, otopark sorumluluğu İzmir Büyükşehir Belediyesindedir. Şimdi otoparkı yapacak olan sizsiniz. Yıllarca İzmirliden otopark ücreti alan sizsiniz. Kemeraltı’na doğru düzgün alternatif koyacak olan sizsiniz. Bizim durduğumuz nokta şu: Gerçekten de bir analiz yapıldığına inanmıyoruz. Lütfen bizim önümüze koyunuz. Paydaşlar hazırken, paydaşları yok sayıp sonra da paydaşlara işi bırakmayı etik ve doğru bulmuyoruz. Siz sorumluluğunuzdan kaçmayınız.” dedi.