Ahmet Özer ilk kez savunma yaptı: “Böyle bir şeyle itham edilmek benim için zuldür”


İstanbul’da silahlı terör örgütü PKK/KCK üyesi olmak iddiasıyla tutuklanmasının ardından Esenyurt Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ahmet Özer’in 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasına başlandı.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Marmara Cezaevi karşısındaki salonda yapılan duruşmaya tutuklu sanık Özer getirildi.
Duruşmaya CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bazı CHP milletvekilleri ve partililer de izleyici olarak katıldı.
Kimlik tespitinin ardından Özer’in savunması alındı.
“BÖYLE BİR ŞEYLE İTHAM EDİLMEK BENİM İÇİN ZULDÜR”
“Böyle iddialarla muhatap olmak, barışa ve bilime kendini vermiş biri olarak beni yaralıyor.” diyen Ahmet Özer, “Yaşamım boyunca insan haklarından, demokrasiden ayrılmadım. 2011 yılından itibaren PKK ve başka bir ideolojik düşünceyle bağlantım olmadı. Böyle bir şeyle itham edilmek benim için zuldür.” şeklinde konuştu.
“BURADA OLMAMIN NEDENİ ESENYURT BELEDİYE BAŞKANI OLMAM”
Ahmet Özer savunmasına şöyle devam etti:
“Bugün barış sürecinde yürütülenler, benim yıllarca savunduğum görüşlerdir. Bu süreçten memnuniyet duyduğumu belirtmek istiyorum. Benim burada bulunmamın birinci nedeni Esenyurt Belediye Başkanı olmamdır.
Ben Esenyurt Belediye Başkanı olmasaydım üniversitelerde belki de rektör olacaktım, profesör olacaktım. Ben üniversitelerde olsaydım belki de beni barış sürecinde konuşma yapmaya çağıracaklardı.
Ben Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atayacakları için buradayım. Eskiden beri ‘Esenyurt’u alan İstanbul’u alır, İstanbul’u alan Türkiye‘yi alır’ denir. Bana bu yapılanlara Esenyurt halkının yüzde 80’i itiraz ediyor.”
“BU AKLA, MANTIĞA, HUKUKA UYGUN MUDUR?”
Hakkındaki iddiaların tümünü reddettiğini söyleyen Ahmet Özer, “Biliyorsunuz ki İmralı görüşmelerinde benim ismim geçiyor ki bu iddiaları kesinlikle reddediyorum. Benim irademin dışında üçüncü şahıslar arasında yapılan konuşmada adımın geçmesi nasıl mümkün olabilir Sırf bir insanın kendi iradesi dışında üçüncü şahıslar arasında adının geçmesi o kişiyi nasıl suçlu kılar, örgüt üyesi yapar. Bu akla, mantığa, hukuka uygun mudur?” ifadelerini kulandı.
İddianamede suçlandığı bir diğer olayın ise yaptığı bir taziya görüşmesi olduğunu kaydeden Ahmet Özer, şöyle devam etti:
“Bir taziye telefonu nedeniyle suçlanıyorum. Van’da Mehmet Kaya’nın babası vefat etmiş. Mehmet Kaya’yı arıyorum, ‘Başınız sağolsun, aileniz sizin gibi değerli evlatlar yetiştirdi’ demişim. Meğerse bu Mehmet Kaya’nın iki kardeşi örgüt üyeliğinden içeride. Ben onlara bunu söyledim diye suçlanıyorum. Bunun neresi suç olabilir.”
Özer şöyle devam etti:
“HTS kayıtları iddiasına gelecek olursak, 694 teröristle görüşmüşüm. Takdir edersiniz ki aradığım kişilerin adli kayıtlarının olup olmadığını bilmem, görüşmelerden önce GBT araştırması yapamam. Kim nedir, bir yargılaması var mı, yok mu, adli işlem geçirmiş mi, geçirmemiş mi bunu bilmem mümkün değildir.
Ayrıca bu 694 kişiyi ben mi aramışım, onlar mı beni aramış o da belli değil. Konuşmaların içeriği belli değil, ne zaman aramışım, aranmadan önce mi sonra mı adli işlemleri olmuş, bütün bunlar belirli değil.”