YAVUZ DONAT / Zafer haftası kadınları

Dumlupınar‘da… Çiğiltepe, Anıtkaya, Yüzbaşı Agâh Efendi Şehitliği’nde… Kadın ziyaretçi sayısının erkeklerden fazla olduğunu söylesek… Yanılır mıyız?
Saymadık elbette… Ama dikkatimizi çekti.
Başı açık… Başı kapalı… Değişik illerden… Her meslekten… Çoğu ev kadını… Yaz tatilinden dönenler… Kütahya‘daki, Afyonkarahisar‘daki şehitliklerin ziyaretçileri.
Araç plakaları… Adana da var, Erzurum da… Konya da var, Samsun da.
Ve Avrupa‘daki gurbetçilerimizin araçları. Kadınlar… Şehitliklere çiçek bırakanlar… Dua edenler… Fotoğraf çektirenler… O kadar çok ki.
Aklımıza… “Kurtuluş Savaşı’nın kahraman kadınları” geldi.
***
Kastamonu
Kadınlar bir etkinlik düzenliyorlar… 29 Nisan 1921.
Kurtuluş Savaşı’na destek… 15 bin 750 kuruşluk bilet satıyorlar. Rozet satışı… 1630 kuruş.
Çok duygulanan bir kadın kulağındaki küpeyi bağışlıyor.
Bir şehit yüzbaşının eşi, boynundaki altınları veriyor. Bir başka şehit subayın eşi… Yaptığı bağış, evindeki karyolası.
***
İnebolu-Ankara hattı
Kurtuluş Savaşı… İnebolu-Kastamonu-Ankara hattı çok önemli. Deniz yoluyla gelen silah, mühimmat, teçhizat cepheye taşınıyor.
Kadınlar… Her yaşta… Görev başında.
Atatürk… “Gözüm cephede, kulağım İnebolu’da” diyor.
Kastamonu… Açıksöz Gazetesi… 4 Temmuz 1921:
“Sırtımda yavrumun yavrusu yetim,
Önümde arabam ‘gâh’ dedim gittim,
Tam sekiz günde işbaşı ettim,
Geriye döndüm ölmüş Keziban Durmuş.”
***
Film gibi
Cezayirli Rıza… Fransız ordusunda asker… Görev yeri Zonguldak.
Osmanlı’nın çöküş dönemi… Savaş… Cezayirli Rıza, elinde mitralyözü… Türklerin safına geçiyor.
Sonra… Kastamonu’da memur oluyor… Nüfus memuru. Kızı var… Hatice.
Hatice nişanlanıyor… Mehmet’le. Gelinliği hazır.
Kurtuluş Savaşı… Desteklemek gerekiyor… Hatice gelinliğini Hilal-i Ahmer‘e (Kızılay) bağışlıyor… Satılsın… Parası ordumuza verilsin.
Hatice… Gelinlik olarak… Basma bir entari giyiyor.
Hâkimiyeti Milliye Gazetesi… 31 Ağustos 1921… Sayı 29… Sayfa 2.
Başlık: “Gelinin fedakârlığı.”
***
Kurtuluş Savaşı kahramanları
Şerife Bacı… Kara Fatma… Çete Ayşe… Nafize Kadın… Halime Çavuş… Nene Hatun… Gördesli Makbule… Halide Onbaşı… Yirik Fatma… Osmaniyeli Rahmiye Hatun… Ve daha niceleri.
Cepheye silah taşıyanlar. Daha da ötesi… Savaşanlar… Şehit olanlar.
Kütahya… Dumlupınar… Büyük Taarruz Şehitliği… Mezar taşlarını okuyorum:
Aydın-Merkez… Yusuf kızı Fatma… 21 yaşında şehit. Kütahya- Emet… Halil kızı Zeynep… 20 yaşında şehit.
Şehitlik kalabalık… Dua edenler… Gülleri sulayanlar.
***
Türk kadınlığı
İkdam Gazetesi… 10 Ocak 1920… Okuyalım: Anadolu’nun en uzak yerlerinde kadınların canlı hareketler göstermesi kalbimizi iftihar hisleriyle dolduruyor.
Demek ki Türkiye’nin en uzak köylerinde bile duyan, düşünen, düşündüğü gibi hareket etmesini bilen hayat dolu bir kadınlık, Türk kadınlığı var.
***
Demeç
Atatürk, demeç veriyor… 13 Temmuz 1923… The Saturday Evening Post… Yazar… Isaac Marcosson: Kadınlarımız eğitimde ve çalışmada erkeklerle eşit olmalı.
Yunanlılarla olan savaşta Türk kadınları, cephedeki erkeklerin yerine geçerek evlerinde her işi yapmış, hatta ordunun ikmal ve mühimmat taşınması işini üstlenmişlerdir.
***
Atatürk’ün sözleri
Atatürk, Konya‘da… 21 Şubat 1923… Hilal-i Ahmer (Kızılay) Kadınlar Şubesi’nde konuşuyor:
– Dünyada hiçbir milletin kadını, ‘Ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar gayret gösterdim’ diyemez.
Atatürk’ün konuşması uzun. Bir sözünü daha paylaşalım:
– Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir milletinde, Anadolu köylü kadınının üzerinde kadın mesaisi zikretmek zordur.
***
Mudurnu… Fatma kadın
Anadolu Ajansı, Mudurnu’da yaşanan bir olayın haberini geçiyor… 3 Şubat 1921.
Haber… Gazetelerde yer alıyor. Olay şu… Özetleyelim:
Hava soğuk… Kar fırtınası… Camii Kebir Mahallesi… Fezzal oğlu merhum Mehmet‘in eşi Fatma kadının kapısı çalınıyor… Gece yarısı.
Gelen… Fatma kadının, asker kaçağı oğlu İsmail. Anne… Oğlunu eve almıyor. İsmail soğuktan donacak… Yalvarıyor.
Fatma kadının tepkisi: “Memleketin hizmet beklediği bir dönemde vatanına ihanet eden evladı tanımıyorum.”
Ve… Oğlu İsmail’i jandarmaya teslim ediyor.
***
Sivas
Kadınlar, Numune Mektebi’nde toplantı yapıyorlar… 26 Kasım 1919…
“Dernek kuralım.”
Ve kuruyorlar… 7 Aralık 1919. “Sivas Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Derneği.”
Valilik… Kuruluşu onaylıyor… 9 Aralık 1919.
Kurucular… Melek Hanım… Semiye Hanım… Şefika… Ve Emine.
Mustafa Kemal Paşa, 14 Ocak 1920‘de Denizli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Başkanlığı’na yazı yazıyor.
Sivas’taki kadınlar derneğini anlatıyor. Ve bu derneğin Denizli’de şubesinin açılmasını istiyor.
Sivas… Kadınların yaktığı meşale… Kadınların sesi… Dalga dalga yurda yayılıyor.
***
Kondüktör Rıza
Trenlerde bilet kontrolü yapan görevli… Kondüktör.
Henüz Soyadı Kanunu çıkmamış. Kurtuluş Savaşı yılları… Kondüktör Rıza, bir dörtlük yazıyor:
“Kadınlar da erzak, fişek taşıdı,
Yatakları toprak idi, taş idi,
Yedikleri tuzsuz, yağsız aş idi,
Beşikleri sırtında birer kahraman.”
Dörtlüğü gazeteye gönderiyor… Altındaki imza Kondüktör Rıza.
***
Tatil dönüşü
Ağustos bitiyor… Antalya‘dan… Bodrum‘dan…
Tatilden dönüyorsanız… Afyonkarahisar’daki şehitliklere uğramalısınız.
Kadın şehitler… Erkek şehitler… Çocuk yaştaki şehitler… Dualarınızı bekliyor.