KEREM ALKİN / Kripto para dünyası derinleşiyor


Küresel ölçekte hisse senetlerinin piyasa kapitalizasyonunun 2024 sonunda 120 trilyon doları gördüğü dünya ekonomisinde, son 10 yılın yükselen finansal varlığı ve çekim merkezi konumunda olan kripto paralar 3.8 trilyon dolarlık bir piyasa kapitalizasyonuna ulaştılar. Kripto paralar arasında en büyük piyasa kapitalizasyona sahip olan para birimi Bitcoin. 2.4 trilyon dolarla tüm kripto para kapitalizasyonunun tek başına yüzde 62‘sini temsil ediyor. Bitcoin’in hemen ardından, 435 milyar dolar ile Ethereum, 192 milyar dolar ile XRP geliyor. 2024’de piyasa büyüklüğü 5.7 milyar dolara ulaşan kripto para piyasası, 2025’de 6.5 milyar doları yakalayacak. 2033’e kadar yüzde 13-14 düzeyinde ortalama büyüme ile, 11.7 milyar dolara ulaşması bekleniyor.
Başkan Trump’ın mart ayında federal düzeyde kripto para rezervi tutulması yönündeki talimatı ile, ABD 198 bin 22 adet ve değeri 23,5 milyar dolar düzeyinde Bitcoin rezervi tutmaya başladı. Çin 190 bin adet ve 22,5 milyar dolar değer ile ikinci sırada yer alırken, Birleşik Krallık 61 bin 245 adetle ve 7,3 milyar dolar ile üçüncü sırada yer alıyor. Savaş çıktığı andan itibaren belki de finansal varlıklarını mobilize etme ihtiyacı hisseden isteyen Ukrayna‘nın kripto paraya yönelmesiyle, Ukrayna’nın elinde bulunan Bitcoin rezervinin 46 bin 351 adete ve 5,5 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaştığını görüyoruz. 13 bin 562 adetle Kuzey Kore, 11 bin 286 adetle Bhutan, 6 bin 257 adetle El Salvador, 240 adetle Venezüella şaşırtıcı olmasa gerek. Kripto para madenciliği ve veri merkezleri ile son dönemde öne çıkan Finlandiya‘da ise 90 adet, 11 milyon dolarlık bir rezerv görüyoruz.
Tüm bu gelişmeler ve devletlerin dahi kripto paraları artık rezerv olarak tutmaya başlaması, son üç yılda bitcoine küresel ölçekte büyük çapta kurumsal yatırımcıların da yönelmesini hızlandırınca, bitcoin altından daha az dalgalanan bir finansal varlık oldu. Altın son üç yılda ciddi bir fiyat dalgalanması gösterirken, bitcoin daha istikrarlı bir tablo çiziyor. Bitcoin başta olmak üzere, dijital ortamda kripto para üretimi, ihtiyaç duyulan veri merkezleri ve son dönemde öne çıkan yapay zeka odaklı veri merkezleri o kadar ciddi miktarlarda enerjiye ihtiyaç duymakta ki, dünyada en yüksek miktarda enerji kullanan ülkeler sıralamasında, yıllık bazda 183 twh (teravatsaat) ile Bitcoin’in adeta 24. ülke gibi enerji kullanıyor olması şaşırtıcı. Polonya ise, büyüklüğüne rağmen 167 twh ile Bitcoin’den daha az enerjiye ihtiyaç duyuyor.
Yüzde 100 elektrikli ve yüzde 100 dijitalleşmiş bir dünyanın ihtiyaç duyduğu veri miktarı o kadar dev boyutlarda ki, önümüzdeki dönemde en kritik başlıklardan birisi veri merkezlerinin enerji kullanımı olacak. Nitekim, IMF‘nin son raporu, 2030‘da yapay zeka odaklı olanlar dahil, veri merkezlerinin toplam enerji talebinin 2 bin twh‘a dayanacağını gösteriyor. Bunun anlamı, veri merkezlerinin Çin, ABD ve Hindistan’dan sonra dünyada enerji tüketiminde 4. sıraya yerleşmesi. Rusya bir basamak gerilerek, 5. sıraya düşerken, dünya genelinde elektrikli otomobillerin enerji talebi ise sanki bir ülkeymiş gibi, 2030’da bin 200 twh‘a ulaşarak, Japonya’nın önüne geçecek. Yüzde 100 elektrikli bir dünya ve yüzde 100 dijitalleşmiş bir iş hayatı ve günlük hayat dikkate alındığında, siber güvenlik ihtiyacı nasıl katlanacaksa, enerji talebi de katlanacak. Bu ölçüde bir enerji talep sıçramasını salt yenilenebilir ve temiz enerji kapasitesinin karşılaması mümkün gözükmüyor. Bu nedenle, 2040’a kadar fosil yakıtlara ihtiyaç ciddi bir şekilde devam edecek.