İsrail Suriye görüşmeleri sonrası Tel Aviv: Hermon Dağı’ndan çekilmeyeceğiz
The Times of Israel gazetesinin haberine göre, İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, uluslararası hukuka göre Suriye toprağı sayılan ancak İsrail işgali altında bulunan Golan Tepeleri ile Celile bölgesindeki yerleşimleri korumak için Cebel eş-Şeyh Dağı’ndaki (Hermon Dağı) ve çevresindeki işgali devam ettireceklerini bildirdi.
Savunma Bakanı Katz, ayrıca Suriye’nin güneyindeki “Dürzileri korumayı sürdüreceklerini” öne sürdü.
İsrail ordusu, Suriye’deki Dürzileri koruma bahanesiyle ülkenin güneyine aralıklarla saldırılar düzenliyor.

İSRAİL BASININDA “ANLAŞMA” İDDİASI
İsrail Savunma Bakanı Katz’ın Hermon Dağı’nda işgalin süreceği yönündeki açıklamaları, Şam ile Tel Aviv arasında yürütülen görüşmeler ve yerel basında çıkan iki ülke arasında “saldırmazlık uzlaşısı” niteliğinde bir anlaşma imzalanabileceği yönündeki haberlerin ardından geldi.
İsrail devlet televizyonu KAN’a konuşan üst düzey İsrailli yetkililer, Şam ile Tel Aviv arasında eylül ayı sonuna kadar bir anlaşma imzalanmasının hedef olarak belirlendiğini ileri sürdü.
KAN’a konuşan yetkililer, “saldırmazlık anlaşmasının” İsrail ordusunun devam eden saldırılarını sona erdirmesini ve Suriye’deki Dürzilerin korunmasını garanti edeceğini iddia etti.
Washington yönetiminin İsrail’i Suriye ile mümkün olan en kısa sürede bir anlaşmaya varılması için görüşmeleri hızlandırmaya çağırdığını aktaran yetkililer, “Trump’ın bu anlaşmayı mümkün olan en kısa sürede açıklaması önemli ve bu nedenle görüşmeler ilerliyor.” dedi.

TEL AVİV-ŞAM ARASINDAKİ GÖRÜŞME
Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani ve İstihbarat Başkanı Hüseyin Selame ile İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer bölgesel gerginliğin azaltılması amacıyla ABD’nin arabuluculuğunda 19 Ağustos’ta Fransa’nın başkenti Paris’te görüşme gerçekleştirmişti.
Söz konusu görüşmeye ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ın da katıldığı bildirilmişti.
Suriye devlet kanalı El-İhbariyye’ye konuşan bir hükümet kaynağı, görüşmede tarafların Suriye’nin toprak bütünlüğüne bağlılıklarını yinelediklerini ve ülkenin bölünmesini hedefleyen her türlü projeye karşı olduklarını vurguladıklarını belirterek, Süveyda’nın Suriye’nin ayrılmaz bir parçası olduğu ve Dürzi vatandaşların ulusal dokunun asli bir unsuru olarak görüldüğünün ifade edildiğini aktarmıştı.
Suriye’nin güneyindeki insani durumun da ele alındığına işaret eden kaynak, Süveyda ve Bedevi halkına yönelik insani yardımların artırılması ve zorlayıcı yaşam koşullarının hafifletilmesi gerektiği konusunda tarafların mutabakata vardığını belirtmişti.
Kaynak, 1974’te imzalanan ateşkes anlaşmasının yeniden etkinleştirilmesi için net bir mekanizmaya ihtiyaç duyulduğunun görüşmede dile getirildiğini, bu mekanizmanın İsrail’in Suriye topraklarına yönelik ihlallerini durdurmayı ve bölgede daha istikrarlı bir ortam oluşturmayı amaçladığını kaydetmişti.