Şimdiki çocuklar…


Çocukların bilgiye ihtiyaçları var mı?
Ebeveynler ve öğretmenler öyle düşünmeyi seviyorlar…
Oysa şimdiki çocuklar ihtiyaçlarından çok daha fazlasını biliyorlar; hem de sular seller gibi...
İlkokul üçüncü sınıftaki bir çocuk her gün sadece on dakika ekranlarla ilişkisi olsa, çevresindeki yetişkinleri hafife alacak enformasyon sahibi oluyor; hızlılar, uyanıklar, meraklılar.
Neyse ki, bunu gizlemeyi öğrendiler de çevrelerindekiler duruma tam olarak uyanamıyorlar.
***
Kabul etmek zorundayız…
Çocukların asıl ihtiyacı şunu bunu bilmek değil, bilgece düşünüp davranabilen yetişkinler…
Yani doğru düzgün “hayat bilgisi”ne muhtaçlar…
Bu farklı ve nadir bir şey…
Biliyorum, anne babalar hayatta, evlilikte, işte güçte zorlanarak ayakta kalmaya çalışıyorlar, kolay değil, tamam!
Bu arada çocukların zihni koşuyor, yetişkinler yorgunluk içinde tökezliyor.
***
Bu yaz “ballarım”la çok vakit geçirdim, her an birlikteydik.
Anladım ki…
Ekranlar, Google, sosyal medya, şu bu…
Eski çocuklardan çok farklılar.
Bugünün çocuklarının bizi anlamadıklarını söylemeyin sakın!
Gerçek şu ki…
Bizi ANLAYIŞLA karşılıyorlar.
***
Peki ekranlarla çocukların iç içe olmasının negatif sonuçları var mı?
Madalyonun öteki yüzü de var elbette…
Ebeveynler iki üç pedagogun baştan aşağı basmakalıp önerileriyle yetiniyorlar.
Oysa yeni yapılan çalışmalar iki yaşından önce ekranlarla tanışan çocukların konuşma bozukluklarını gösteriyor.
Neden?
Çünkü konuşmak insan ister, anne, baba, kardeş, nine…
Ekran bambaşka bir olgu…
Bütün bunları ciddiye almak, üzerinde durmak zorundayız.
Okulların açılmasına az kaldı.
Çocukları sadece severek bu işlerin altından kalkamayız, ciddiye alıp üzerinde durmamız gerek.
***
Şunu da not düşeyim…
Soykırımdan söz etmeden…
Siyonist barbarlığını konu etmeden…
Hepimizin bir “izleyici”ye çevrilişimizdeki derin “imtihan”ı görmezden gelerek herhangi bir konuyu ele almak zor…
***
NOT DEFTERİ
Ne zaman yaşamın kendi üzerimizde bir güç elde etmeyi şiddetle arzu edersek -sonsuz bir zenginlik, mutlak bir güvenlik, ölümsüzlük- o zaman arzu bir hırsa dönüşür. Bu bilgi ve hırs işbirliği yaptığında bela gelir. (URSULA K. LE GUIN / En Uzak Sahil)