HAŞMET BABAOĞLU / Barış palavrası, savaş gerçeği


Ekranda değilim, çubuğum yok, lafı dolandırmayı da sevmiyorum, dümdüz söyleyeyim…
Trump barış yapıyor diye anlatılıyor, barış aşağı, barış yukarı…
Aldırmayın, şova kanmayın!
Trump barış yapmıyor, DÜNYAYI SAVAŞA HAZIRLIYOR.
Bu gerçeği kafanıza çakın…
***
Yeni “Amerikan Dünya Düzeni” için son rötuşları yapıyor Trump…
Becerir beceremez ayrı konu…
Bu arada Nobel de alır Trump, ne önemi var, kimlere vermediler ki Nobel Barış Ödülü‘nü…
Fakat sorgulayacağınız bir nokta da şudur: Bu işler hiçbir zaman savaşsız olmadı, yeni düzenler, yeni paylaşımlar, yeni sınıflar ve yeni iktisat geniş çaplı savaşlar olmadan ortaya çıkmadı hiç…
Bu kez mümkün mü?
***
Anlaşmalar, barış için atılan imzalar, ateşkesler, ittifaklar…
Bütün bunlar içlerinde samimi barış, milletler arasında eşitlik ve refah hedeflerini barındırsın istiyoruz ama geçenlerde de yazdım ya; barıştan çok söz edilmeye başlandı mı, asıl büyük savaşların yaklaştığından korkacaksın…
***
Yazdıklarımı anlamakta zorlandıysanız, kendinizi zihnen 30 Eylül 1938’e ışınlayın…
Münih Antlaşması‘na…
Chamberlain ile Hitler’in o mesut el sıkışma görüntülerini bulun Google’dan ve tekrar tekrar bakın…
Bir yıl sonra 3 Eylül 1939’da İngiltere, Almanya‘ya savaş açmıştı…
***
Peki bugün ne oluyor?
Küreselci elitler ile ABD devleti çekişiyor.
Yeni Dünya Düzeni‘ni kim, nasıl kuracak çekişmesi bu…
Trump’ın arkasındakiler yeni düzenin Amerikan hegemonyasının tasarımı olsun istiyorlar.
Londra merkezli “küreselci elit” ise farklı yollar peşinde…
Trump’ın yolu eninde sonunda savaşlara çıkacak…
Londra’nın aklında ise yeni pandemiler, iklim krizi palavrasına bağlı sıkı düzenler var…
Hiç şüpheniz olmasın…
Her iki odak da gizli çekmecelerinde kaotik ve nüfus kırıcı planlar saklıyor.
***
Yaşayıp göreceğiz…
Ve zaman o kadar hızlı ki…
Birçok şey hemen önümüzdeki eylül, ekim aylarında tezgâha koyulacak ve belirginleşecek…
Sıkı duralım ve sükûnetle izleyelim.
***
NOT DEFTERİ
Bazen çağın değiştiğini işaret eden olaylar o kadar yavaş olur ki, gerçekleştikleri sırada fark edilmezler. Bazen de tıpkı şimdiki gibi olur, TV ekranından altyazının geçmesine yetecek birkaç saniye içinde her şey değişiverir. (DOUGLAS COUPLAND / Oyuncu-1)