OKAN MÜDERRİSOĞLU / Hürkuş ile Allahuekber beraberliği

Ağustos, Türk tarihinin zaferler ayıdır. Köklerini bilmek ise geleceği inşa etmenin ön şartıdır. 25, 26, 27 ve 30 Ağustos… Önümüzdeki hafta dört güne yayılacak etkinlikler, asırlar öncesinden bugüne gelen eşsiz birikimin bir kez daha hatırlanmasına vesile olacağı gibi yarınlara dönük kutlu yürüyüşü de motive edecek içerikte.
25 Ağustos’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve devlet erkânı Ahlat‘ta olacak. Ahlat yani “Kubbetül İslam!” Ahlat, Belh (Afganistan) ve Buhara (Özbekistan) ile birlikte İslâm’ın Kubbesi şehirlerden kabul ediliyor. Bu unvan Ahlat’ın; devrine damga vuran, sonraki asırları etkileyen ilim insanı, din adamı ve sanatkâr yetiştiren bir bilim ve kültür merkezi olduğunun da kanıtı aynı zamanda…
26 Ağustos’ta, Malazgirt Zaferi’nin 954. yıl dönümü kutlanacak. Anadolu’nun kapılarını Türklere açan, yurt yapan ve bin yıllık kardeşliği tescilleyen Malazgirt Destanı, bugünlerde “Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi” başlığı altında ayrı bir önem kazanmış durumda. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçen yıl bugünlerde “iç cepheyi tahkim etmeliyiz” mesajı ile başlayan 22 Ekim 2024’te MHP lideri Devlet Bahçeli‘nin muazzam çağrısı ile şekillenen “Terörsüz Türkiye” ideali, TBMM çatısı altında artık ete kemiğe bürünmek üzere. Tam da bu nedenle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, devlet ve millet kodlarını himaye ederek güncellemeyi esas alan değerlendirmeleri yeni bir dönüm noktasının habercisi olacak.
27 Ağustos ise… Cumhurbaşkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Savunma Sanayi Başkanlığı‘nın destek ve katılımları ile Aselsan’ın, Çelik Kubbe Projesi kapsamında “Gelecek 50 Yıla Atılan Temeller” programı ile taçlanacak. Yeni silah sistemlerinin teslimatları yapılacak ve Yeni Teknoloji Üssü Oğulbey’in temel atma töreni gerçekleştirilecek.
Ve nihayet 30 Ağustos… Zafer Bayramı; bu toprakları vatan haline getiren mücadeleyi ve değerleri yine ve yeniden yaşamaya ve yaşatmaya fırsat verecek. Irak’tan Suriye‘ye, Kosova‘dan Katar‘a, Somali‘den Libya‘ya kadar bölgesine huzur ve barış götüren Mehmetçiklerle buluşulacak. Şehitlerimizin aziz hatıraları, gazilerimizin kahramanlıkları her zaman olduğu gibi baş tacı edilecek.
Bu noktada, TUSAŞ’a da bir parantez açmak isterim. Önceki gün ana binaya girerken, hat sanatı ile bezenmiş, gurur abidesi hava araçlarına ilişkin tablolar dikkatimi çekti. Bunlardan ikisini yazının içinde bulacaksınız. “Hürkuş ile Allahuekber”, “ANKA ile Elhamdülillah” ve “ATAK Helikopteri ile Bismillahi Allahuekber” o kadar ustaca içi içe geçmiş ve birbirine yakışmış ki… Akıl, bilim ve azimle, imanı, inancı ve kararlılığı buluşturan bu eserler Türkiye’nin savunma sanayiindeki muhteşem başarısının da formülüydü bence…