Türkiye’nin caydırıcı gücü: Yerli silahlar | A Haber’de çarpıcı analiz: Terörsüz Türkiye sürecinin gelişmesini sağlayan yerli silahların etkisidir


Türk Savunma Sanayii, son yıllardır yüzde 80’e ulaşan yerli ve milli üretimleri ile adından söz ettirirken envanterine kattığı hava, kara ve denizdeki savunma sistemleriyle dünyanın ilgisini çekiyor. Gelişen teknolojiyi planladığı projelerine entegre eden Türk Savunma Sanayisi; yerli savaş uçakları, füzeler, deniz altı ve deniz üssü üretimleri ile eşi benzeri olmayan noktaya erişirken bir zamanlar hayal gibi görülen sistemler şuan envanter bünyesinde oluşuyla rakiplerinin gözünü korkutan seviyeye ulaştı. Yerli ve milli İHA, SİHA, Tayfun, Gazap, Hayalet, Siperi, Gürz , Gökberk, KAAN gibi birçok savunma sanayiine güç katarken öte yandan Türkiye‘nin ülke güvenliği açısında çağ atlatan noktaya getirdi. A Haber’de Gökhan Kurt’un moderatörlüğündeki Memleket Meselesi programına katılan uzman isimler Türkiye’nin yerli silahlarını masaya yatırarak çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
“GELİŞEN TEKNOLOJİYİ MUHAREBE SAHASINDA UYGULAYAN ORDULAR BAŞARILI OLMUŞTUR”
Askeri Stratejist Doç. Dr. Ali Fuat Gökçe, Türkiye’nin son 23 yılda artan savunma sanayiindeki teknolojilerinin ülkenin gücünü ciddi oranda artırdığını belirterek, “İsrail- İran savaşında dünya savaş tarihini incelediğimizde gelişen teknolojiyi muharebe sahasında uygulayan ve uyarlayan ordular daima başarılı olmuştur. Savunma sanayiinin güçlü olması caydırıcı etki uyandırır. İsrail-İran savaşına baktığımız zaman İran hava sahasında İsrail uçakları kol gezdi ve bombaladı. Bu örnekten bakacak olursak sadece hava taarruz sistemlerinin güçlü olması yetmez aynı zamanda hava savunma sistemlerinin de güçlü olması lazım.” dedi.