SAĞLIK

Ölümlerin birinci sebebi kalp damar tıkanıklığı

Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Ertürk, kalp damar sertliğine karşı uyardı. Prof. Dr. Ertürk, halk arasında damar sertliği (Ateroskleroz) olarak bilinen durum, aslında vücudun herhangi bir organını besleyen damarlardaki tıkanma olduğunu belirterek, “Eğer şah damarı tıkanmış ise felç, ayak damarları tıkanmış ise ayaklarda yara, gangren, ayak parmaklarının kesilmesi; kalp damarları tıkanmışsa kalp krizi olarak kendini gösterir” dedi.

20 KİŞİDEN BİRİNDE VAR
Kalp damarlarının (koroner arterler) kalbin etrafında bulunan ve kalbin beslenmesini sağlayan ortalama 3 mm çapındaki kan damarları olduğunu belirten Prof. Dr. Ertürk, “Kalp damar tıkanıklığının yüzde 90 sebebi, damar sertliği olarak adlandırdığımız ateroskleroz kaynaklıdır. Kalp damar sertliği kolesterol yüksekliği başta olmak üzere birçok risk faktörünün sebep olduğu, uzun yıllar boyunca kalp damarlarında meydana gelen kolesterol birikimi sonucu oluşan daralmalardır” dedi.
Prof. Dr. Ertürk, koroner arter hastalığı yani kalp damar tıkanıklıklarının, 18 yaş üzerindeki ortalama her 20 kişiden birinde görüldüğüne dikkat çekti.

KİMLER RİSK ALTINDA?
Kalp damar tıkanıklığı için kimlerin risk altında olduğunu ise Prof. Dr. Ertürk, şöyle sıraladı:
İleri yaş, cinsiyet ve ailede kalp damar hastalığı genetiği olması gibi değiştirilemez risk faktörleri önemli.
Şeker hastalığı (diyabet), hipertansiyon, kolesterol yüksekliği (hiperlipidemi).
Sigara kullananlarda gerçekleşen ölümlerin yüzde 50’si kalp ve damar tıkanıklığına bağlı. 50 yaşın altındaki sigara içenlerde kalp damar tıkanıklığı riski sigara içmeyenlere kıyasla 5 kat daha fazladır.
Hareketsiz (sedanter) yaşam.
Fazla kilolu olma (obezite).
Alkol tüketimi ve stres gibi kontrol edilebilir ve kısmi düzeltilebilir riskler.

SIRT, ÇENE VE KOLLARA YAYILAN AĞRIYA DİKKAT!
Kalp damar tıkanıklığı belirtilerini ise Prof. Dr. Ertürk, şöyle sıraladı:
Efor, soğuk hava, ağır yemek, rüzgârlı havalar ve stres sonrası, iman tahtasının (göğsümüzün ortası) üzerinde basıcı, ezici, sıkıştırıcı tarzda olan, sırta, çene ve kollara yayılım gösterebilen göğüs ağrısı.
Nadir olarak geğirme, baş dönmesi, nefes darlığı, sırt ağrısı, halsizlik, bitkinlik, çarpıntı gibi atipik şikayetlerle de karşımıza çıkabilir.
Bazı tipleri hiç belirti vermeyebilir ancak doktorunuzun yapacağı bazı testlerle tespit edilebilir.
Şeker hastaları ve yaşlılar bazen ön belirti vermeden geçirilmiş kalp krizi ile karşımıza gelebilmektedir.
Hastaların bazıları karşımıza ani damar tıkanıklığı nedeniyle kalp krizi ve kalp durması şeklinde çıkabilmektedir.

İLAÇLI BALON VE STENT
Hastaların bazılarının damarını açmak için açık kalp ameliyatı (bypass), bir kısmı içinse stent veya ilaçlı balon denilen anjiyo yöntemiyle yapılan girişimsel tedaviler yapıldığını söyleyen Prof. Dr. Ertürk, şöyle dedi: “Birden fazla damarı tıkalı veya ana damar tıkanıklığının eşlik ettiği ve ameliyat için damar yapısının ve diğer şartların uygun olduğu düşünülen hastalarda operasyon daha uygun bir seçenektir. Kişinin şeker hastalığı varlığı veya kalbin kasılmasının zayıfladığı durumlarda açık kalp ameliyatının planlanması daha faydalı sonuçlar vermektedir. Son dönemde çok gündeme gelen stentsiz olarak kalp damarlarının açma (ilaçlı balon) yöntemi ise sadece belli hasta gruplarında ve özel durumlarda uygulanması uygun olmaktadır. Geri kalan tüm hastalarımıza ilaçlı stent dediğimiz tedavi uygulanabilmektedir.”

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu