ESRA EZMECİ / Kapanmayan hikayeler yenileri için fırsattır

Birinin aniden sessizce gitmesi, kalbinizde boşluk bırakabilir. Ne bir mesaj, ne açıklama. Sanki buhar olmuş gibi… Ancak unutmayın, her son yeni bir başlangıca gebedir. Kendinize zaman tanıyın, iyileşin ve bir gün geçmişin yükünden özgürleşerek daha güçlü bir şekilde yolunuza devam edin.
Birini tanırsın. Her şey güzel başlar. Mesajlar atılır, gülüşmeler olur, sabahlara kadar yazışılır. İçinde kıpır kıpır bir umut… “Bu sefer olacak galiba” dersin. Derken bir sabah uyanırsın ve o kişi yok. Ne bir mesaj, ne açıklama. Sanki buhar olmuş gibi… İşte buna “ghosting” deniyor. Ghosting, birinin hiçbir şey söylemeden hayatından çekip gitmesi. Ne “hoşça kal”, ne de “ben gidiyorum…” Sadece sessizlik. Sanki hiç var olmamış gibi davranıyor. En acı kısmı da şu: Ne olduğunu bile bilmiyorsun. Nerede yanlış yaptın, neyi fazla söyledin ya da eksik kaldın… Cevap yok.
Ama belki de sorun sende değil. Belki karşındaki kişi bağ kurmaktan korkuyor. Yakınlaşmak, sevilmek, hele ki sevdiğini belli etmek… Kimilerine çok büyük geliyor. Çünkü bağlanmak cesaret ister. Hele kalbi daha önce kırılmış biriyse, “Ya tekrar incinirsem?” korkusu ağır basıyor. Bu yüzden bazı insanlar sevdiği hâlde kaçar.
BAĞLANMA KORKUSU NEREDEN GELİR?
Çocuklukta yaşanan ilgisizlik, güvensizlik, travmalar, terk edilme… Bunlar insanın içini bir kez yaktı mı, bir daha kimseye tam olarak güvenemiyor. Yakınlık kuruldukça, bir şeyler güzel gittikçe içinde bir ses başlıyor: “Dikkat et, yine terk edileceksin.” Ve sonra bir savunma mekanizması devreye giriyor: Uzaklaşmak. Bu insanlar çoğu zaman sevdiklerinden kaçar. Çünkü sevmek onlar için tehlike demek. Birine bağlandıklarında kontrolü kaybedeceklerinden korkarlar. Oysa sevmek, zaten biraz kontrolü bırakmaktır. Birlikte yol yürümektir. Ama o cesaret herkeste yok.
ASIL ACI GERİDE BIRAKILAN SESSİZLİKTEDİR
Ghosting sadece birinin sessizce hayatından çıkıp gitmesi değildir. Asıl acı, geride bıraktığı sessizliktedir. Ne olduğunu anlayamadan, hiçbir açıklama alamadan kalakalırsın. “Ben nerede yanlış yaptım?” diye düşünür durursun. Her mesajı yeniden okursun. Her anıyı kafanda döndürürsün. Bir ipucu ararsın. Ama hiçbir şey bulamazsın. İçin içini yer. Cevapsız kalmış sorular büyür, koca bir dağ gibi üstüne çöker. Suçluluk duygusu sarar her yanını. Belki fazla geldim, belki sıkıldım dersin. Kendini küçültürsün. Oysa ortada bir veda bile yoktur. İnsan bir “Hoşça kal” bile duymak ister. Bir açıklama bekler, bir sebep… Ama yok. Koca bir hiçlik. Sanki hiç yaşanmamış gibi davranılır. O kişi hayatından çekilir, ama senin içinden bir şeyler kolayca çıkıp gitmez. Kalırsın. Ne tam bırakabilirsin, ne de devam edebilirsin. Arada bir boşlukta asılı kalırsın. Kalbin kırılmaz sadece; özgüvenin de örselenir. Bir daha birine güvenmek, kolayca açılmak zor gelir. Çünkü bir sabah uyandığında her şeyin bir anda yok olabileceğini öğrenmişsindir. En kötüsü de budur zaten.
Belirsizlik. Yarım kalmak. Kafandaki binlerce soruya hiçbir zaman cevap alamayacağını bilmek. İçinden çıkamadığın bu sessizlik, zamanla bir sızıya, sonra koca bir yara haline gelir. Ve sen, o yarayı kimse görmese de her gün içinde taşırsın. Ghosting budur işte. Gitmekten de öte bir terk ediştir. Sadece seni bırakmaz, seni sana bırakır. Kendi zihninin içinde dönüp durmaya mahkûm eder. Ve o kişi yoluna devam ederken, sen kaldığın yerde çözülmemiş bir hikâyeyle baş başa kalırsın. Kapanmayan bir sayfa gibi…
O yüzden ghosting, sadece bir gidiş değil; insanı kendi sessizliğiyle baş başa bırakma şeklidir. En ağır, en görünmez, en içten içe kanatan terk ediştir. Unutma, birinin sessizce gitmesi senin değerini belirlemez; sadece karşındaki insanın duygusal olgunluğunu gösterir. Yanlış insanla karşılaştın, hepsi bu, şimdi başını dik tut ve yoluna devam et.
GHOSTİNG NEDEN BU KADAR ACITIR?
Çünkü ortada bir veda bile yoktur. Kapanmamış bir hikâye gibi kalır içinde. İnsan belirsizliğe dayanamaz. Terk edilmek zor ama en azından yüzleşme olur.Bir anda sessizliğin içinde kalırsın. Ne oldu, neden oldu, hiçbir fikrin olmaz. Kendini değersiz, terk edilmiş ve eksik hissedersin. Ama unutma: Bu, senin değersizliğin değil, onun yüzleşme cesareti olmayışıdır.Çoğu zaman ghosting yapan kişi “kırmak istemedim” der. Ama bir insanı cevapsız bırakmak, yüzüne “sen önemsizsin” demekten daha acımasızdır.
KAÇMAK KOLAY KALMAK ZOR
Bağlanma korkusu olan kişiler genelde ilişkiler derinleşince korkmaya başlar. Her şey güzelleşince bir panik gelir. “Beni bu kadar severse, bir gün benden vazgeçer” diye düşünürler. Bu yüzden önce soğurlar, sonra uzaklaşırlar. En sonunda da bir gün tamamen yok olurlar. Ne açıklama, ne vedalaşma. Ama esas mesele şu: Korkmak insani bir şeydir. Kaçmak ise bencillik. Bir insan korkabilir, ama bunu dürüstçe söyleyebilir. “Kendimi hazır hissetmiyorum” diyebilir mesela. Ama susmak, görmezden gelmek, yok saymak… Bu, sadece kendini korumak adına başkasını yakmaktır.
PEKİ YA GHOSTLANANLAR?
Kalan taraf hep kendini suçlar. “Ben fazla mı oldum?”, “Çok mu hızlı gittim?” diye düşünür. Ama aslında o kişi seninle değil, kendi korkularıyla savaşıyordu. Ve yenildi. Unutma, biri hayatından açıklama yapmadan gidiyorsa bu senin eksikliğin değil, onun duygusal olgunluğunun eksikliğidir. Kırılmadan da gitmek mümkündür. Ama bazıları bunu öğrenememiştir.
İYİLEŞMEK MÜMKÜN MÜ?
Bağlanma korkusu kader değil. İlişkiler emek ister. Kalmak, duyguları paylaşmak, korkulara rağmen elini tutmak cesaret ister. Kaçmak kolay ama hayat, kaçanları değil, kalanları yazar. O yüzden seviyorsan söyle. Gideceksen dürüst ol. Çünkü ‘sustum, gitmedim’ demek ‘kırmadım’ anlamına gelmiyor. Kırılmadan da sevebilmek mümkün. Ama önce korkularla yüzleşmek gerekiyor.
10 MADDEDE ÇÖZÜM
1- KENDİNİ SUÇLAMA
Unutma, ghosting senin değerini göstermez. Karşındaki kişi kendi sorunlarıyla mücadele ediyor olabilir. Kendini sorgulamak, üzülmek normal ama aşırıya kaçma.
2- DİREKT İLETİŞİM KURMAYI DENE
Birkaç gün içinde cevap gelmezse, “Merak ettim, her şey yolunda mı?” gibi basit ve sakin bir mesaj atabilirsin. Cevap alamazsan, zorlamamak en iyisi.
3- BEKLEMEYİ BIRAK
Belirsizlik can yakar. Ama karşı taraf dönüş yapmıyorsa, kendi hayatına devam etmek en sağlıklısı. Beklemek, değerini azaltır.
4- DUYGULARINI YAZIYA DÖKMEK
Hislerini bir deftere ya da telefona yaz. Bu, içini dökmenin ve süreci anlamanın en kolay yollarından biridir.
5- GÜVENDİĞİN KİŞİLERLE PAYLAŞ
Arkadaşların, ailen ya da destek alabileceğin biriyle konuş. Yalnız kalmak, kafanı daha fazla karıştırabilir.
6- SOSYAL MEDYAYI KONTROL ETMEMEYE ÇALIŞ
Karşı tarafın ne yaptığını takip etmek, içini daha fazla kemirebilir. Kendini bu durumdan uzaklaştır.
7- KENDİNE ZAMAN TANI
İyileşmek, anlamak zaman ister. Kendini zorlamadan, yavaş yavaş yol almaya bak.
8- KENDİNİ GELİŞTİRMEYE ODAKLAN
Yeni hobiler, spor, okumak ya da yeni insanlarla tanışmak seni güçlendirir. Kendini iyi hissetmek öncelikli.
9- GELECEĞE AÇIK OL
Ghosting yaşadın diye tüm insanlardan korkma. Yeni ilişkilerde açık ol, ama sınırlarını koru.
10- PROFESYONEL DESTEK ALMAYI DÜŞÜN
Eğer durum seni çok yıprattıysa, bir psikolog veya terapistten yardım almak iyileşmende hız ve derinlik katabilir.