BÜLENT TİMURLENK / İndirdi-Çekti-Attı


Güzel dilimize transfer dönemlerinde hiç gereği yokken dahil olan fiiller var. Osimhen’i “indiriyor” –Türkçesi: Getiriyorsun-, M. City’den Ederson‘u “Çekiyorsun –transfer ediyorsun- ve Arda’yı oyuna “Atıyorsun” –oyuna sokuyorsun- İndirip, çekip, attığın transfer dönemi son yıllarda ligin kendisinden çok daha fazla takip edilip, sosyal medyada yalan bedava olduğundan curcunası oyunun kendisinden daha fazla keyif veriyor kimilerine. Ariel fontu kaldırıp bütün sorunları çözen TFF, yine sezon öncesi sahaları denetlememiş. Sıcak yetmedi bir de kötü zemin… Ev sahibinin gereksiz yaptırdığı penaltı ve ardından Sara’nın nefis pasıyla başlayan Barış-Eren A.Ş. ile biten golünün ardından gözler elbette Sane’deydi. Muhteşem zeminlerde 10 yıl geçiren bir adamın yaptığı top kayıplarını zemine de bağlayabilirsiniz, 2-3 maç sonra kendisine geleceğine de. Okan Buruk‘un dizilişinin de oyununun da bir ezberi var. Oyun kurulumunda daha iyisini yapmak zorundalar ama Barış’ın en uçta oynadığı bir 90 dakikada forvet hattının bu kadar gezgin olması ev sahibinin başını yeteri kadar ağrıttı. VAR’da Türk hakemlerle devam ederken, doğru görüntüyü ekrana getirmekte geç kalan teknisyenlerin yetersizliklerini de gözden geçirsinler diyeceğim ama dediğimle kalacağım… 46’ya 3-0 ile girince tempo düşer, taraftar “Ederson ne zaman geliyor? Orta sahaya İlkay da yakışır” gündemine döner… “Makas çok açıldı” diyen kulüp başkanları başta Süleyman Hurma olmak üzere doğruları yapanları suçlayana kadar yaptıkları yanlışlar için aynalarla yüzleşmeli.