BEŞİKTAŞFENERBAHÇEGALATASARAYGÜNDEMSPORTRABZONSPOR

Zulme sessiz kalmayız

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) 38. Olağan Mali Genel Kurulu ve 4’üncü Ustalara Saygı Ödül Töreni’ne katıldı.
Başkan Erdoğan yaptığı konuşmada, “Rahmetli 8’inci Cumhurbaşkanımız Özal’ın yadigârı olan DEİK’i hem Başbakanlığımız döneminde hem de Cumhurbaşkanlığımız süresince güçlü biçimde destekledik. İş dünyamızın yurtdışında önünü açmak, karşılaştığınız sorunları çözmek, sıkıntılarınızı gidermek için samimiyetle mücadele ettik. Elimizi taşın altına koyduk ve hamdolsun sizlerle birlikte Türkiye’nin ekonomik, ticari ve üretim gücüne güç kattık. Dünyanın neresinde iş yaparsa yapsın işadamlarımıza, sanayicilerimize, yatırımcılarımıza, ihracatçılarımıza arkalarında Türkiye Cumhuriyeti Devleti olduğunu çok yakından hissettirdik. Bundan sonra da aynı hassasiyetle çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti: “Gerek bölgemizdeki çatışmaların gerekse küresel ekonomideki süregiden belirsizliklerin iş dünyamızda sebep olduğu tedirginliklerin farkındayız. Gazze’deki soykırımla başlayan, ardından İsrail’in Lübnan’a, Yemen’e, İran ve Suriye’ye saldırmasıyla artan jeopolitik riskleri de çok net okuyoruz. Bilhassa iş dünyamızın fırtınalı bir denizde yol almaya çalıştığı aşikârdır. Türk iş dünyası yeni durumlara adaptasyon kabiliyeti en yüksek kesimler arasında ilk sıradadır.
Bir başka hassasiyetimiz şudur: Vicdanı, adaleti, insan hayatı ve onurunu merkeze alan dış politikamızdan taviz vermeden Türkiye’yi çatışmaların ve gerilimlerin uzağında tutmak. Bunun için her adımı dikkatle hesap edilmiş ince bir siyaset izliyoruz. Ne zulme sessiz kalıyor ne de macera peşinde koşuyoruz. Ne pısırık davranıyor ne de muhalefetin kışkırtmalarına prim veriyoruz. Türkiye için, 86 milyonun tamamı için yüzünü ülkemize çevirmiş, mazlumlar için en doğrusu neyse onu kararlılıkla hayata geçiriyoruz.

TÜRKİYE BARIŞIN ARANAN AKTÖRÜ
Başkan Erdoğan, “Kendi ülkesini Batılı televizyon kanallarına şikâyet eden ezik siyasetçiler gibi değil hadiselere Ankara merkezli bakarak politikalarımızı belirledik. Bugün hemen herkes Türkiye’nin meseleleri okuma biçimini takdir ediyor. Türkiye barış masalarının aranan aktörü haline geliyor. Bugün Türkiye kendisine güveniyor, kendisine inanıyor. Özgüvenli bir şekilde hedeflerine doğru sağlam adımlarla ilerliyor. İnşallah çok daha iyi yerlere geleceğiz” ifadelerini kullandı.

MİLLİ GELİR 1 TRİLYON DOLARI AŞTI
Dış ticarette yine rekorlara imza atıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “28 Mart’ta 2 milyar 64 milyon dolar ile günlük mal ihracat rekoru kırmıştık. 2025 yılı Temmuz ayında ise 25 milyar dolar ile Cumhuriyet tarihimizin en yüksek aylık mal ihracatını gerçekleştirdik. Dış ticaret açığı son 9 ayın en düşük seviyesine indi. 2002’de yılda 36 milyar dolar ihracat yapan Türkiye’yi böyle aldık, sadece 1 ayda 25 milyar dolar ihracat yapan bir ülke haline getirdik. Ocaktemmuz ihracatına baktığımızda da yüzde 5.2’lik artışla 7 ayda 156.4 milyar dolara ulaştık. Kişi başına düşen gelirimiz 2024’te 15 bin 463 dolara, 2025’in ilk çeyreğinde ise 15 bin 971 dolara yükselmiştir. Milli gelirimiz ilk kez 1 trilyon doları aşmış ve 2025’in ilk çeyreği itibarıyla 1 trilyon 371 milyar dolara ulaşmıştır. 2002 sonunda milli geliri 230 milyar dolar olarak devralmıştık. 23 yılda 6 kat artırdık ve toplam 1 trilyon 371 milyar dolara yükselttik. Bu Türkiye ekonomisinin farklı bir lige yükseldiğinin ifadesidir. Savunma sanayiimiz 7.15 milyar dolarlık ihracat ve 180 ülkeye erişimle gurur kaynağımız oldu. Otomotiv sektörümüz 37 milyar doları aşkın ihracat hacmiyle Avrupa’da 4’üncü, dünyada 12’nci sıraya yerleşti” dedi.

GÜÇLÜ TÜRKİYE MÜJDESİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle tamamladı: “Şimdi Allah’ın izniyle kazananlar ile kaybedenlerin yerini değiştirecek olan tarihi bir sürecin içindeyiz. Sürecin sonunda inşallah sadece ekonomisiyle değil demokrasisiyle de kardeşliğiyle de güçlü bir Türkiye ile müşerref olacağız. Ülkesi ve milleti için hayal gören, bu ülkenin istikbalini düşünen herkesten bu hayırlı adıma samimi destek vermelerini rica ediyorum.”

İKİ TRİLYON DOLARLIK FATURA
“Sadece dış ticaret rakamlarında değil iç cephemizin tahkimatındaki çabalarımızda da güzel haberler alıyoruz” diyen Erdoğan şunları söyledi: “Terörsüz Türkiye sürecimizde bu hafta yeni bir evreye daha geçildi. Sürece siyasi desteği ve katılımı artırma çağrılarımız olumlu karşılık buldu ve TBMM’de bir komisyon kuruldu. Böylece Türk siyaseti psikolojik bir eşiği daha başarıyla aştı. Bir önyargıyı daha kırdı. Şurası bir gerçek ki bölgemizde yeni oyunlar oynanırken Türkiye’nin bu oyunları bozacak adımları kararlılıkla atması devlet aklının bir gereğidir. Etrafımızı saran bu ateş çemberinden özellikle mevzi kazanımlarla değil, stratejik bir yaklaşımla birbirimize güvenerek, inanarak güçlü bir irade ortaya koyarak çıkabiliriz. Ne yapıyorsak bunun için yapıyoruz. Cumhur İttifakı olarak yalnız elimizi değil tüm gövdemizi taşın altına işte bunun için koyuyoruz. Türkiye’nin yarım asırlık terörle mücadelesinin ekonomik faturası yaklaşık 2 trilyon dolardır. Terörün ekonomiyle birlikte ülkemize başka maliyetleri de oldu. Henüz ömrünün baharındaki nice gencimizi kara toprağa verdik. Ocaklar söndü, aileler parçalandı, çocuklar yetim ve öksüz kaldı. Ateş sadece düştüğü yeri yakmadı, hepimizin yüreği dağlandı. Terör sivil siyaseti de yıllarca esir aldı, baskı altında tuttu. Millet olarak biz kaybederken Türk’ün de, Kürt’ün de, Arap’ın da can düşmanı olanlar kazandı. Demokrasimiz kan kaybederken millet iradesine musallat olan vesayet odakları kazandı. Biz artık bu ülke, bu millet kaybetmesin diyoruz.”

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu