

Başkan Erdoğan, İstanbul’da “DEİK 38. Olağan Mali Genel Kurulu ve Ustalara Saygı Ödül Töreni Programı”nda konuştu.
Başkan Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları…
Merhum Özal çok farklı bir başbakan ve cumhurbaşkanıydı. Karşılaştığı onca zorluğa, onca engele, statükodan çıkar devşirenlerin takoz siyasetine rağmen, Türkiye’nin önünde yeni ufuklar açmış, devrinin çok ötesinde hizmetlere imza atmış bir devlet ve siyaset adamıydı. Rabbim ondan razı olsun, mekanını inşallah cennet eylesin diyorum. İnsan eseriyle yaşar, rahmetli Özal da eserleriyle, hizmetleriyle milletimizin kalbinde yaşamaya devam ediyor. Onun ülkemize bir armağını olan DEİK, Türk iş dünyasının uluslararası alandaki lokomotif kuruluşu olarak bu yıl 40. yaşını kutluyoruz.
Kolay olan değil zor olanı seçtik. Elimizi taşın altına koyduk. Türkiye’nin ekonomi ticari üretimine güç kattık. Pısırık davranmıyoruz. Vicdanı, adaleti, insan hayatı ve onurunu merkeze alan dış politikamızdan taviz vermeden ülkemizi gerilimlerin dışında tutmak için akıllı bir siyaset izliyoruz.
Afrika’nın daha önce kapısı çalınmamış ülkelerinden, kısıtlı varlığımızın olduğu Güney Amerika’ya, Asya’nın derinliklerinden, Orta Doğu’nun en sıkıntılı bölgelerine kadar her yerde sizlerin yanında yer aldık. Yurt dışı ziyaretlerimizde DEİK’in faaliyetlerine mutlaka vakit ayırın. Gümrüklerdeki sorunlarınızdan, tır şoförlerimizin meselelerine, bürokratik engellerden, teminat mektuplarına, bize ve bakanlarımıza ilettiğiniz her konuyla birebir ilgilendik. Kolay olanı değil, zor olanı seçtik. Elimizi taşın altına koyduk ve hamdolsun sizlerle birlikte Türkiye’nin ekonomik, ticari ve üretim gücüne güç kattık.
Dünyanın neresinde iş yaparsa yapsın iş adamlarımıza, sanayicilerimize, yatırımcılarımıza, ihracatçılarımıza, arkalarında Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin olduğunu çok yakından hissettirdik. Bundan sonra da aynı hassasiyetle çalışmaya devam edeceğiz.
Gerek bölgemizdeki çatışmaların, gerekse küresel ekonomide süre giden belirsizliklerin, iş dünyamızda sebep olduğu tedirginliklerin farkındayız. Gazze’deki soykırımla başlayan, ardından İsrail’in Lübnan’a, Yemen’e, İran ve Suriye’ye saldırmasıyla artan jeopolitik riskleri de çok net okuyoruz. İş dünyamızın fırtınalı bir denizde yol almaya çalıştığı aşikardır. Türk iş dünyası, yeni durumlara adaptasyon kabiliyeti en yüksek kesimler arasında ilk sıradadır.
PISIRIK DAVRANMIYORUZ
İhracatçılarımız başta olmak üzere şirketlerimizin yeni pazarlar bularak, yeni ortaklıklar kurarak bu sancılık dönemi başarıyla yönettiğini görüyoruz. Biz de bütün bu gelişmeleri yakından takip ediyor, doğuracağı risklerle beraber potansiyel fırsatları da dikkate alarak yeniden şekillenen küresel sistemde ülkemizi en iyi şekilde konumlandırmaya çalışıyoruz. Bir başka hassasiyetimiz şudur değerli arkadaşlar. Vicdanı, adaleti, insan hayatı ve onurunu merkeze alan dış politikamızdan taviz vermeden Türkiye’yi çatışmaların ve gerilimlerin uzağında tutmak. Bunun için her adımı dikkatle hesap edilmiş ince bir siyaset izliyoruz. Ne zulme sessiz kalıyor ne de macera peşinde koşuyoruz. Ne pısırık davranıyor ne de muhalefetin kışkırtmalarına prim veriyoruz. Türkiye için seksen altı milyonun tamamı için yüzünü ülkemize çevirmiş mazlumlar için en doğrusu neyse onu kararlılıkla hayata geçiriyoruz.
REKORLARA İMZA ATTIK
Türkiye, barış masalarının aranan aktörü haline geliyor. Bugün Türkiye kendisine güveniyor, kendisine inanıyor, özgüvenli bir şekilde hedeflerine doğru sağlam adımlarla ilerliyor. İnşallah çok daha iyi yerlere geleceğiz. Sizlerle çok daha fazlasını başaracağız. Ölçek büyüterek yola hep beraber devam edeceğiz. Değerli dostlar, bakın, bütün bunları ben hamaset olsun diye söylemiyorum. DEİK’in potansiyelini çok iyi bildiğim için bunları ifade ediyorum. Sizlere inandığım için, sizlere güvendiğim için kendimden bu kadar emin konuşuyorum. Geçtiğimiz günlerde ekonomimize dair çok önemli veriler açıklandı. Özellikle dış ticarette yine rekorlara imza attık.
Hatırlarsanız 28 Mart’ta 2 milyar 64 milyon dolar ile günlük mal ihracat rekoru kırmıştık. 2025 temmuz ayında 25 milyar dolar ile cumhuriyet tarihimizin en yüksek aylık mal ihracatımızı gerçekleştirdik. Dış ticaret açığı son dokuz ayın en düşük seviyesine indi. Sadece bir ayda 25 milyar dolar ihracat yapan bir ülke haline getirdik.
Etrafımızı saran bu ateş çemberinden birbirimize inanarak, güvenerek güçlü bir irade ortaya koyarak çıkabiliriz. Sabotajlara ve tahriklere karşı teyazkkuz halinde bu süreci yönetiyoruz.
Ayrıntılar geliyor…