Türkiye‘de açıklanan resmi verilere bakıyorsunuz, bir tarafta atıl işgücü oranı yüzde 32.9 ile tarihin en yüksek seviyesinde... Özellikle 25-30 yaş arasında, üniversite mezunu olup, iş bulamayan, hâlâ ebeveynlerinin desteklediği 4 milyondan fazla genç var. Diğer tarafa bakıyorsunuz, üretim yapan birçok sektör ara eleman bulamamaktan şikayetçi… Bu durum, birçok sektörde üretimi ve yatırımları olumsuz etkiliyor. En çok etkilenen sektörlerin başında da inşaat geliyor. İnşaat sektöründe bazı işçilerin maaşları doktor, mühendis, hatta yargı mensuplarının gelirini geçmiş durumda…. Nitelikli bir ustanın maaşı 150 bin lirayı buluyor. Boyacı, kalıpçı, sıvacı gibi teknik ara elemanı inşaatçılar artık rezervasyonla buluyor!
Peki çözüm ne?
Geçenlerde bu meselelere kafa yorduğunu bildiğim İnşaatçılar ve Gayrimenkul Geliştiricileri Derneği (İNDER) Yönetim Kurulu Başkanı Engin Keçeli ile biraz sohbet ettik. Mavi yaka istihdamında büyük sıkıntı olduğunu söylüyor. Bunun iki sebebi olduğunu belirtiyor. Birincisi, gençlerin masa başı işleri istemesi, ikincisi de ailelerin çocuklarının inşaat sektöründe çalışmasını istememesi… Keçeli, ağır iş olarak görülen inşaatı cazip hale getirmek gerektiğini belirtiyor.
‘Nasıl olacak’ derseniz…
Ortaokuldan itibaren bu işe gençleri yönlendirmek gerektiğini söylüyor. Engin Keçeli’ye göre, bu gençlere çıraklık eğitimi verilip, belirli bir maaş ödenmeli… Böylece hem gençler altın bilezik sahibi olur hem de aileler evlerine ek bir gelir gireceği için çocuklarını bu sektöre yönlendirir.
Anladığım kadarıyla, İnder dernek olarak bu işin öncülüğünü yapmaya hazır… Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı öncülüğünde, sektör paydaşlarının desteğiyle, eğitim kurumları ve eleman temini sağlayan ajanslarla birliktelikler kurulabilir. Uygulamalı çıraklık programları oluşturulabilir. Bu programlarda çıraklık yapmak isteyenler gerekli becerileri kazanabilir. Eğitim programlarının ardından da işe alınabilir.
Türkiye’de şehirleşme sürecinin devam ettiğini, iç ve dış göç nedeniyle konut talebinin yüksek olduğunu göz önüne alırsak, bir an önce sektörün feryadına çare bulmak zorundayız.
