Aslında başlık “diplomatik vesayet”ti.
Ne var ki bildiğimiz motoru, kelimenin Fransızca okunuşuyla (moteur) telaffuz edip yazan eski bir diplomatımızın serzenişi beni benden aldı.
Geçtiğimiz gün IDEF Fuarı‘nda Endenozya’yla 48 adet Kaan satışı için anlaşma imzalandı ya, beyefendi içerlemiş:
“Daha motörü dahil pek bir şeyi olmayan Kaan uçağını satıyorlar” diyor. “Daha önce de motörü olmadan Altay tankı ve Atak helikopteri sattılar” diye ekliyor.
Ya evet, böyle de zeki ve uyanıktırlar.
Türkiye‘nin savunma sanayii ihracatında dünyada 11. sıraya maketten farksız uçaklar, tanklar satarak ulaştığının bir tek onlar farkındadır. Ankara’nın ürettiği silahların yüzde 60’ını alan batı ülkeleri falan hala kazıklandıklarına uyanmamışlardır.
Yo hayır, girişte “diplomatımız” derken hata yapmadım.
Savaş uçağı piyasasını, tank pazarını elinde tutan Fransız, Amerikalı, Alman bir diplomattan bahsetmiyorum. Günlerdir Türk savunma sanayini konuşan İsrail’in memuru da değil. Ne yazık ki Hariceyimizden üç-beş yıl önce emekli olmuş biri.
Geçmişte Mavi Vatan‘da petrol doğalgaz aramak için gemi almaya kalkan ülkenin enerji bakanını, “SİHA yapacağım” diyen mucidini tehdit eden generallerin, batının tedrisatından geçmiş askeri vesayet artıklarının hariciyedeki muadillerinden.
Adının önemi yok, olsa yazardım. Diplomasi muhabirliği günlerinden kafamda kalan bir prototip.
Ömür boyu bağlı kalacağına, çıkarlarını savunacağına yemin edip elçisi olduğu devletin, ülkesinin katma değer üreten ihracat mallarının satışına kulp arayacak kadar devşirilmiş hariciyeci kafası tamamen tasfiye oldu mu, emin değilim.
Kolay da değil. Dil öğrenenin, birkaç batı başkenti görenin havası değişiyor. Çıktığı kabuğu beğenmiyor.
Ve ancak emekli olup CHP‘ye geçtiklerinde hangi başkentlere gönülden bağlı oldukları anlaşılıyor.
***
KARDEŞİN DUYMAZ EL OĞLU DUYAR
Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro bir törende konuşurken kürsüden donanmasının generallerine dönüp uyarıyor:
“İsrail’e kömür gitmiyor değil mi? Bu bir emirdir.”
Petro solcu, hatta eski bir gerilla
İsrail’den sinyal bekleyen bizdeki solcular anlamaz.
***
BÖYLE OL CİĞERİMİZİ YE MACRON
Geçtiğimiz günlerde Filistin’i tanıyacağını açıklayan Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un dün Türkçe attığı twit:
Az önce Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Gazze’deki durum ve iki devletli çözüm konferansı perspektifi hakkında görüştüm. İsraillilerin ve Filistinlilerin barış ve güvenliği için her şey yapılmalıdır.
Hadi bakalım…
***
AMAN TÜRKİYE TÖKEZLEMESİN
Bütün dünya yangınlarla mücadele ediyor.
2025’te 5.58 milyon hektar alanın yandığı Kanada’da mayıstan beri yangınlar devam ediyor.
Komşuda Atina yakınları ve Mora Yarımadası’nda Temmuz 2025’te başlayan yangınlar birkaç gündür sürüyor, bazıları yerleşim yerlerini tehdit ediyor.
İtalya’nın Sicilya adasında çıkan 86 aktif yangın haftalardır devam ediyor.
Türkiye’de ise Antalya, Mersin, İzmir, Eskişehir gibi bölgelerde yangınlar çıktı. Çoğu 1-3 gün içinde kontrol altına alındı. Ancak bu kez de Bursa, Karabük, Uşak yangınları başladı.
Muazzam bir mücadele veriliyor. İtfaiye erleri, orman işçisi, köylüler, jandarma, AFAD gönülleri…
Şehitler veriyoruz. Eskişehir’de yangına müdahale eden 10 kahramanın ardından dün de bir itfaiye erimizi kaybettik.
Böyle zor günlerde elbette eleştiriler olur. Yetersizliklerden bahsedilir. Ama Muharrem İnce’nin, türevlerinin ve gazetecilerinin yaptığı gibi, halkı galeyana getirecek yalan arayışına girilmez mesela.
Öyle ya, düzmece fotoğraflarla, yangına müdahale edenlere, çalışmaların koordinasyonunu yürütenlere karşı nefret körüklemek provokatörlüktür.
Allah korusun Türkiye bir savaşa mecbur kalsa, “Asker darbe yapmıyor, hükümetin gitmesi için büyük bir deprem ya da yangın lazım” diyen bu tayfanın halini düşünemiyorum.
