İLKER GEZİCİ / Gazzeli kız Rajab’ın sesini dünya duyacak

İtalya‘da bu yıl 82. düzenlenecek Uluslararası Venedik Film Festivali’nde gösterilecek filmler belli oldu. 27 Ağustos-6 Eylül tarihlerinde yapılacak festivalde Jude Law‘un Putin’i canlandırdığı ‘Kremlin Büyücüsü’, George Clooney ve Adam Sandler‘in başrolünde yer aldığı ‘Jay Kelly’, korku sinemasının usta ismi Guillermo del Toro‘nun yeniden yorumladığı ‘Frankenstein’, Yorgos Lanthimos ve oyuncu Emma Stone‘u bir kez daha bir araya ‘Bugonia’ gibi güçlü yapımlar arasında Filistin’deki katliama dikkat çeken bir film de yer alıyor. 5 yaşındaki Hind Rajab ile ailesinin Gazze’de 29 Ocak 2024’te araç içinde hedef alınmasını konu alan ‘Hind Rajab’ın Sesi’ isimli film, başkanlığını ABD’li yönetmen ve senarist Alexander Payne‘in üstleneceği jüriyi ve sinemaseverleri oldukça zorlayacağa benziyor. Film, geçen yıl Gazze’de altı aile üyesiyle birlikte İsrail güçleri tarafından öldürülen genç Filistinli kız Hind Rajab’ın hikâyesini anlatıyor. Rajab ve ailesi, Gazze Şehri’nden kaçarken araçlarına düzenlenen bombalı saldırıda amcası, teyzesi ve üç kuzeni hayatını kaybetti.
Rajab ve bir diğer kuzeni ise hayatta kalmayı başardı ve yardım istemek için Filistin Kızılayı‘yla (PRCS) iletişime geçti. Ancak Rajab kendisini kurtarmaya giden iki ambulans görevlisiyle birlikte 12 gün sonra ölü bulundu. Rajab’ın ölümü, Columbia Üniversitesi’ndeki protestolar başta olmak üzere dünya çapında protestoları tetikledi. Hatta Amerikalı rapçi Macklemore da Hind’s Hall adlı bir protesto şarkısı yayınladı. Tunuslu yönetmen Kaouther Ben Hania, ufak kızın öldürülmesine yol açan bu olayda gerçek telefon ses kayıtları da kullanmış. Nitekim yönetmen Ben Hania, Rajab’ın yardım dilediği sesi duymasıyla bu filmi yapmaya karar vermiş. Hania, yaptığı açıklamada “Hind’in annesiyle, o hattın diğer ucundaki gerçek insanlarla, ona yardım etmeye çalışan insanlarla uzun uzun konuştum. Dinledim, ağladım, yazdım. Sonra Hind’in gerçek ses kaydını kullanarak, tanıklıklarının etrafında bir hikâye ördüm ve şiddetin ekran dışında kaldığı tek mekanlı bir film oluşturdum. Bir çocuğun yardım isteyip de kimsenin gelmediği bir dünyayı kabullenemem. O acı, o başarısızlık hepimize ait. Filmin Venedik’e seçilmesinde çok mutlu oldum. Rajab’ın sesini herkes duysun” dedi. Sinemanın gücüyle bu katliama dikkat çeken filmin ilerleyen dönemde çok ses getireceği kesin. Çocukların ölmediği bir dünya istemek ne acı…
‘KARANLIK DÜNYA’NIN KIRIK HAFIZASI
Âşık Veysel’in çocukluğundan tanınmış bir halk ozanı oluşuna uzanan öyküsünü anlatan, Metin Erksan’ın yönettiği ve Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun senaryosunu yazdığı ‘Karanlık Dünya’ isimli filmin yapım aşamasını inceleyen sergi, Salt Galata’da açıldı. Film, Âşık Veysel’in hayatını anlatmak üzere yola çıkmış ama zamanla bir propaganda aracına dönüşmüş. Dolayısıyla sergi de bir filmin eksik parçalarından çok daha fazlasını ortaya koyuyor. 1950’lerin kırsal kalkınma söylemiyle biçerdöverler, dispanserler, idealize köy imgeleri filme sonradan eklenmiş.
Ozanın içli hikâyesi geri plana itilmiş. Sansür kurulu devreye girmiş, kurgu değişmiş, film Âşık Veysel’in Hayatı adıyla gösterime girmiş. Bugünse ortada ne tam bir film var, ne de tam bir hikâye. Sergi, bu kayıp anlatıya bir bütünlük kazandırmaya çalışmıyor. Aksine, eksiklikleriyle birlikte filmi bir dönem belgesi olarak ele alıyor. Sanatçı Mike Bode ve senarist Caner Yalçın’ın araştırması, filmi yeniden inşa etmiyor; onun nasıl dönüştürüldüğünü sorguluyor. Sergi 14 Aralık’a kadar görülebilir.