Ne çok şey var yazacak…
Ekran çubuklularının tanıdık kısır tartışmalarının ötesinde geleceğimizi ilgilendiren, tartışacak, sorgulayacak ne çok şey var…
Ama Gazze böyleyken başka şeyleri oturup konuşmaya mecalimiz kalmadı…
Klavye tuşlarına dokunan parmaklarım cümle kurmaktan kaçınıyor.
Gazzeli çocukları HEMEN, ŞİMDİ kurtaramayacak cümleler…
Hepsi çok anlamsız…
***
Oysa bugün size Goldman-Sachs gibi global finans elitlerinin yeni yaklaşımlarıından söz edecektim…
Şimdi de kronik hastalıkların tedavisinin ekonomiye yükünden şikayet ediyorlar.
Batı medyasında bu haberler çoktan boy göstermeye başladı.
Yakındır…
Açık açık yaşlılar ve kronik hastaları bertaraf etmeye kalkışırlar.
Sağlık sektörünü karlılık üzerine inşa etmenin sonunda gelip dayanacağı yer buydu, belliydi…
Şimdi bu adamların Gazze’yi, Filistinlileri önemseyeceğini ve devletleri bir çözüme doğru iteceklerine inanır mısınız?
***
Bazılarımızın hala pek insancıl, pek medeni bulduğu Batı ülkelerinin karanlık bir dönüşüm yaşadığını anlatacaktım bugün…
Mesela Kanada’da bir kızcağız moderna covid aşısı olduktan sonra felç geçiriyor.
Artık hem omurgası işe yaramıyor, hem de mesanesi problemli…
Her gün, her an yardıma ihtiyacı var.
Sağlık sektörü “bana ne?” diyor; devlet uzaktan izliyor…
Çünkü “verimlilik” ilkesine hiç uymuyor Kayla adındaki kızın durumu…
Peki en sonunda ne önerdiler kızcağıza?
Ötenazi…
Yani “kendini öldür!” dediler…
İşte böyle bir dünyada Gazze için çabuk ve kesin bir çare arıyoruz…
***
“İslam devletleri Gazze’yi yalnız bıraktı” deniyor…
Bir dakika!
İslam nerede?
İslam devleti ne?
Bu terimleri tartarak kullanın…
“Müslümanların yaşadığı ve yönettiği devletler” demek daha doğru olmaz mı?
Ve hepsinin bileklerinde global kelepçeler var ve anlaşılıyor ki, ne kadar çabalasalar soykırımı durdurmaya güçleri yetmiyor…
***
Sade insanlar yeryüzünün her köşesinde İsrail‘e isyan etmeye başladılar.
Eminim, buradan yeni bir dünya doğacak ama artık derileri kemiklerine yapışmış Gazzeli çocukların bekleyecek vakti yok!
***
NOT DEFTERİ
Zaman geçip gidiyor… Birisi gerçekten özel bir hap bulmalı… Erdem hapı, onur hapı. O zaman bile, o hapı insanlara zorla yutturmak gerekecek. (ROMAIN GARY / Cennetin Kökleri)
