YAZARLAR

HAŞMET BABAOĞLU / Haftanın notları: İyiliği bekleme, iyi ol!

Yeni Superman filmi için ilk yorumlar şöyle: “İnsanlar iyiliği ve dürüstlüğü özlüyor, o yüzden bu film tam zamanında geldi.”
Tamam! İşin bu yanını ezberledik.
Klişeler uçuşur, popüler kültür tüketicileri iyice aptallaştırılır…
Ama niye hep özlüyoruz kardeşim?
Niye bu özellikler bizde cisimleşmiyor?
Neden hep “dışarıdan” geliyor iyilik?
Niye iyiliği, dürüstlüğü ve “kurtuluşu” film gibi izliyoruz da, iyi, dürüst insanlar olup en azından kendi çevremizi toparlamıyoruz?
Yemeden içmeden, hikayelere boğulmadan biraz da bunu düşünsek ya…

***

Bir dakika!
Hollywood uzmanları süper kahraman filmlerinin yükseliş dönemleriyle Amerikan ordusunun yeniden sosyal sahneye çıktığı dönemlerle paralellik taşıdığını iddia ederler.
Hatta askeri endüstrinin finanse ettiği böyle filmler de oldu…
Yani Hollywood işi süper kahramanlar Pax Americana’nın bir parçasıdır.
Şimdi yeni bir kırmızı pelerinli Superman vizyona girdiğine göre, sağımızı solumuzu kollamakta fayda var…

***

Ha! Şu net…
Fragmanına baktım; Krypto (köpecik) çok şeker..
Nitekim, eleştirmenlere göre Superman’dan daha fazla ilgi görmüş ve film boyunca (meşhur tabirle ) “sahneyi çalmış.”

***

Uzun sürmüş bir milli (!!!) eğitim sürecinin berbat ürünleriyle yaşamak zorunda olduğumuzu bir daha idrak ettik…
Bu tipler…
Katil Esed’i savunuyorlardı, şimdi Dürzileri savunuyorlar.
Gazze’ye hiç kafalarını çevirip bakmadılar, akılları fikirleri İsrail’i haklı çıkarmakta…
Çok yazık!

***

“Yeşil dönüşüm” denip duruyor…
Yeşil değil bir kere…
Kapkara bir serüven!
Mesela “temiz maden” diye bir şey uydurdu dev şirketler…
Hani pek çevreci sandığınız lityumiyon pilli otolarınız var ya…
Kobaltsız olmuyor o iş.
Dünyadaki kobaltın yüzde 75’i Demokratik Kongo Cumhuriyeti‘nden geliyor.
40 Bin çocuk işçi berbat maden alanlarında ve silah zoruyla sizin için “çevreci” kobalt çıkartıyor.
Nasıl ama!

***

Sosyal medyada dışarıda yeme içme tavsiyelerinden geçilmiyor.
Ama sokakta gerçekler farklı…
Etli yemek yemek başlı başına macera…
Dört kişilik bir aile için meşrubatlarla, şunla bunla bir “dönerci”ye gitmek mesela…
110 gram tadımlık döner yiyen çocuklar ve masadan surat asarak kalkan babalar…

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu