Törenler… Konuşmalar… 15 Temmuz Demokrasi ve Birlik Günü’nü coşkuyla kutladık.
Milletçe, “Kahrolsun darbe, yaşasın demokrasi” diyerek haykırdık.
Darbe gecesi, şehit olmayı göze alarak, tanklara kafa tutan kahramanları alkışladık… Şehit düşenleri rahmetle andık.
Başarısız darbenin sabahında ise… Kadın kılığında kaçmaya çalışanları… Doğduğu ülkeye ihanet eden alçakları… Milli iradeye saldıranları… Korkaklar sürüsünü… Lanetledik… Nefretle kınadık.
***
Hançerdeki parmak izi
Darbeler… Muhtıralar… Demokrasiye saplanmış birer hançer.
Ve darbeciler… “İçimizdekilerle” sınırlı değil… Asla.
27 Mayıs 1960 darbesi… 12 Mart 1971 muhtırası… 12 Eylül 1980 darbesi… Ve 15 Temmuz 2016 darbe girişimi…
Hepsinde de… Hançerde… “Yabancıların parmak izleri” var.
***
“Denetimli” demokrasi
Amerika… Dostumuz ve müttefikimiz… Bundan kimsenin kuşkusu olamaz.
Amerika, demokratikleşme yanlısı… Türkiye‘de ve dünyanın her yerinde… Bu da kesin.
Ama… Fakat… Lakin;
Amerika, kendi denetiminden çıkmayacak bir demokrasi ister.
Aksi halde… Darbeye giden yolun taşları döşenmeye başlanır.
Dünyada örneği o kadar çok ki.
***
Büyük fotoğraf
Darbeciler… Adı, unvanı, kariyeri, rütbesi ne olursa olsun… Büyük fotoğrafta, birer kukladır.
Ulusalcı rejimi yıkıp, otoriter rejim getirmek isteyen, küresel güçler.
Gücün içinde kimler olduğunu biliyorsunuz.
Onlar… 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra hangi ülkelere kaçtılar?
***
Sahte demokratlar
Adettendir… Bir Türkiye gerçeğidir… İki çarpı iki dört.
Darbenin saha sözünü duyar duymaz, elinde bir demet çiçek, darbecilere koşan çoktur.
12 Mart 1971… Muhtıra.
Darbecilere kutlama mesajı yayınlayan demokratik kitle örgütleri… Saymakla bitmez… Yürekten tebrik(!)
Ama… Az sonra… Darbecinin balyozu onların kafasına indi… O başka konu.
Ve… 12 Eylül 1980… Darbe… Demokrasi tatilde.
Askerler… Danışma Meclisi kurdular.
Danışma Meclisi’ne üye olabilmek için resmen başvuru yapanların sayısı… 10 binin üzerinde.
Sayın Cumhurbaşkanım.
TBMM Başkanı Sayın Numan Kurtulmuş.
Kimler bunlar? Devletin arşivleri elinizin altında… Açıklayın, millet öğrensin… İçlerinde hangi demokrasi aşığı geçinen şöhretler var? Bilelim.
***
Darbeler… Ve Amerika
Darbe oldu… 27 Mayıs 1960… Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Başbakan Adnan Menderes, Yassıada‘ya.
Utanç mahkemesi… Üç idam… Kayseri Cezaevi.
O sıralarda, ABD’de bir rapor yazıldı… “Dışişleri Bakanlığı Raporu.”
Raporda… 27 Mayıs darbesini yapan subaylardan hangilerinin Amerikan yanlısı olduğu yazılıydı… İsim isim.
Masamızda bir kitap duruyor.
Yazarı… Çetin Yetkin.
Türkiye’de Askeri Darbeler ve Amerika… 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül’de Amerika’nın yeri.
Ümit Yayıncılık… 1995… Kitabın 32. sayfasında isim listesi var.
***
Sayfa 32
Fahri Özdilek… Orgeneral… 27 Mayıs darbesinden sonra Başbakan Yardımcısı… ABD raporu… Özetle:
“ABD yanlısı ve Batı’cı.”
Cemal Madanoğlu… Korgeneral:
“Sağlam bir ABD yanlısı.”
Osman Köksal… Kurmay Albay… Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutanı… Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın Başyaveri… Darbe gecesi Celal Bayar’ı tutuklayan subay.
Ve ABD raporu:
“ABD Üstün Hizmet Madalyası sahibi.”
Suphi Gürsoytrak… Kurmay yarbay… Rapor:
“Fort Leavenworth Kurmay Koleji mezunu.”
Ahmet Yıldız… Kurmay binbaşı rütbesiyle darbeye katıldı… Kurmay albay olarak Basın Yayın ve Turizm Genel Müdürlüğü yaptı.
Rapor:
“ABD Fort Still Topluluk Okulu’nu bitirdi.”
Sami Küçük… Kurmay Albay… Cumhurbaşkanı Celal Bayar’a yapılan operasyonun içinde… Rapor:
“ABD yanlısı olduğunu saklamaz.”
Rapor uzayıp gidiyor… Amerikan hayranı olan… Amerikan Fort Bragg’da psikolojik savaş eğitimi alan… Amerika’da atom silahları kursuna katılan… Ve Türkiye’de, milli iradeye darbe yapanlar.
***
Muhtıra… Ve CIA
İhsan Sabri Çağlayangil… Dışişleri Bakanlığı yaptı.
Sonra… Cumhuriyet Senatosu Başkanlığı… Cumhurbaşkanı Vekilliği.
12 Mart 1971 muhtırasından sonra… Çağlayangil, Gazeteci İsmail Cem‘e demeç verdi.
“Muhtıranın arkasında CIA olduğunu” söyledi.
İsteyen… Google abiye sorsun… Çarşaf çarşaf okusun.
***
Hepsi gerçek
Kenan Evren… Orgeneral… Genelkurmay Başkanı… 12 Eylül 1980 darbesinin lideri.
7. Cumhurbaşkanı.
Anılarında… Her şeyi yazdı… İsim isim.
Milletvekili… Siyasi parti genel sekreteri… Sendikacı… Büyük iş insanı… Gazeteci… O kadar çok ki.
Genelkurmay’ın kapısında kuyruğa girenler.
“Paşam… Daha ne bekliyorsunuz? Darbe yapın” diyenler.
Darbeden sonra… Paşayı övenler… Göklere çıkaranlar.
Odasına, topuk vurarak girenler.
Ona, fahri hukuk profesörlüğü payesi… Hukuk doktorası verenler.
Ve… Aradan yıllar geçtikten sonra… İçlerinde öyleleri var ki… Dün, yere göğe sığdıramadıkları Kenan Evren için “Asın bu faşisti” diyenler.
***
Son
Noktayı koyarken… 7 Temmuz 2017 gününü hatırladık.
Ankara… Sincan… Mahkeme… Genelkurmay Çatı Davası.
Mahkeme başkanı, darbeci kurmay albaya… Genelkurmay başkanı özel kalem müdürüne sordu:
– 15 Temmuz. Darbe akşamı ABD, Belçika ve İngiltere büyükelçilikleri ile görüşmüşsün… Neler konuştun?
