“Ölmeden gitmeyeceğim” diyerek direndi: Kırıkkaleli akademisyen 15 Temmuz gecesini ilk kez anlattı…

Önsoy, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısının ardından Meclis’in bahçesindeki fıskiyeden abdest alıp şehadet bilinciyle sokağa çıktığını belirtti. O gece sadece izlemekle kalmayıp aktif olarak direnişe katıldığını anlatan Önsoy, “Tankların önünde durduk, yaralıları taşıdık. Ben de en az 7-8 yaralıya yardım ettim. Korku yoktu, sadece vatan vardı kalbimizde” dedi.
Genelkurmay Başkanlığı önünde saat 00.00 sıralarında açılan ateş sonucu ayağından vurulduğunu anlatan Önsoy, “9 milimetrelik mermi hâlâ ayağımda. Sırtımdan da vuruldum ama ancak hastaneye gidince fark ettim. O an büyük bir öfke ve imanla ayaktaydım. Geri çekilmedim, çünkü o gece millet olarak dimdik durduk” diye konuştu.
“Tankların Üzerine Çıktım, İki Kez Düşürüldüm”
Meclis bahçesinde abdest aldıktan sonra Kızılay yönünden gelen tankları durdurmak için mücadele ettiğini aktaran Önsoy, “Tankların üstüne çıktım, iki kez düşürüldüm. Genç-yaşlı herkes oradaydı. 17-18 yaşında çocuklar gördüm. Bir şehidimiz, ‘Nereden ateş ediyorlar?’ diye sordu, ‘Genelkurmay’dan’ dedim. O an kaçacağını sandım ama o çocuk oraya doğru koşmaya başladı. Böyle bir milletin evladından bahsediyoruz” dedi.
“Yaralıyı Kurtarmaya Çalışırken Tekrar Vuruldum”
Genelkurmay binasına girdiğinde birçok yaralıyla karşılaştığını ve bir darbeci askerle yüz yüze geldiğini aktaran Önsoy, “Asker gözümüzün içine bakarak şarjör değiştirdi. ‘İnsandır, bize sıkmaz’ dedik ama hem bizi hem yaralıyı tekrar vurdu. Üzerimize zırhlı araçtan ateş açıldı, yere düştük” ifadelerini kullandı.
Yaralı bir vatandaşı üst geçide kadar taşıyan Önsoy, ayağındaki kurşun deliğine taş sokarak kan kaybını durdurmaya çalıştı. “Allah razı olsun, bir genç tişörtünü çıkarıp ayağıma sardı. O çocuk da şehit oldu. Biraz önce ‘Nereden ateş ediyorlar?’ diye soran çocuktu. Mekânı cennet olsun” dedi.
“Vatan İçin O Gece Her Şey Feda Edildi”
Hasan Önsoy, o gece milletin birliğini, bayrağın anlamını ve vatan sevgisinin ne denli derin olduğunu yeniden idrak ettiğini belirtti. “O an olağanüstü bir korkusuzluk ve güç hissettim. ‘Buradan ölmeden gitmeyeceğim’ dedim. Bir taksici aracını bize verdi, bir motokurye başka bir yaralıyı beline bağlayarak hastaneye götürdü. Hep birlikte vatan için seferber olduk. O gece millet olarak tarih yazdık” sözleriyle konuşmasını tamamladı.