MURAT ÖZBOSTAN / G.Saray&F.Bahçe’yi bile gölgede bıraktı

Orkun Kökçü‘nün Beşiktaş‘a transferi, hem kulüp hem de taraftarlar için büyük bir moral ve psikolojik üstünlük sağladı. 24 yaşındaki milli futbolcunun, Manchester United ve Tottenham gibi devlerin radarında olduğu bir dönemde Beşiktaş’a katılması, kulübün çekim gücünü ve iddiasını ortaya koydu. Taraftarların havalimanında coşkulu karşılaması, muhteşem imza töreni ile Kökçü’nün “Çocukluk hayalim” diyerek duygusal bağını vurgulaması, camiada birlik ve heyecan yarattı. Bu transfer sadece yetenekli bir oyuncunun kadroya katılması değil, aynı zamanda psikolojik motivasyonu artıran bir hamle oldu.
ADALI BÜYÜK RİSK ALDI AMA…
Kökçü’nün liderlik vasıfları, agresif oyun tarzı ve saha içindeki etkisi, Beşiktaş’ın rakiplerine karşı mental üstünlük kurmasına katkı sağlayabilir. Ayrıca, sosyal medyada taraftarların “Orkun Beşiktaşlı” gibi paylaşımları ve transferin yarattığı coşku, camianın özgüvenini pekiştirdi. Başkan Serdar Adalı’yı tebrik etmek lazım. Zamanında Quaresma, Almedia, Simao ve Guti gibi büyük yıldızları Beşiktaş’a kazandıran bir yöneticiydi. Quaresma 20.000 kişi önünde imza atmıştı. Dün gece bunun bir benzeri de yaşandı. Bu Beşiktaş’ın tekrar küllerinden doğmasının bir işaretiydi. Adalı, bütün riskleri göz önüne alarak büyük bir transfer yaptı.
48 SAATTE BEŞİKTAŞ AYAĞA KALKTI
Bir oyuncunun yaratmış olduğu sinerji bütün camiayı da 48 saatte ayağa kaldırdı. Bugün Fenerbahçe ve Galatasaray’ın değil Beşiktaş’ın yaptığı Orkun transferi konuşuluyor. Gazete manşetlerinde, televizyonlarda ana gündem ve sosyal medyada birinci. Beşiktaş son iki yıldır gölgede kalmış, kenarda kaderini bekleyen bir kulüp durumundaydı. Özellikle medyanın tekrar gündemine geldi. Bugün sadece Türk basını değil Avrupa‘da Beşiktaş’ın transferini konuşuyor. Özetlersek Orkun kökçü transferi oyuncunun katacaklarını bir kenara bırakırsak, psikolojik olarak çok büyük bir hamle oldu. Unutmayın ki, Milli Takım yıldızı, Galatasaray ve Fenerbahçe’yi bile reddetti. Haftalardır Türk medyası, Avrupa, Arabistan, Osimhen’in Galatasaray‘a gelip gelmeyeceğini konuşuyor. Beşiktaş’ın yapmış olduğu bu hamle Nijeryalı futbolcunun durumunu bile gölgede bıraktı; gerçekçi olmak lazım…
ASENSİO’YU MOURİNHO BİTİRDİ
Fenerbahçe‘nin transferde geç kaldığına dair çok sayıda yorum yapılıyor ama ne olursa olsun aceleci olmamak lazım. Geçmişte bunu yaptı, arka arkaya bombaları patlattı. Değişen bir şey olmadı. Bu sefer sindire sindire gidiyorlar. Mesela Duran transferi çok maliyetli olsa da Fenerbahçe’ye önemli bir güç katacağı gerçek. Daha resmi olarak açıklanmasa da Asensio… Real Madrid’de 3 Şampiyonlar Ligi ve 3 La Liga şampiyonluğu yaşamış, İspanya Milli Takımı’nda 38 maça çıkmış bir oyuncu. 447 maçta 87 gol ve 68 asistlik kariyer istatistikleri, onun hücumdaki etkinliğini gösteriyor. Fenerbahçe’nin şampiyonluk hedefi ve Avrupa kupalarındaki iddiası için bu tecrübeyi almak büyük bir hamle. Asensio’nun 2026 Dünya Kupası’nda oynama hedefi, düzenli forma giyebileceği bir kulüp arayışını artırıyor. Fenerbahçe’nin projesi, ona bu fırsatı sunacak. Aston Villa’da kiralık oynadığı dönemde bile 37 maçta 10 gol ve 5 asistlik performansı iyi bir rakam. Mourinho’nun, Asensio’yu özellikle istemesi ve onunla görüşmesi, oyuncunun takıma adaptasyonunu kolaylaştırabilir. Özellikle Fenerbahçe resmi olarak daha açıklamadı ama çok önemli bir transfere imza attı. Hücumun her hattında faydalanabileceği joker bir oyuncuyu, uluslararası deneyimi yüksek bir ismi alarak saha içi liderliği içinde pozisyon boşluğunu doldurdu.
VÜCUT KAMERASI TADI İYİCE BOZAR!
Hakemlere vücut kamerası takılması fikri, Türk futbolunda ve dünyada tartışma yaratan bir yenilik. Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun 9 Temmuz’da duyurduğu bu uygulama, yeni sezona yetiştirilmeye çalışılıyor ve hakemlerin, gözlemcilerin ve temsilcilerin konuşmalarını kayıt altına almayı hedefliyor. Fakat futbolda var olan tartışmalara yeni bir boyut kazandıracağı bir gerçek. Bir bakalım konuya. Vücut kamerası, hakem kararlarının daha şeffaf hale gelmesini sağlayabilir. TFF Başkanı Hacıosmanoğlu’nun dediği gibi, “Kim ne söylüyorsa hepsi kayıt altına alınacak.” Bu, maç sırasında hakemlerin oyuncularla, teknik ekiplerle veya VAR ile iletişiminin belgelenmesi anlamına geliyor. Özellikle Türkiye gibi hakem kararlarının yoğun tartışıldığı bir ülkede, bu uygulama yanlış anlamaları azaltabilir ve hakemlerin baskı altında olup olmadığını ortaya koyabilir.
HAKEMLERİN GÖZÜNDEN MAÇ MI İZLEYELİM!
FIFA Hakem Komitesi Başkanı Pierluigi Collina, bu sistemin seyircilere “Hakemin gözünden maçı izleme fırsatı” sunduğunu belirtmiş, bu da taraftarların karar süreçlerini daha iyi anlamasına olanak tanıyabilir. Bütün bunlara rağmen elbette olumsuz tarafları da var. Futbol, akıcılığı ve duygusal yoğunluğuyla bilinen bir spor. Vücut kamerası, hakemlerin her hareketini ve konuşmasını kaydettiği için onların doğal karar alma süreçlerini baskı altına alabilir. Hakemlerin kendilerini bir “reality show” içindeymiş gibi hissetmelerine yol açabilir, bu da kararlarında tereddüt yaratabilir. Bunlar da büyük bir soru işareti..
KONUŞMALAR MEDYAYA SIZARSA NE OLACAK?
Hakemlerin her konuşmasının kaydedilmesi, özel diyalogların medyaya sızması riskini de doğurabilir. Örneğin, hakemlerin oyuncularla samimi veya gergin diyalogları kamuoyuna yansırsa bu hem hakemleri hem de oyuncuları daha fazla baskı altına sokabilir. Ayrıca “Futbol çığırından çıktı” algısı, teknolojinin spora fazla müdahale ettiği düşüncesinden kaynaklanıyor. VAR zaten tartışmalara yol açarken vücut kamerası eklenmesi bazı taraftarlar için oyunun ruhunu zedeleyebilir. Durum böyleyken dezavantajların daha fazla olduğunu düşünüyorum, dolayısıyla da uygulama sağlıklı bir yapı oluşturmaz.