YAZARLAR

KEREM ALKİN / 15 Temmuz’un hedefi ‘Türkiye Yüzyılı’ idi

15 Temmuz son nefesimizi verene kadar, canımızdan çok sevdiğimiz Türkiye‘mizin ne kadar vahşi bir hainlik, ne kadar acımasız bir emperyalist operasyonla karşı karşıya bırakıldığını unutmayacağımız bir tarih olacak. Fetullahçı terör örgütünün (FETÖ) 1960’lardan itibaren Türkiye’nin kılcal damarlarına sızma operasyonunun en kritik aşaması 15 Temmuz gecesi paramparça oldu. Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın güçlü ve kararlı liderliği ile Milletimizin ülkesine, demokrasisine, milli egemenliğine ve bağımsızlığına destansı bir inançla sahip çıkması tarihi bir felaketin eşiğinden döndürdü ülkemizi. Aradan geçen 9 yılda, FETÖ’nün ülkemizin tüm idari yapısından, tüm kamu kurumlarından ve sivil toplumdan, kılcal damarlarından sökülüp atılma süreci, 1960 ihtilalinden bu yana Türkiye’nin küresel ekonomi- politik sistemde hak ettiği sıçrayışa, atılıma karşı inşa edilmiş tüm engelleri, tüm duvarları, tüm hainlikleri yerle yeksan etti.
Bugün, 9 yıl geriye dönüp, dünyanın kimi başkentlerine çöreklenmiş karanlık ulus üstü yapıların ve onların aparatlarının Türkiye’nin dünya siyaseti ve ekonomisindeki ilerleyişini sekteye uğratmak adına teşebbüs ettikleri bu vahşi hainliğin en temel hedefinin ‘Türkiye Yüzyılı’ olduğunu idrak ediyoruz. Son 9 yılda, Cumhurbaşkanımızın güçlü, kararlı ve vizyoner liderliğinde küresel ekonomi-politikte ‘oyun kurucu’ ve ‘denge kurucu’ bir ülke olarak öyle tarihi hamlelere, öyle başarılara imza atıldı ki, Türkiye bugün uluslararası ekonomi-politik sistemde, kıtaları birbiriyle buluşturan ‘bağlayıcı eksen ülke’ olarak tanımlanmakta. 15 Temmuz hainliğinin destansı bir kahramanlıkla bertaraf edilmesi sonrasında, ‘Türkiye Yüzyılı Vizyonu’nun inşası o kadar güçlü bir ivme yakaladı ki, ülkemiz ‘güven’ inşa eden, çatışma alanlarını diyalog zeminine dönüştüren, kıtalar arası bir diplomasi merkezine dönüştü.
Son 9 yılda, Türkiye’nin savunma ve güvenlik alanındaki milli ve yerli hamlelerini engellemeye, adeta itibarsızlaştırmaya yönelik tüm kirli ve kanlı operasyonlar, tüm hainlik dolu dezenformasyon çabaları yok edildi. Türkiye, savunma, enerji, dijital dönüşüm, siber güvenlik alanlarında, yüksek teknolojiye dayalı üretim ve ihracat hamlelerinde ardı ardına rekorlar yakaladı. Bu dönemde, ardı ardına tamamlanan mega projelerle, Türkiye küresel ticaret, ulaştırma, lojistik ve enerji koridorlarındaki ‘güvenilir liman’ rolünü daha da derinleştirdi. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde dev atılımlar Türkiye’yi 195 ülkenin var olduğu dünyada, 1 trilyon dolar GSYH’yı geçebilmeyi başarmış 19 ülke arasına taşıdı. Allah korusun, eğer 15 Temmuz gecesi dünyanın en tehlikeli terör örgütlerinden birisi olan FETÖ milli egemenliğimize, bağımsızlığımıza, demokrasimize telafisi çok zor bir zarar vermiş olsaydı, bugün Avrupa’nın yeni güvenlik mimarisinde vazgeçilmez yeri olduğu ifade edilen, NATO‘nun en güçlü ülkelerinin başında gelen bir Türkiye’yi konuşmuyor olacaktık.
Ufkunu ve rotasını kaybetmiş bir Türkiye ne yatırım, ne üretim, ne istihdam, ne de ihracat boyutunda pek çok yeni rekora imza atmanın hayli uzağında bir ülke olarak içinden çıkılamaz bir ekonomik türbülans yaşıyor olurdu. Dünyanın önde gelen çok taraflı teşkilatlarında adı saygıyla değil, kaygıyla anılan bir ülke haline gelirdik. Türkiye, bugün Balkanlar’dan Kafkasya ve Orta Asya’ya, Afrika’dan Orta Doğu’ya, Güneydoğu Asya’dan Latin Amerika’ya çok yönlü ve katmanlı bir ekonomik, ticari, askeri ve siyasi işbirliği ağı oluşturmakta. Türk Devletleri Teşkilatı’nı (TDT) güçlendirerek, Azerbaycan ve Pakistan’la stratejik derinliği olan ortaklıklar oluşturarak, Baltık, Adriyatik, Karadeniz, Hazar, Basra Körfezi ve Hint Okyanusu’nu birbirine entegre edebilecek kabiliyeti ve hakimiyeti temsil eden, Avrasya’nın kaderini değiştirecek hamlelere liderlik eden bir ‘Türkiye Yüzyılı’ Vizyonu’nu gururla takip ediyoruz. 15 Temmuz’un doğrudan hedefi bizi bugün gururlandıran küresel sistemdeki iddialı ve kararlı rolümüzdü. Bir daha asla teşebbüs edilmesinin dahi düşünülemeyeceği kadar ‘caydırıcı güç’ olarak, 85 milyon tek yürek, bir ve beraber, yüksek inançla ilerleyeceğiz.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu