Dünya ısınıyor, diyorlar…
Baştan aşağı şüpheli bir tez ama bu şüpheyi dile getiren her bilim adamını doğduğuna pişman ettiler.
Ama diyelim ki, ısınıyor.
Benim ülkem ısıtmadı, soğutmayı da bizden beklemesinler!
Varsa yapılacak bir şey, gelişmiş ülkeler yapsın!
Bu kadar net!
***
Düşünebiliyor musunuz?
“Sıfır karbon” hedefi üzerinden global politikalar inşa ediliyor…
Oysa varsayım olarak bile anlamsız…
Çünkü sıfır karbon, sıfır hayat demektir…
Demek ki şu gerçeği bugün olmasa, yarın kafamıza çakmak zorunda kalacağız: Bize bilim diye yutturulan şey, artık baştan aşağı politiktir!
***
Bugün sosyal medyada “yapay zekâ” diye adlandırılan uygulamaların bir tür “sanal saldırı silahı”na çevrilebileceğini yaşayarak görmüş olduk…
Rastgele mi?
Külahıma anlatsınlar…
***
Grok’un güncellenmesinin ardından “delirdiği”ni söyleyenler var…
Bana kalırsa, “delirtildi” demek daha doğru!
***
İşe bakın!
Yapay zekâ meğer “yatay zekâ”ymış…
Kullanıcıları kadar seviyesiz, tasarlayıp kullandıranlar kadar uyanık…
Şu sıralarda test dönemindeyiz…
Yapay zekâ değil, onun karşısında aptallaşan bizler test ediliyoruz.
***
Geçtiğimiz hafta Erdek‘teydim…
On yaşımda görmüştüm…
Yani yarım asırdan fazla zaman sonra ilk gidişim…
Anladım ki, sürekli Bodrum, Çeşme, Ayvalık gibi yerlere odaklanmak çok saçma, çok yanlışmış…
Çok mu kendi hâlinde bir yer Erdek?
Şimdilerde öyle galiba…
İyi ki!
***
Çocukların dondurma sevgisi üzerine bir semiyolojik analiz var mı?
Ya da psikanalitik bir yoruma rastladınız mı?
Varsa, beni haberdar edebilir misiniz?
Dondurma yemeye lunaparka koşar gibi koşan, her dondurma tadışını olağanüstü bir şey olarak dile getiren çocukları görmek beni mutlu ediyor.
Ama neden böyle?
Dondurmada ne var ki, bu kadar tatlı bir neşeye yol açıyor?
***
Kahrolası gerçek…
Yalancının zekâsı, doğruyu söyleyenin tutarlılığını bastırır…
***
Bazen sevilip üzerinize düşülmesini istemez, böyle bir durumdan kaçarsınız.
Yalnızlığı tercih ettiğiniz için mi? Hayır!
Zorlukla elde ettiğiniz soğukkanlılığınızı kaybetmekten korktuğunuz için…
