SON DAKİKA

CHP’li Bakırköy Belediyesi’nin rant oyunu

Son zamanlarda peş peşe yaşanan depremler ve 23 Nisan’da meydana gelen İstanbul Silivri merkezli 6.2’lik deprem kentsel dönüşümün önemini bir kez daha ortaya çıkartırken, CHP’li Bakırköy Belediyesi ise bu durumu ranta çevirmek için kolları sıvadı.

Cumhurbaşkanlığı himayesinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından devam ettirilen “yarısı bizden” kampanyası hız kesmeden devam ederken kentsel dönüşüm süreçlerini mahkemeye taşıyıp, hazırlanan planları iptal ettirerek süreci tıkamak isteyen CHP’li belediyelerden Bakırköy Belediyesi, herhangi bir bildirim yapmadan Ataköy’deki yatay mimari özelliği bulunan binalara “deprem riski” gerekçesiyle yıkım kararı çıkarmaya başladı.

90 GÜN İÇİNDE TAHLİYE EDİLMESİ İSTENİYOR

Ruhsat probleminin bulunduğu, yıkım yapılan yere ruhsat verilemediği için yeni bir yapının inşa edilemediği ilçede belediye yönetimi, vatandaşa herhangi bir açıklama yapmadan binaların “çürük raporu” olduğunu öne sürerek 90 gün içinde tahliye kararları çıkarıldı.

‘ELEKTRİK VE SU KESİLEREK BASKI KURULUYOR’

Ataköy’ün büyük metrekareli ve bahçeli, düşük katlı yapılarının yerine, ne yapılacağı belli olmayan projeler için yıkım sürecinin başlatıldığı, bazı apartmanlarda elektrik ve su kesilmesinin de baskı aracı olarak kullanıldığı öne sürüldü.

‘DEPREM BAHANESİYLE RANT OPERASYONUNA MARUZ KALIYORUZ’

Ataköy sakinleri tarafından SABAH’a yapılan açıklamada, “Guguk kuşu hikâyesi gibi. Bir gün uyanıyoruz, evimizde bizim olmayan bir niyet var. Ve bizi oradan sessizce ama sistemli biçimde çıkarıyor. Bu bir bina meselesi değil, mahalle kültürünün ve ortak yaşam alanlarımızın sessizce el değiştirmesi. Deprem bahanesiyle rant operasyonuna maruz kalıyoruz. Bu şekilde ele geçirilen, yıkılan ve boşaltılmış olan binalar hızla virüs gibi yayılarak artıyor. Tehdit altında olan bazı yapılardaysa süreç mahkemeye taşınmış durumda. Binanın teknik olarak güçlendirme ile korunabileceğine dair belgelerimiz mevcut. Ancak, belediye bu belgeleri kabul etmeyip, güçlendirme yerine yıkım kararına uyulmasını istiyor. Belediyeye gittiğimizde ise bizlere ‘Siz kim oluyorsunuz da bizim aldığımız kararı sorguluyorsunuz’ deniliyor. Belediye, 90 gün içinde bina için ya boşaltma ya da güçlendirme kararı alınmasını talep ediyor. Ancak bu karar oy birliği gerektiriyor ve bu kadar kısa sürede sağlanması neredeyse imkânsız. Oy birliği sağlanamayınca bina riskli yapı statüsüne giriyor ve yıkım kaçınılmaz hale geliyor. Elektrik ve suyun kesilmesi, baskı aracı olarak devreye giriyor” dedi.

‘GÜÇLENDİRME TEKNİĞİ BİLİNÇLİ OLARAK TERCİH EDİLMİYOR’

Vatandaşlar elektrik kesintisi tehdidinin hukuksuz olduğunu, binanın güçlendirilmesi halinde hem daha güvenli hem de sosyal doku açısından koruyucu bir yol izleneceğini savunarak şunları kaydetti: “Güçlendirme, binanın emsalini artırmaz. Yıkım, arsa üzerinden yeni projelere olanak tanır. Yıkımdan sonra yerine ne yapılacağı belirsizdir. Oysa ki inşaat mühendisleri odası yetkilileri, deprem riski altındaki binalarda yıkımdan önce mutlaka güçlendirme olasılıklarının teknik olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor. Ancak Ataköy’deki bazı projelerde bu yol bilinçli olarak tercih edilmiyor.”

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu