Leman Dergisi soruşturmasında dört tutuklama: İfadeler ortaya çıktı


Leman Dergisi’nin 26 Haziran tarihli sayısında Hazreti Muhammed’in karikatürde resmedildiği gerekçesiyle “dini değerleri aşağılama” iddiasıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatmıştı.
Soruşturma kapsamında gözaltına alınan 4 şüphelinin İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğündeki işlemleri sona erdi.
Bayrampaşa Devlet Hastanesi’nde sağlık kontrolünden geçirilen Leman dergisinin Yazı İşleri Müdürü Zafer Aknar, grafiker Cebrail Okçu, karikatürün sahibi Doğan Pehlevan ve Müessese Müdürü Ali Yavuz, Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne götürüldü.
Savcılık, Pehlevan’ı “Cumhurbaşkanına hakaret” ve “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçlarından, diğer şüpheliler Aknar, Okçu ve Yavuz’u “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçundan tutuklanmaları istemiyle nöbetçi hakimliğe sevk etti.
Sulh ceza hakimliği, Pehlevan’ın “Cumhurbaşkanına hakaret” ve “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçlarından, Aknar, Okçu ve Yavuz’un “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçundan tutuklanmasına karar verdi.
SAVCILIĞIN SEVK YAZISI
Dört şüpheli hakkında savcılığın sulh ceza hakimliğine gönderdiği sevk yazısında; Leman Dergisi’nin dördüncü sayfasında yer alan Hazreti Muhammed ve Hazreti Musa’nın karikatürize edilmiş görsellerinin, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçunu oluşturduğu ve soruşturma başlatıldığı kaydedildi.
Yazıda, şüphelilerin üzerlerine atılı “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçunun oluşabilmesi için, halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesiminin, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik edilmesi ve bu tahrik nedeniyle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması unsurunun gerçekleşmesi gerektiği belirtildi.
Bu suçun korunmasındaki hukuki yararın, toplumun farklı unsurları arasındaki muhtemel ortaya çıkacak kin ve düşmanlığın önlenmesi ve kamu barışının korunması olduğu vurgulanan yazıda, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 216. maddesi 1. fıkrasında belirtilen özelliklere sahip grupların birbirine karşı düşmanlık duymalarını veya kin beslemelerini, birbirinden nefret etmelerini olanak sağlama anlamına geleceği aktarıldı.
Yazıda, suçun oluşması için tahrikin belirtilen grupları karşı karşıya getirmiş olmasının gerekli olmadığı, bir sınıfa ait olan kişilerin, fiilen veya hukuken başka sınıfa ait olan bazı kişilere karşı kinlendirilmesi veya var olan kinin güçlendirilmesinin yeterli olacağı aktarıldı.
“KARİKATÜR, KIŞKIRTICI TUTUM VE DAVRANIŞLAR SERGİLEMEYE YÖNELİK İFADELER VE GÖRSELLER İÇERİYOR”
Sevk yazısında, “Somut olayda, Leman dergisinin 26 Haziran’da yayımlanan nüshasının dördüncü sayfasında, İslam dini peygamberi olması nedeniyle halkın bir kesiminin benimsediği dini değer kapsamında değerlendirilmesi gereken Hz. Muhammed ile Hz. Musa’nın tasvir edilerek, bir şehrin üzerine bombalar düştüğü anın betimlendiği, bu sırada tasvir edilen Hz. Muhammed’in ‘Selamün Aleyküm, ben Muhammed’, Hz.Musa’nın ise ‘Aleyhem Salom, ben de Musa’ şeklinde sözler söylediğinin karikatürize edildiği, bu suretle şehrin bombalanmasından Hz. Muhammed ile Hz. Musa’nın sorumlu tutulduğu” ifadelerine yer verildi.
Karikatürün kışkırtıcı tutum ve davranışlar sergilemeye yönelik ifadeler ve görseller içerdiği aktarılan yazıda, ifadeler ve görsellerin, halkın bir kesiminin diğer kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa, ayrımcılığı gerektirecek nefrete yönlendirici nitelikte olduğu belirtildi.
Yazıda, ifadeler ve görsellerin bulunduğu derginin sosyal medya ve basın yayın organlarında yayınlanmasının akabinde birçok hesap ve grup tarafından yorumlar ile paylaşılarak medyada gündem oluşturduğu belirtilerek, “bunu müteakip tahrik edilenler nazarında endişe yaratacak şekilde bir etki oluşturarak, kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıktığı” değerlendirmesi yapıldı.
Güvenlik Şube Müdürlüğü Kamu Güvenliği Büro Amirliği tarafından düzenlenen 1 Temmuz tarihli araştırma raporunda belirtildiği üzere tahrik edilen grubun 30 Haziran’da Beyoğlu ve Bakırköy ilçelerinde eylem gerçekleştirdikleri aktarılan yazıda, bu bağlamda iştirak iradesi içerisinde hareket eden şüphelilerin, “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” suçunu işledikleri konusunda kuvvetli suç şüphesinin bulunduğu vurgulandı.
Sevk yazısında, Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce 1 Temmuz’da düzenlenen araştırma raporuna göre karikatürün sahibi şüpheli Doğan Pehlevan’ın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik hakaret içerikli ifadeler olduğu, şüphelinin ayrıca “Cumhurbaşkanı’na hakaret” suçunu işlediği ifade edildi.
İFADELER ORTAYA ÇIKTI
Cebrail Okcu, Doğan Pehlevan, Zafer Aknar ve Ali Yavuz’un emniyette verdikleri ifadeler de ortaya çıktı.
“GELEN KARİKATÜRÜN İÇERİĞİNE BAKMAM”
Yaklaşık 30 yıldır Leman Dergisi’nde çalıştığını söyleyen Okcu, dergide basın, yayın süreci ile ilgili hiçbir yetkisinin olmadığını sadece sayfa tasarımı yaptığını belirtti.
Cebrail Okcu, söz konusu karikatürü Doğan Pehlevan’ın çizdiğini ifade ederek şöyle devam etti:
“Çizimler genel yayın yönetmeni Tuncay Akgün’e gönderilir. Onun onayından geçtikten sonra bana geldi. Bana karikatürün hangi sayfada hangi ölçüde olacağı bilgileri Tuncay Akgün tarafından gelir ben de bunun yerleştirmesini yaparım. Gelen karikatürün içeriğine bakmam içeriğiyle ilgilenmem sadece verilen işi yaparım. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum.”
“ÇİZERLİKTE ÖĞRENDİĞİMİZ İLK KURAL DİN KONULARINA GİRME, DİNLE ALAY ETMEDİR”
Doğan Pehlevan ise ifadesinde şunları söyledi:
“Benim Leman Dergisi’nde sorumlu olduğum yarım sayfalık bir köşem vardır. Bahse konu karikatürü yaklaşık bir hafta önce çizdim ve Tuncay Akgün’e derginin sahibi olduğu için gönderdim. Aynı süre içerisinde derginin grafik tasarım işlerini yapan Cebrail Okcu ve Murat Yüceşan’a gönderdim. Karikatürün yayınlanmasında yönetmen Tuncay Akgün yetkilidir, onun onayı olmadan karikatür yayınlanmaz. Tuncay Akgün gönderilen karikatürde bahsedildiği gibi bir sorun olsaydı kesinlikle yayınlamazdı. Filistin katliamından bugüne gelen İran savaşı da dahil karşılıklı ölen insanlarla ilgili aslında barış dolu bir karikatürdür ve Muhammed ve Musa isimleri bu toplumların içerisinde çokça kullanılan popüler isimlerdendir. Muhammed Müslümanları temsil eden bir isim gibi dururken Musa’nın da Yahudileri temsil eden bir isim gibi olduğundan dolayı bu karikatürde kullandım. Ayrıca peygamberden bahsedeceksek başında ‘Hz.’ veya ‘S.A.V.’ kullanmamız gerekir ki peygamber olduğu belli olsun. Çok da neşeli ve sevgi dolu bir karikatür olduğunu düşündüm. Bugünkü olaylarla hiç bağdaştırmadım. Ben Türkiye‘de yıllardır çizerlik yaparım, çizerlikte öğrendiğimiz ilk kural din konularına girme, dinle alay etmedir.”
“YETKİM YOKTUR”
Ali Yavuz ise emniyetteki ifadesinde, mali işler müdürü olduğunu belirterek “Dergi üzerinde basın ve yayın süreciyle ilgili hiçbir yetkim yoktur. Ben sadece derginin mali işleri ile ilgileniyorum. Dergideki paylaşımlar hakkında herhangi bir bilgim ve yetkim yoktur. Karikatürü ben çizmedim, ilk kez emniyette öğrendim.” dedi.
“KARİKATÜRÜ ÇİZEN ŞAHSI TANIMIYORUM”
Dergide yazı işleri müdürü olarak çalışan Zafer Aknar da ifadesinde şunları söyledi:
“15 senedir yazı işleri müdürü olarak Leman Dergisi’nde çalışıyorum. Ben dergide karar merci değilim. Olayda bahsi geçen karikatürü derginin yetkilisi kişinin beni araması üzerine öğrendim. Bu olayda uzaktan yakından hiçbir sorumluluğum yoktur. Karikatürü çizen şahsı tanımıyorum.”
DERGİ YÖNETİCİLERİNE MALİ SORUŞTURMA
Öte yandan dergi yöneticileri hakkında mali soruşturma da açıldı. Provokasyon olarak nitelendirilen eylemin gerçekleştirilmesine yönelik yurt içi ya da yurt dışından mali destek alınıp, alınmadığı araştırılacak.
Bu kapsamda elde edilecek bilgilerin mevcut soruşturmaya yön vereceği belirtildi.
Leman Dergisi’nin Beyoğlu’ndaki binası önündeki yoğun güvenlik önlemleri de sürüyor.