

Başkan Recep Tayyip Erdoğan AK Parti Kadın Kolları Genel Merkez AR-GE Başkanlığı Teşkilat Akademisi Liderlik Okulu Kamp Programı’nda önemli açıklamalarda bulunuyor.
İşte Başkan Erdoğan’ın açıklamaları:
“HEDEFİMİZ GÜÇLÜ VE BÜYÜK TÜRKİYE”
AK Parti Kadın Kolları Liderlik Akademisi vesilesiyle sizlerle birlikte olmanın memnuniyeti içindeyim. Programa katkı sunan herkesi yürekten tebrik ediyorum. Partimize gönül veren, AK kadroya güvenenlere selamlarımı saygılarımı gönderiyorum. Kalbini kalbimizle birleştiren tüm dostlarımıza selamlarımı yoluyorum. 21 aydır İsrail’in vahşi saldırıları karşısında topraklarına cesaretle sahip çıkan Gazzeli kadınları kemali hürmetle selamlıyorum. O kadınlar ki her türlü zorbalığa zulme rağmen işgalcilere boyun eğmiyor. Fedakarlığın direnişin özgürlük mücadelesinin destanını yazıyor.
Liderlik akademimizin milletimiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum. Birbirinden farklı alanlarda 3 gün boyunca düzenlenecek etkinliklerin verimli geçmesini diliyorum. Teşkilat akademilerini sıradan bir eğitim olarak görmüyoruz. Türkiye’yi asırlık hayalleriyle buluşturacak azimli, kararlı, özgüvenli kadroların yetiştiği akademi bizim için hayati önemdedir.
Mevla bizleri millete hizmet yolundan ayırmasın. AK Parti davası yıllarca kendi öz yurdunda ötelenenlerin yok sayılanların davasıdır. Hedefimiz büyük ve güçlü Türkiye’dir. Misyonumuz Türkiye Yüzyılının ihtişamıyla inşasıdır. Pusulamız bizi biz yapan kadim değerlerimizdir. Güç ve ilham kaynağımız ise siyasi parti fark etmeksizin 86 milyonun tamamıdır. Bunun için siyaset yapıyoruz. Sizler de sağlam bir temel üzerinde yükselen erdemliler hareketinin mensuplarısınız. Biz partimizi böyle kurduk; erdemliler hareketi dedik.
“DİK DURDUK AMA HİÇBİR ZAMAN DİKLENMEDİK”
AK Parti olarak eserlerimizle, icraatlarımızla Türkiye’ye tarihinin en büyük başarılarını yaşattık. Adımızı şanla şerefle milletin gönlüne yazdırdık. Hak ve özgürlüklerin geliştirilmesinden, aile ve sosyal politikalara Türkiye’yi çok yüksek bir seviyeye çıkardık. Yasakları kaldırdık, vesayet odaklarını dağıttık, kendilerini milletten üstün gören kibir abidelerine hep birlikte hadlerini bildirdik. Bu mücadele kolay olmadı. Dikensiz gül bahçesinde yürümedik. Gazete kupürleriyle partimizi kapamaya çalıştılar. Sokak terörüyle milli iradeyi esir almak istediler. Ama hiçbirinde muvaffak olamadılar.
Baskılara boyun eğmedik. Dik durduk ama hiçbir zaman diklenmedik. Milli iradeyi egemen kılmak için ter döktük, mücadele ettik. Her günümüzü milletimize hizmet yolunda geçirmeye gayret ettik. Her türlü sabotaja, çelmeye rağmen ülkemiz için tarihi kazanımlar elde ettik. Bu başarıda en büyük pay hiç şüphesiz kadınların oldu. Metropollerden en ücra köylere, tüm hanelere, tüm gönüllere kadınların sayesinde girdik. Bu ülkenin kadınlarını birilerinin aksine asla dolgu malzemesi olarak görmedik. Hayatın her alanında kadınların aktif bir şekilde rol almasını sağladık.
Üniversitelerimizdeki kız öğrenci oranını yüzde 13’ten yüzde 53’ün üzerine taşıdık. Kadınların işgücüne katılım oranını 27,9’dan yüzde 36,5’e yükselttik. Kadın milletvekili oranını yüzde 4,4’ten yüzde 20 seviyelerine biz çıkardık.
“2028 BİR BAŞKA OLACAK”
Maşallah bu coşkuyla 2028 bir başka olacak. Her zaman ne dedim; kale içeriden fethedilir. Kalenin içinde kim var? Kadınlar var.
“ÜNİVERSİTELERİMİZDEKİ KIZ ÖĞRENCİLERİN ORANINI YÜZDE 13’TEN YÜZDE 53’ÜN ÜZERİNE TAŞIDIK”
Bu ülkenin kadınlarını birilerinin aksine asla dolgu malzemesi olarak görmedik. Siyasette, bürokraside, akademide, iş dünyası ve sivil toplumda, hayatın her alanında kadınların aktif bir şekilde rol almasını, güçlü bir biçimde var olmasını sağladık.
Bakınız, burada son 23 yılın panoramasını yansıtmak adına sadece birkaç rakamı sizlerle paylaşmakta fayda görüyorum. 2004’te anayasada yaptığımız düzenleme ile kadın erkek eşitliğini teminat altına aldık.
Üniversitelerimizdeki kız öğrencilerin oranını %13’ten %53’ün üzerine taşıdık. Kadınların iş gücüne katılım oranını %27,9’dan %36,5’a yükselttik Kadın kooperatiflerini güçlendirdik. Kadın girişimcilere yeni destekler, yeni hibe ve teşvik paketleri sunduk. Kadın istihdamını %25,3’ten aldık, %33’e taşıdık. Kadın milletvekili oranını %4,4’ten %20 seviyelerine biz çıkardık.
Dostlar, biz hep birlikte 17 yıl önce büyük ve güçlü Türkiye için bir yolculuğa çıktık. Bu yolculuk hepimizin hikayesi. Unutmayın, bizimkisi bir aşk hikayesi. Sıfır tolerans ilkesiyle kadına karşı şiddetle etkin biçimde mücadele ettik.
Türk Ceza Kanunu’nda 2005, 2021, 2022 yıllarında yapılan kapsamlı reformlarla etkin caydırıcı önlemleri biz hayata geçirdik. 6284 sayılı kanunla başka hiçbir sözleşmeye gerek duyulmayacak şekilde kadınların hak ve hukukunu korumaya aldık.
Şiddeti önleme ve izlenme merkezlerimizde, kadın konuk evlerimizde, KADES ve elektronik kelepçe gibi uygulamalarla kadınların yanında biz olduk. Bu örnekleri daha da çoğaltmak mümkün. İnşallah bundan sonra da kadınla mümkün diyerek dayanışma ruhuyla Türkiye yüzyılını birlikte inşa etmeye devam edeceğiz.
Sevgili kardeşlerim şunu bir defa bugün büyük bir kararlılıkla tekrar ifade etmek istiyorum. Bu can, bu tende olduğu müddetçe Allah’ın izniyle milletimize hizmetten, milli iradeyi savunmaktan, hedeflerimize ulaşmak için çalışmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.
Ekonomide, dış politikada, ticarette, diğer alanlarda Türkiye’yi büyütecek, daha ileri seviyelere taşıyacak faaliyetleri aynı tempoda sürdüreceğiz. Türkiye’nin onurunu, ülkemizin saygınlığını, milletimizin izzetini ve itibarını korumakta zafiyet göstermeyeceğiz.
“ÇIKARLARI VE SİYASİ İKBALLERİ İÇİN GÜÇ ODAKLARINA BEL BAĞLAYANLAR BİZİM DİK VE DİRAYETLİ DURUŞUMUZU ANLAYAMAZ”
Bu kadro, kendi ülkesini süklüm püklüm bir halde yabancılara ve yabancı basın kuruluşlarına şikayet eden bir kadro değildir.
Özgür neredeydi? Almanya’da. Ne yapmaya gitti? AK Parti’yi şikayet etti. Bizim böyle bir derdimiz yok. İstiklal Marşımızda gururla ne diyoruz?
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım. Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner aşarım. Yırtarım dağları, enginlere sığmam taşarım. Evet. Biz işte böyleyiz. Bu ruhu taşıyoruz. Bu ruhla yaşıyoruz.
Şunu da üzülerek söylemek durumundayım. Kuvayi Milliyeciyiz deyip batıya hoş görünmek için şekilden şekle girenler elbette bizim öz güvenimizi anlayamaz. Çıkarları ve siyasi ikballeri için güç odaklarına bel bağlayanlar bizim dik ve dirayetli duruşumuzu anlayamaz.


