BEŞİKTAŞFENERBAHÇEGALATASARAYGÜNDEMSPORTRABZONSPOR

Çiftçiye ve besiciye dev kredi desteği

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde Ziraat Bankası tarafından düzenlenen 4. Tarım Ekosistemi Buluşması’nda konuştu:
Kırsal kalkınma alanında da çiftçilerimize çeşitli destekler veriyoruz. Bu yıl; tarım ürünlerinin işlenmesi, paketlenmesi, depolanması ile bireysel sulamadan oluşan 7 bin 160 projeye toplam 10.2 milyar lira hibe sağlayacağız. Bir başka kırsal kalkınma programı olan IPARD ile de bugüne kadar toplam bütçesi 301 milyon euro olan 6 çağrıya çıktık. İncelenmesi tamamlanan 1408 projeye, toplam 9.8 milyar lira hibe desteği vereceğiz. Ayrıca sadece 138 milyon euro bütçeyle, 5 yeni çağrıya çıkacağız. Göksu-Taşeli, kırsal dezavantajlı alanlar ve TÜRKİYE-AB Tuning Projesi, yine Tarım Bakanlığı’mız tarafından başarıyla yürütülüyor. Geçen yıl 15 bin 71 kişiye toplam 755 milyon lira hibe verdik. Bu yıl projelerimize 1.3 milyar lira bütçe ayırdık. Yani devlet olarak; çalışanın, üretenin, ihracat yapanın, istihdam oluşturanın tüm imkânlarımızla yanındayız ve olmaya da devam edeceğiz.

Yeni hayata geçecek paketleri burada sizlerle paylaşmak istiyorum. Sebze ve meyve yetiştirmek amacıyla sera kurmak isteyen üreticilerimize, yeni bir kredi paketiyle destek oluyoruz. Bu kapsamda, 10 dekarın altındaki sera yatırımlarının finansmanı için bir yıla kadar anapara ödemesiz, toplam 10 yıla kadar vadeli, 10 milyon liraya kadar kredi imkânı sunuyoruz. Yatırım tutarının % 20’si özkaynak olarak istenirken; genç ve kadın çiftçi olması halinde bu oran % 10 olarak uygulanacaktır. Hâlihazırda büyükbaş süt hayvancılığı yapan işletmelerin kapasite artışına yönelik hayvan alımı için, özkaynak aranmaksızın, 1 yıl anapara ödemesiz, toplam 7 yıla kadar vadeli, 5 milyon liraya kadar yatırım kredisi veriyoruz. Hayvan üreticilerimizi de elbette ihmal etmiyoruz. Ölçeklerini büyütmek, hayvan varlığını artırmak, atıl kapasitelerini üretime kazandırmak isteyen küçükbaş hayvan yetiştiricilerimizin önünü açıyoruz. Tarım Bakanlığı’mız ile Ziraat Bankası işbirliğinde yürütülen “Köyümde Yaşamak İçin Bir Sürü Nedenim Var” projesi kapsamında, küçükbaş kredilerinin limitini 600 bin liradan 1 milyon 200 bin liraya çıkartıyoruz. Açıkladığımız bu cazip kredi imkânlarının çiftçilerimize hayırlı, uğurlu olmasını temenni ediyorum. El ele, gönül gönüle verelim. İnşallah çok daha iyi yerlere ulaşacağız. Türkiye’nin kalkınmasına, gelişmesine; soframıza ulaşan pek çok ürünün yetiştirilmesine emekleriyle, alın teriyle vesile olan tüm çiftçi kardeşlerime selam ve saygılarımı iletiyor, her birine ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum.

ZİRAAT’İN MİLLETİN GÖNLÜNDEKİ YERİ FARKLI

1863’ten bu yana, tam 161 yıldır Türk tarımının en büyük destekçisi olan Ziraat Bankamızı canıgönülden tebrik ediyorum Tarihimizin en zor dönemlerinde çiftçinin, esnafın, tüccarın, girişimcinin yanında yer alan bankamızın, milletimizin gönlündeki yeri çok farklıdır. Ziraat Bankası’nın tarım kredileri 700 milyar lirayı aşmış durumda. Bankamız, sektörün kredi ihtiyacının yüzde 71’ini tek başına karşılıyor. Tarım kredilerinin yüzde 90’ından fazlası, yani 653 milyar liralık kısmı, devletimizin faiz desteği verdiği sübvansiyonlu kredilerden oluşuyor.

BATAN BİRİ VARSA O DA MUHALEFET

Yıllar geçiyor, aktörler değişiyor; fakat muhalefetin zihniyetinde hiçbir şey değişmiyor. Rakamları çarpıtma, bir bardak suda fırtına koparma alışkanlıklarından maalesef vazgeçmiyorlar. Öyle muhalefetin iddia ettiği gibi, çiftçilerimiz battıkları için değil işletmelerini daha da büyütmek için kredi kullanıyorlar. Ortada bir “batış” ve “iflas” eden varsa, görüyoruz ki o da ana muhalefetin izlediği; istismar, istifham, çarpıtma ve felaket tellallığı siyasetidir.

HEYBEDEKİ İRİLİ UFAKLI TURPLAR ORTAYA ÇIKIYOR

Yıllarca beraber yol yürüdükleri, belediyelerde üst düzey görev verdikleri arkadaşları; İstanbul’un nasıl yağmalandığını, nasıl birilerine peşkeş çekildiğini artık açıkça itiraf etmeye başladılar. Halka hizmet için harcanması gereken kaynakların; siyasi dizayn yapmak için nasıl pervasızca kullanıldığı bir bir deşifre olmakta. Heybelerindeki irili ufaklı turplarla; ahtapotun farklı yerlere uzanan kolları da yine bizzat kendi arkadaşları tarafından birer birer ortaya çıkarılıyor. İstanbul’da, zehirli bir sarmaşık misali; suç örgütlerinin kimleri haraçla, kimleri maaşla kendine bağladığı ortaya çıkıyor.

GÜYA KUVAYİ MİLLİYECİ AMA YABANCILARIN ÖNÜNDE EL PENÇE DİVAN!

İki yıl öncesine kadar Türkiye’yi yönetmeye layık görülen şahısla ilgili bugün söylenenleri duydukça, “Allah bu milletin yüzüne bakmış” diyoruz. Gündemlerinde ne millet var, ne de çiftçi… Şaibeyle yoğrulmuş zihniyetin yatırımı da, projesi de ancak bu kadar olur. Lafa gelince Kuvayı Milliyeci olmakla övünen partinin genel başkanı, yabancı siyasetçilerin huzurunda el pençe divan durup, “Bizi sıkıştırın” diye onlardan medet umuyor.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu