FOTO HABER

Türkiye’nin ilk turistik mağarası: Kuruyan sularıyla fosil haline geldi

İl Kültür Müdür Yardımcısı Osman Koçibay, İnsuyu Mağarası’nın sadece doğal güzelliğiyle değil, aynı zamanda şifalı suyuyla da yıllarca büyük ilgi gördüğünü belirterek, “1965 yılının sonlarında İnsuyu Mağarası’nın açılmasıyla birlikte mağarasındaki suyun şeker hastalığına iyi geldiğine ilişkin bir rivayet ortaya çıkmış. Dolayısıyla İnsuyu mağarasının suyu bu sebepten dolayı da sadece Türkiye’de değil tüm dünyada meşhur hale gelmiştir. İnsanlar, özellikle şeker hastaları İnsuyu’nun kendilerine şifa olacağını düşünerek akın akın İnsuyu Mağarası’na gelmişler. Dolayısıyla da ilerleyen yıllarda mağaranın çevresinde tesisler kurulmaya başlanmıştır. Bunun yanında İnsuyu bidonları yapılarak mağaranın suyu bidonlarla çeşitli illere satışa gönderilmiştir. Hatta Trabzon’a yaklaşık olarak bir kamyon su bile satılmıştır. İnsuyu Mağarası’nın suyu o kadar dikkat çekmiştir ki sadece Türkiye’de değil yurt dışından da büyük talep görmüştür. Belçika’dan, Avusturya’dan, Fransa’dan insanlar ya da bilim adamları mağaranın suyunu incelemek için buraya kadar gelmişlerdir. Yine o yıllarda suyla ilgili turizme açılmasından sonra birçok insan turist olarak da İnsuyu’na gelmiştir. Yaklaşık olarak açıldığı yıl ilk üç ayda İnsuyu mağarasını 33 bin kişi ziyaret etmiştir.” ifadesinde bulundu.

İklim değişikliği ile birlikte özellikle 2000’li yıllardan sonra İnsuyu Mağarası’nın sularının çekilmeye başladığını ve göllerin kuruduğunu da söyleyen Koçibay; “Büyük göldeki su da 2014 yılında neredeyse tamamen kurumuş ve şu anda göllerimizin hiç birisinde su bulunmamaktadır. Sadece yağmurlardan sonra sarkıtlardan damlayan sular bulunmaktadır. Ama İnsuyu Mağaramız halen ziyaretçi akınına uğramaktadır.” şeklinde konuştu.

Koçibay, İnsuyu Mağarası’nın keşif hikayesine dair verdiği bilgide; “1931-1935 yılları arasında gerçekleşen ilk bilimsel çalışmalar sırasında, Burdur’da ‘Moruk Dayı’ lakabıyla tanınan Mustafa Koçay ve arkadaşları 6 Mayıs 1931’de mağaraya girdiler. İçeride ilerlerken karşılaştıkları hayvan kemikleri, 1714 yılında Burdur’a ikinci kez gelen Fransız gezgin Paul Lucas’ın kitabında bahsettiği ve köylüler arasında canavar olarak bilinen ‘Burdur Sırtlanı’nın avladığı bir hayvana ait olduğuna inanıldı. Mustafa Koçay, bu keşfin ardından mağaradan hemen geri çıktı.” dedi.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu