YAZARLAR

FERHAT ÜNLÜ / Mossad’ın kısa tarihi / Volume 2

“1948 senesinde kurulan İsrail’in 1949 yılında faaliyete geçen gizli servisi Mossad, 1958 yılından itibaren Milli İstihbarat Teşkilatı‘nın atası MEH’e (Milli Emniyet Hizmeti Riyâseti) istihbarat eğitimi verdi. Bu eğitim süreciyle başlayan bir tür istihbari bağımlılık ilişkisi, 1990’lı yılların sonu değil, 2000’lerin başı bile değil, ancak bundan on iki yıl önce sona erdirilebildi.”
Yukarıdaki alıntı, 31 Ekim 2021 tarihinde bu köşede yayınlanan Mossad’ın kısa tarihi başlıklı yazıdan. 16 bin vuruşluk, uzun, kılı kırk yaran bir yazıydı o… Bu yazıda dört yıl önceki o makalenin izini, güncel gelişmeler ışığında süreceğiz. Ancak gözünüzü korkutmamak adına peşin peşin söyleyeyim: Birinci makalenin dörtte biri kadar yazacağım, yani yaklaşık 4 bin vuruş.

İSRAİL’İN GİZLİ SAVAŞLARI
Mossad üzerine pek çok kapsamlı çalışma var. Bunların hemen hepsi de öyle veya böyle İsrail’e hizmet etmiştir. Alanın üç başyapıtıyla bu tezimi delillendireyim: İsrail istihbaratının tarihi üzerine yazılmış kitapların belki de en kapsamlısı olan Ian Black ve Benny Morris imzalı İsrail’in Gizli Savaşları adlı kitap kripto diyebileceğimiz İsrail propagandaları içerir.
Benim 2002 senesinde İrlanda‘da röportaj yaptığım kayınpederi Mossadçı yazar Gordon Thomas‘ın kaleme aldığı Gideon’un Casusları hayli hayli İsrail’e hizmet eder.
Hatta eski Mossadçı Victor Ostorovsky‘nin Hile Yoluyla adlı kitabı bile her ne kadar Mossad’ı eleştiriyorsa da aynı amaca matuftur. Ostorovsky’nin servisten ayrıldıktan sonra Mossad’ın istemediği bir kitabı yazıp Kanada‘da hayatına devam etmesi istihbarat âleminin olağan akışına aykırı olurdu, değil mi?

TÜRKİYE-İSRAİL İLİŞKİLERİNİN EVRİMİ
Türkiyeİsrail istihbarat ilişkilerinin şifrelerini çözebilmek için 1958 senesinde kurulmuş istihbarat paktının 60 yıllık evrimle nasıl istihbari rekabete dönüştüğünü anlamak gerekir. Bir zamanlar eğitim, üstelik de karşı-istihbarat, yani kontr-espiyonaj eğitimi anlaşması yaptığımız İsrail, 2021 yılında Türkiye’ye karşı yürüttüğü espiyonaj faaliyeti nedeniyle ülkemizin kontr-espiyonaj operasyonuna hedef olmuştur. Bu, her şeyin görüldüğü ve şaşırmanın zor olduğu istihbarat dünyası açısından bile tarihin ironik bir tecellisidir.

MOSSAD’IN TEMELİNİ İNGİLİZLER ATTI
İsrail istihbaratının tohumlarını atan İngilizlerdir. Mossad’ın atası sayılabilecek bir istihbarat örgütü İngilizler tarafından Haganah adıyla 1920 yılında kurulmuştur. Ancak onun da öncesi var: Şimdilerde katliamcı Netanyahu Rejimi’nin yeniden canlandırmaya çalıştığı suikast timinin adına ilham veren NİLİ, Birinci Dünya Savaşı yıllarında Osmanlılara karşı faaliyet göstermiştir. Türkiyeİsrail istihbari ilişkileri 2010 senesinde Hakan Fidan’ın MİT Müsteşarı olmasından sonra aşama aşama bambaşka noktaya evrilmiştir.

MİT-MOSSAD İLİŞKİSİ ESKİSİ GİBİ OLAMAZ
Elbette gelinen nokta, Türkiye ile İsrail’in ilelebet istihbari rakip veya düşman olacağı anlamına gelmez. Netanyahu Rejimi gider, Türkiye ile daha uyumlu bir İsrail hükümeti kurulur; o zaman ilişkiler belirli bir raddeye kadar yeniden tesis edilir. Ancak öyle olsa bile hiçbir zaman 1990’lardaki işbirliğinin yüzde 10’u kadar bir ortaklık ve işbirliğinden öteye gidilemeyecektir. Bu açıdan MİT-Mossad işbirliği, bitmiş toksik bir ilişki gibi geri döndürülemezdir.
Bugünkü Türkiye-İsrail geriliminin sebebi ise Suriye, Kıbrıs gibi sahalarda bu ülke ile karşı karşıya gelme potansiyelimiz değildir. Netanyahu Rejimi’nin yalnızca Türkiye değil, bölgedeki tüm ülkelere ve giderek dünyaya meydan okuyarak kurmaya çalıştığı teist rejimdir. Dünyada küresel ölçekte dinlere devlet mesafesi artarken mevcut İsrail rejiminin Semitik ve Siyonist bir din rejimi inşa etmeye çalışması zamanın akışına da terstir. Herkes Mersin’e gideren İsrail tersine gidiyor.

‘MEKSİKA AÇMAZI’NDA ABD SİLAHI İNDİRDİ
Yazının son cümlelerini, 10 yaşındaki çocuğun bile anlayacağı netlikte kurayım:
İsrail, Türkiye ile asla tek başına düelloya giremez. Yanında ABD olmadan bu meydan okumaya girişmez. Ekim 2023-Nisan 2025 arası Türkiye, ABD ve İsrail’in elinin tetikte olduğu bir ‘Meksika Açmazı’ dönemidir. İkiden fazla kişinin aynı anda birbirine silah çektiği bu düelloda Trump, silahını çoktan indirmiştir. Netanyahu’nun siyasi ömrü, Trump’ınki ile ters orantılıdır. Trump böyle devam ederse Netanyahu 2025’in sonunu görmekte bile zorlanabilir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu