Tüketicilerin e-ticaret yöntemiyle yaptıkları alışverişlerde aldıkları herhangi bir ürünü iade etmek istediklerinde oluşan kargo bedeli satıcı tarafından ödenmeye devam edecek. Ticaret Bakanlığı’ndan konuya ilişkin yapılan açıklamada, daha önce yayımlanan yönetmelikle, tüketicilerin cayma hakkının kullanımındaki kargo iade masraflarına hangi tarafça katlanılacağının sözleşme öncesi kararlaştırılmasına ve cayma hakkı istisnalarının kapsamının genişletilmesine ilişkin mevzuatta değişiklik yapıldığı anımsatılarak, bu değişikliklerin 1 Ocak 2026’da yürürlüğe girmesinin öngörüldüğü aktarıldı.
TEKNOLOJİDE DE İADE GEÇERLİ
Buna karşın, 4 Eylül 2024’te düzenlenen 28. Tüketici Konseyinde gündeme getirilen öneriler ve Bakanlığın değerlendirmeleri sonucu değişiklikler yapıldığı bildirilen açıklamada, şunlar kaydedildi: “Tüketicilerimizin mesafeli olarak kurulan sözleşmelerde cayma hakkını kullanmaları halinde iade kargo ücretlerinin satıcı veya sağlayıcı tarafından karşılanması şeklindeki uygulamanın korunması yönünde yeniden mevzuat değişikliği yapıldı.
Böylece Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un temel amaçlarından biri olan tüketicilerimizin ekonomik menfaatlerinin korunması sağlanmıştır.” Açıklamada, tüketicilerin sıklıkla kullandıkları elektronik ürünlerden cep telefonu, akıllı saat ve bilgisayar ürünlerinin mesafeli olarak alışverişe konu edilmesi halinde cayma hakkının kullanılamayacağına yönelik değişikliğin de yeniden gözden geçirildiğine işaret edilerek, bu ürünlerin cayma hakkı istisnaları kapsamından çıkarıldığı belirtildi.
AMAÇ GÜVENLİ ALIŞVERİŞ
Böylece, söz konusu ürünler için de cayma hakkını kullanabilme imkânının korunduğu vurgulanan açıklamada, “Tüketicilerimizin e-ticaret siteleri ve platformlar gibi mecralarda mesafeli olarak kurulan sözleşmelerde daha güvenli bir alışveriş yapma imkanına kavuşmaları hedeflenmiştir” denildi. Yürürlüğe 1 Ocak 2026’da girmek üzere, tüketicilerin satıcı ve sağlayıcılar tarafından doğru bilgilendirilmesi amacıyla ön bilgilendirme formunda düzenleme yapıldığı belirtilen açıklamada, şu ifadeler kullanıldı: “Mesafeli sözleşme kurulmadan önce ve ön bilgilendirme formu aracılığıyla tüketici uyuşmazlıklarına yönelik olarak parasal limitler dahilinde tüketici mahkemelerinin görev ve yetki alanına giren uyuşmazlıklar için tüketici mahkemesine dava açmadan önce arabulucuya başvurulması şartına ilişkin bilgiye de yer verilmesi zorunluluğu düzenleme altına alınmıştır. Bu doğrultuda, tüketicilerimizin ekonomik menfaatlerinin korunmasına yönelik mevzuat çalışmalarına azami ölçüde özen gösterilmesine Bakanlığımızca devam edilecektir.”
