JNS ekran görüntüsü
Haberde, ABD Başkanı Donald Trump‘ın kısa süre önce Suriye’ye yönelik yaptırımları kaldırma niyetini açıklamasının da bu sürecin bir parçası olduğu belirtildi. Trump’ın, bu kararında Erdoğan’ın etkisinin büyük olduğunu açıkça dile getirmesi ise dikkat çekici bir detay olarak öne çıktı.
İSRAİL’İN ASIL ENDİŞESİ: KONTROL KAYBI
İsrail‘in Suriye’deki varlığı ve özellikle Golan sınırına yakın bölgelerde gerçekleştirdiği hava saldırıları, uzun süredir “güvenlik” kisvesi altında yürütülen bir yayılmacı strateji olarak eleştiriliyor. Ancak bölgede Başkan Erdoğan liderliğinde şekillenen yeni jeopolitik denklemler, bu stratejinin sürdürülebilirliğini sorgulatıyor.
TÜRKİYE’NİN VARLIĞI PANİKLETTİ
Haberde, İsrail’in özellikle Suriye’deki Dürzi nüfusu koruma iddiasıyla yaptığı operasyonlar ve Kürt gruplarla olan örtülü iş birliği hatırlatılarak, ABD-Türkiye koordinasyonunun bu müdahaleleri zorlaştırabileceği ima ediliyor.
Ayrıca, ABD ile Türkiye’nin Suriyeli mültecilerin geri dönüşünü teşvik etme planlarının da İsrail’in sınır güvenliği gerekçesiyle yürüttüğü askeri faaliyetlere çelişebileceği belirtiliyor.
YENİ DENGE, YENİ KRİZ Mİ?
JNS’ye göre, Başkan Erdoğan’ın bölgede yükselen liderliği ve Türkiye’nin ABD ile yakınlaşarak Suriye’de söz sahibi olması, İsrail’in geleneksel işgal biçimi “alan hakimiyeti” anlayışıyla çelişiyor.
Tel Aviv, Ankara’nın diplomatik ve askeri düzeyde Suriye dosyasına daha fazla müdahil olmasını “denge bozucu” bir gelişme olarak yorumluyor.
Ancak bölge halklarının ve milyonlarca Suriyeli mültecinin barışçıl dönüşünü esas alan bir politika; İsrail’in müdahaleci pozisyonuna karşı daha istikrarlı ve sürdürülebilir bir çözüm vaadi taşıyor.
