HAŞMET BABAOĞLU / Kilo al ama diyet de yap, sistem seni sevsin!


Zayıf tipli insanların toplumu değiliz, tamam!
Lakin gerçekten obez bir toplum muyuz? Tartışılır.
Bazı tıp kuruluşlarının dediği gibi “Türk toplumu obezitede ABD ile yarışıyor” mu gerçekten?
Böyle şeyler işittiğimde içimden “göz var, izan var” diye geçiriyorum.
***
Malum, Sağlık Bakanlığı kilolu olmaya karşı savaş açtı; sokaklarda vatandaşın belini, göbeğini, kalçasını ölçmeye başladı…
Tek tek insanlar gibi halklar da ilgilenilmek isterler; güzel duygudur…
Fakat bir dakika!
Unutmamamız gereken şeyler de var…
Mesela şu “yenidoğan çetesi” meselesi ne oldu?
Tıbbın kendisine ve tabiplere olan güvenimizin tamiri için bakanlığın dişe dokunur projeleri var mı?
***
Obezite patırtısının zihin karıştırıcı tarafı şu ki…
Bugün güncel tıp literatürünü takip etmeye kalksanız, aynı dergide hem artan obezitenin toplum sağlığına zararlı etkileri üzerine bir araştırmayı hem de “Bir insan 100 kilo olabilir ama sağlıklı olmadığını söyleyemeyiz” tezini öne süren ciddi bilimsel makaleleri bir arada görebilirsiniz…
Esas meseleye gelince…
Bu konularda atı alan Üsküdar’ı geçer…
Öyle de oluyor…
“Kilo verme ve diyet” pazarı büyüdükçe büyüyor…
Akıl almayacak kadar büyük bir kazanç dünyası…
İlaçlar, özel beslenme katkıları, diyet uzmanları, vd.
Gelin de karın çevrenizdeki yağları ölçerken zihninizi şüphelerden kurtarın!
***
Şu sorular da çok yakıcı…
Şeker ve şekerli besinler endüstrisini durdurmayı göze alan babayiğit bir devlet çıktı mı ortaya?
Çıksa ne iyi olur!
GDO‘lu mısırın ve fruktoz şurubunun üretimine “Yetti artık” diyecek global bir politika ufukta görünüyor mu? Ne gezer!
Peki insanları şişmanlatan ve sağlıklarını bozan besinlerin üreticisi firmalar ile diyet ilaçlarını üreten firmaların artık aynı şirket bünyesinde toplaştıklarını biliyor muydunuz?
Oturun düşünün bakalım…
***
Kitlelerin dikkatini çekmek iyidir…
Ama dikkatimiz çekildiğiyle kalmamalı!
Gerçeklerle yüzleşmeyi de becermeliyiz.
Sağlıksız şişmanlamayla mücadele kapsamlı ve global bir kararlılık gerektiriyor.
***
NOT DEFTERİ
Dışarı çıkıp sokaklarda dolaştığımızda, aslında dış dünyadaki sokaklarda değil, içimizdeki sokaklarda yürürüz. (MARGIT SCHREINER / Hayal Kırıklıkları Kitabı)