YAZARLAR

MEVLÜT TEZEL / Bina yıkılırsa ustalar da sorumlu tutulacak

Yapı Denetim ve Deprem Mühendisliği Derneği Genel Başkanı Nazmi Şahin, depremlerde inşaat ustalarının yaptığı hatadan ya da işin sorumluluğundan dolayı ceza almamasının sistemin en büyük açığı olduğunu belirterek, “Ustaların da ceza almasını sağlayacak düzenlemede son rötuşlar yapılıyor, yönetmeliğin kısa zamanda çıkmasını bekliyoruz” dedi.

Ve ekledi: “Bundan sonra ustaların da kayıtları tutulacak. ‘ŞantiyeM’ yazılım programıyla usta kayıtlarının elektronik ortamda tutulması Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından sağlanacak.” Elbette bu gelişme ustadan kaynaklanan hataları azaltır.
Ustalar binanın kaliteli yapılmasında daha duyarlı olurlar.
Ancak ustaya hangi malzemeyi verirsen, hangi mimari çizimi yaparsan ona göre inşaat yapar.
Ustaya gelene kadar bir yapının depreme karşı dayanıklılığından asıl sorumlu olanlar müteahhitler, mimarlar, mühendisler ve yapı kullanım izni veren belediye yetkilileridir.

***

1 MİLYON TL CEZA AZ
Ticaret Bakanlığı’nın hazırladığı yeni taslağa göre, stokçuluk yapan hallere 1 milyon TL para cezası kesilecek.
Bozulan ürünleri çöpe dökene 200 bin lira ceza uygulanacak.
Çöpe dökülen o kadar çok meyve sebze var ki, bu yeni yönetmelik uygulanırsa gıda israfı da azalır.
Yönetmeliğe göre ayrıca marketler, sebze ve meyvelerin beşte birlik kısmını aracısız olarak üreticiden almak zorunda olacak.

Üreticiden mal almayan markete, 50 milyon lira ceza gelecek.
Bu arada hallerdeki işletmelere de güzellik yapılacak.
Hallerde kira bedelleri yüzde 75 oranında indirilecek ve gelir vergisi muafiyeti sağlanacak.
Gıda tedarik zincirinde fırsatçılığın önüne geçilmesi adına geç kalınmış güzel bir gelişme.
Ancak ceza miktarları düşük.
Stokçuluk, fırsatçılık yapanlar büyük paralar kazanıyorlar.
Hapis cezası daha caydırıcı olurdu.

***

YİNE DOMUZ ETİ ÇIKTI
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yayımladığı son listede ‘dana eti’ etiketiyle domuz eti satan yedi işletme tespit edildi.
En fazla domuz eti satışı yapılan iller ise Bursa ve Konya oldu.
Örneğin Konya’da Muhtar Hanımın Yeri’nin iki şubesinde vatandaşa Adana kebap ve köfte diye domuz eti yedirmişler!

Balıkesir‘de ‘Harvanlı Kasap’ markasının dana sucuğunda domuz çıkmış.
Yöresel bir işletmeye gidiyorsunuz ve bilmeden domuz eti yiyorsunuz! Bu suçun cezası yüksek olmalı.
Son dönemde Türkiye‘nin birçok ilinde domuzlar şehir meydanlarında dolaşırken görüntüleniyor.
Domuz popülasyonunda bir artma olabilir. Bazı avcılar yaban domuzu avlayıp satıyor gibi gözüküyor.
Normalde domuz eti danaya göre pahalı ama yaban domuz eti ucuz!
İfşa edilen firmalar da kaçak domuz kullanmış olabilirler.
Domuz popülasyonunu dengelemek için avcılar organize edilmeli.
Ve kaçak domuz etinden gıda üretenlere daha ağır cezalar verilmeli.

***

SEN DE Mİ ADİDAS!
Ünlü spor giyim markası Adidas’ın Türkiye resmi hesabı, müşteri verilerine dair bir ‘güvenlik ihlali’ yaşandığını duyurdu.
Yapılan resmi ‘özür’ açıklamasında, müşterilerin isim, e-posta adresi, telefon numarası, cinsiyet ve doğum tarihi gibi iletişim bilgilerinin ele geçirildiği ifade edildi.
Bu tarz firmalardan çorap bile alsanız telefon, e-mail vs. bilgi istiyorlar.
Sonra da verileri sızdırınca kuru bir özür diliyorlar.
Vatandaşın kişisel verilerini çaldırmayan özel şirket kalmadı!

Bazı devlet kurumlarından da veriler sızdırılmıştı.
Veri çaldırmanın cezası var. Örneğin Yemeksepeti’ne veri ihlali nedeniyle 1 milyon 900 bin lira para cezası uygulanmıştı.
Firmanın büyüklüğünü düşününce bu ceza çok komik.
Cezalar caydırıcı değil.
Veri çaldıran şirket ve kurumlara daha ağır cezalar uygulanmalı.
Şirketlere büyüklükleri oranında siber güvenlik çalışanı çalıştırması zorunlu hale getirilmeli.
Özür dilemekle sorun çözülmüyor.
Bütün bilgilerimiz dolandırıcıların ellerinde. Sonra bu bilgilerle dolandırılan yaşlı insanlarla dalga geçiliyor. “Bu kadar saf olmasalardı” deniliyor.
Oysa veriler sızdırılmasıydı bu kadar çok insan dolandırılmazdı.

***

NESTLE SULARA DİKKAT!
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un hükümeti, Nestle‘nin dünya çapında ünlü Perrier markası da dahil olmak üzere maden suyuna yönelik yasa dışı işlemlerini örtbas etti.
Fransız basınında hükümetin rüşvet alma ihtimali konuşuluyor.
Euronews’ün haberine göre Fransız Senatosu tarafından hazırlanan raporda, Nestle’nin bakteriyel veya kimyasal kirlenmeyi önlemek için yıllar boyunca “doğal maden suyu” veya “kaynak suyu” etiketli sular üzerinde çeşitli işlemler uyguladığı belirtildi.

Bu işlemler Contrex, Vittel ve Hepar gibi markaları da kapsıyor.
Güney Fransa’daki bir Nestle tesisinde, yasadışı işlemlerin kayar panellerin arkasında gerçekleştirildiği ortaya çıkmıştı.
Böylesine ünlü bir marka neden bunu yapar?
Bu marka ülkemizde de çok satıyor.
Bizde de inceleme yapılmalı.

***

Altyazı
“Daha iyi olanını değil, seni daha iyi hissettireni seçmelisin.” (This Means War)

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu