HAŞMET BABAOĞLU / Çağın çocukları…


Bir anne filin otoyola çıkan yavrusunu ezen kamyonu itmeye çalışmasının görüntülerini izlemişsinizdir.
Dünyanın bütün TV kanalları gösterdi, sosyal medya bu görüntüleri yüz milyonlarca insana ulaştırdı…
Geçen haftanın uluslararası çapta en gözde haberiydi…
Yavrusu çoktan hayatını kaybetmişti ama sabaha kadar bıkmadan usanmadan bütün gövdesini kullanarak kamyonu yerinden oynatmaya çalıştı anne fil…
Sonunda uyuşturucu verip bayıltarak oradan uzaklaştırdılar…
***
Peki Gazzeli anneler ve aç susuz hâlde bombalar altında yaşamaya çalışan yavruları medyada doğru düzgün yer buluyor mu?
Gazze görüntüleri kitlelerde aynı ilgi ve yakınlık duygusunu uyandırıyor mu?
Çok acı, çok ürpertici bir noktaya değiniyorum, değil mi?
Belki tam burada içinizden yazıyı okumayı bırakmak gelmiş olabilir, anlarım…
Niye böyleyiz peki?
Neden? Nasıl?
N’aptılar bize?
***
Yavru kedileri, köpekleri görünce kendimizden geçiyoruz mesela…
Yaralı bir kızıl tilki yavrusunun fotosu sosyal medyada ondan ona aktarılıyor; hemen yardım grupları oluşturuluyor…
Ama mesela “Yaşları 5 ile 11 arasındaki 60 milyon çocuk çok tehlikeli koşullarda köle gibi çalıştırılıyor” başlığını görünce, geçiveriyoruz.
Küçücük yer ayrılmış haberlere konu oluyorlar; ilgilenen, üzerinde duran çıkmıyor.
Bir Birleşmiş Milletler kuruluşu olan UNICEF‘in muhtaç çocuklara yardım fonları bile kesilmeye başlandı, düşünebiliyor musunuz?
Devletler artık UNICEF’e para vermek istemiyor, silahlara yatırıyorlar parayı…
Fon kesintileri yüzünden milyonlarca çocuk 2025’in geri kalan bölümünde beslenme yardımı alamayacak…
***
Bu konular ana akım medyatik tartışmalara dahil olmuyor.
Ben size nasıl bir dünyada yaşadığımız gerçeğinin bu yüzünü bir iki rakamla göstermek istiyorum…
Bir…
Global çapta 5 yaşından küçük her üç çocuktan ikisi yetersiz besleniyor. (Hiç şaşkınlık havasına girmeyin, gerçek bu, dünya bu!)
İki…
Dünyada kaç çocuk işçi var biliyor musunuz? Dikkatli okuyun! Tam 600 milyon çocuk, çocukluğunu yaşamıyor, işçi olarak çalıştırılıyor.
***
NOT DEFTERİ
Onur parça parça kırılır, ufak kırıntılar halinde zedelenir ve bir süre sonra geride üzülecek bir şey dahi kalmaz. (ÖMER F. OYAL / Zaman Lekeleri)