Bir raketle destan yazdı!

19 yaşında, doğuştan engelli… Ama inancı, yeteneği ve azmiyle başarıya uzanan örnek bir yolculuk yazdı. Zeliha Aksak, Türkiye’nin milli tekerlekli sandalye tenisçisi. Bugün Türkiye sıralamasında 1 numarada, dünyada ise 52. sırada. Oysa her şey, Şırnak’ın küçük bir köyünde, imkânsızlıklarla dolu bir hayatta başladı. Zeliha, Şırnak’ın Kaymakam Çeşme Köyü’nde dar gelirli, altı çocuklu bir ailenin kızı olarak dünyaya geldi. Çocukluk hayali tıp doktoru olmaktı ama köydeki imkânlar yetersizdi. Bu yüzden lise eğitimi için Şırnak merkezdeki bir yatılı yurda gitmeye karar verdi.
YURTTA KALMAK İÇİN KABUL ETTİM
“Yurtta kalmak istiyordum ama babam buna karşıydı” diyerek sözlerine başlayan Zeliha, şöyle devam etti: “Çok uğraştım, sonunda kalabildim. Hocalarım ‘Tenis antrenmanlarına da katılmalısın’ dediler. Hiç istemiyordum, sırf yurtta kalmak için kabul ettim. Aslında niyetim tenis oynamak değil. Yurtta kalıp, Tıp Fakültesi’ni kazanabilmekti. Antrenmanlar başladı fakat ben gitmek istemiyordum. Israrla beni götürmek istiyorlardı. Her defasında gitmemek için ‘Hastayım diyordum. Ya da başka bir bahane üretiyordum. Israrlar sonrası bir gün gitmeye karar verdim.”
ÖĞRETMENLERİME TEŞEKKÜR BORÇLUYUM
HAYAT, bazen küçük bir adımla değişir. Zeliha’nın da öyle olmuş: “Elime raketi aldım, korta çıktım. İlk topa vurduğum an tenise âşık oldum. O günden sonra bir daha bırakmadım. Şimdi geriye baktığımda beni tenis için zorlayan hocalarıma teşekkür ediyorum. Doktor olma hayalim gerçekleşmedi. Ancak aşık olduğum sporla ülkemi temsil etmenin gururunu yaşıyorum.”
BABAM BENİM İÇİN ARABASINI SATTI
İlk turnuvasına katılabilmesi için babasının arabasını sattığını belirten Zeliha, “Otostopla merkeze giderdim. Bir turnuvada birisiyle tanıştım, iki yıl boyunca masraflarımı o karşıladı. Sonrasında bakanlık desteği ile yoluma devam ettim. En ihtiyacım olduğu anda hiç düşünmeden arabasını satan babama ne kadar teşekkür etsem az. İlk işim ona araba almaktı” diye konuştu.
ENGELLER DEĞİL İNANÇ KAZANIR
Zeliha Aksak, sadece fiziksel değil, toplumsal engellerle de savaştı: “Akrabalarım aileme baskı yaptı. ‘Bir kız çocuğu tek başına Antalya’ya gidiyor, izin vermeyin’ dediler. Ama ailem hep yanımda oldu. Şimdi yurt dışındaki turnuvalara tek başıma gidiyorum.”
OLİMPİYATTA ALTIN MADALYA HEDEFİM
Aksak’ın beş yılda geldiği nokta azımsanacak gibi değil. Bunun çok daha ötesinde, inanılmaz… Milli sporcunun yeni hedefi ise son derece net: “Dünya sıralamasında ilk 30’a girmek istiyorum ama asıl hedefim olimpiyat şampiyonluğu. Bu sadece bir hayal değil, başarmak istiyorum. Amacıma ulaşmak için çok çalışmam gerektiğinin bilincindeyim.”