BEŞİKTAŞFENERBAHÇEGALATASARAYGÜNDEMSPORTRABZONSPOR

En büyük eserimizi inşa ediyoruz

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün AK Parti Konferans Salonu’nda düzenlenen Teşkilat Akademisi Liderlik Okulu programında konuştu. Konuşmasının başında, merkez üssü Konya’nın Kulu ilçesi olan ve Ankara’da da hissedilen 5.2 büyüklüğündeki deprem dolayısıyla geçmiş olsun dileklerini ileten Erdoğan, özetle şunları söyledi:

VİZYONUMUZU YÜREKLERE NAKŞEDECEĞİZ: Teşkilat Akademisi’ni, partinin omurgasını güçlendirmeyi amaçlayan çok önemli, kıymetli ve değeri ileride daha iyi anlaşılacak stratejik bir adım olarak görüyoruz. Bu programı sadece eğitim vermek için değil dava şuurunu pekiştirmek, siyasal bilinci geliştirmek, AK Parti’nin temsilcisi olduğu vizyonu her bir kardeşimizin yüreğine nakşetmek için başlatıyoruz. AK Parti Sürekli Eğitim Merkezi, Türkiye Yüzyılı’nın mimarlığını üstlenecek kadroları yetiştirecek bir vizyon çalışmasıdır. Bu ülkenin yarınlarını şekillendirecek bir liderlik mektebi oluşturuyoruz.

AK PARTİ’DEN ÖNCE DE VARDIK: Biz, AK Parti’nin tabelasını takınca siyaset sahnesine çıkmadık. AK Parti’den önce de vardık. Bizim için tarih AK Parti ile başlamadı. Bizim için tarih 100 yıl, 200 yıl önce başlamadı. Şu salondaki kadro, Malazgirt Meydanı’nda, Alparslan’ın ordusundaki her bir neferin göğsündeki umuda sahiptir. Şu salondaki kadro, İstanbul surları önünde cihan padişahı Fatih Sultan Mehmed ile aynı heyecana inanan yürekli bir kadrodur. Şu salondaki kadro, Çanakkale siperlerinde vatanı uğruna canını vermek için adeta yarışan kahramanlarla aynı cesarete, aynı fedakârlığa sahip adanmış bir kadrodur. İşte bu kadro İstiklal Savaşı’nda bayrağı, bağımsızlığı için en öne atılan dedelerimizle aynı dava şuuruna sahip bir kadrodur. Biz nereden geldiğimizi, ne olduğumuzu, nereye gittiğimizi gayet iyi bilen bir kadroyuz. Bizim muhalefetten en önemli farkımız budur. Bu yol aşk ister, heyecan ister, gayret ister, gece gündüz millet için çabalama ister. Yanıp tutuşma ister. Biz yanacağız ki çevremiz aydınlanacak.

KARDEŞLİĞİMİZE PUSU: Türk, Kürt ve Arap birlikte hareket ederse büyük güç olacaktır. Bölgeye barış gelir, huzur gelir, refah gelir. İşte bunu engellemek için her yola başvuruyorlar. Kardeşliğimize pusu kurmaya ısrarla devam ediyorlar. Kimileri ihanetle, kimileri cehaletle bu ayrışmayı körüklüyor. Bu tuzağa düşmeyeceğiz, bu oyunlara gelmeyeceğiz. Şunu hiçbir zaman unutmayacağız: Kürt’ü Türk’ten ayırırsan yalnız kalır ve yutarlar. Türk’ü Kürt’ten ayırırsan, Arap’tan ayırırsan yalnız kalır, zayıflar. Onun için içeride de dışarıda da ayrıştıran, uzaklaştıran, kutuplaştıran, bölen, parçalayan değil birleştiren olacağız. Başkaları ne yaparsa yapsın biz, inadına kardeşliği savunacağız.

TERÖR GİRDABINDAN ÇIKARACAĞIZ: Bölücü terör örgütü fesih kararı aldı ve silah bırakacağını açıkladı. Bunu, milletimizin başına musallat olan 40 yıllık bir musibetten ilanihaye kurtulma ve bölgemizin kalıcı huzura kavuşması adına müspet karşıladık. Silah bırakma ve fesih sürecinin Milli İstihbarat Teşkilatımız ve güvenlik birimlerimiz tarafından titizlikle izleneceğini ifade ettik. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin pozisyonu son derece nettir. Biz, terörü, şiddeti, silahı tamamen terk edene suhuletle yaklaşırız. Ama yanlışta ısrar edenle de mücadeleden bir milim geri adım atmayız. Cumhur İttifakı ortağımız MHP ile sıkı koordinasyon, çok yakın işbirliği ve eşgüdüm halindeyiz. Temkinliyiz, tedbirliyiz, sabırlıyız ama aynı zamanda iyimseriz, umutluyuz. Milletimizi, on binlerce canını, trilyonlarca dolarlık kaynağını yutan 40 yıllık terör girdabından tamamen çıkarmakta kararlıyız.

YEPYENİ BİR DENKLEM: Ne Irak’ta ne de Suriye’de sınırımızda terör örgütlerine tahammülümüz hiçbir zaman olmadı, bundan sonra hiç olmayacak. Şunu artık herkes görmelidir: Bölgemizde terör kullanım süresi bitmiştir, yabancı aktörlere bel bağlama dönemi kapanmıştır. Dünyamız kabuk değiştirmekte, eski nizam çatırdamakta, coğrafyamızda ise merkezinde Türkiye’nin yer aldığı yepyeni bir denklem kurulmaktadır. Türkiye, kutup başı olarak yeni dönemde hak ettiği konuma hızla geliyor. Türkiye’nin ufku açılıyor. Türkiye’nin önü aydınlanıyor. Türkiye’nin yıldızı giderek daha çok parlıyor. Türkiye diplomaside, ekonomide, ticarette, turizmde ve diğer alanlarda artık unutmayın yeni bir ligde mücadele ediyor. Terörsüz Türkiye ile inşallah en büyük eserimizi inşa ediyoruz. Terör meselesini tamamen geride bıraktıktan sonra inşallah Türkiye bambaşka bir Türkiye olacak. O zaman huzur daha da artacak. O zaman kardeşlik daha da perçinlenecek. Kalkınma daha da hızlanacak. Demokrasi daha da güçlenecek. Yarım asırdır Türkiye’nin ayağına vurulmuş bir prangayı söküp atacağız.

TÜRK, KÜRT, ARAP BİRLİKTE VAR OLDU

TÜM insanlığın gözbebeği olan bu stratejik coğrafyada Türk, Kürt ve Arap birlikte var olmuştur. Birlikte savaşmış, galibiyeti de mağlubiyeti de birlikte yaşamıştır. Coğrafya ve tarih, Türk, Kürt ve Arap’ı çözülmez, dağılmaz şekilde birbirine sıkıca bağlamıştır. Bakın Malazgirt Zaferi’nin 953. yıldönümünde de ifade ettim. Malazgirt, Türk, Kürt, Arap’ın ortak zaferidir. Çaldıran, Türk, Kürt, Arap’ın ortak zaferidir. Ridaniye, Kudüs’ün fethi, İstanbul’un fethi, daha nicesi ortak zaferimizdir. Biz bu coğrafyada ittifak yapınca büyüdük, güçlendik, cihana hükmettik. Ancak dağılınca hep beraber fetreti yaşadık. Birbirimize düştüğümüzde zayıfladık, geriledik, çok büyük acılar yaşadık. Bunu iyi bilen emperyalistler “böl, parçala, yönet” politikasını yürüttü. Asırlardır bu kirli oyunu oynamayı çok ama çok iyi biliyorlar. Onun için aramıza cetvelle çizer gibi sınırlar çizdiler. Onun için aramıza nifak soktular, fitne soktular. Bizi birbirimizden uzaklaştırmak, koparmak için uğraştılar. Bizi birbirimize düşman etmek için ellerinden geleni yaptılar. Bizim farkında olmadıklarımızın onlar farkında.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu