HAŞMET BABAOĞLU / Ortalık yıkılıyor yazmalıydım ama…


Gerçekten bir “ortalık” olsaydı…
Medya ve siyasal gündemler tarafından zihinler önce dağıtılıp sonra sadece bir iki yere toplanmasaydı…
Şöyle yazardım: Ortalık yıkılıyor…
Çünkü genç kanser vakaları müthiş bir hızla artıyor.
90’lardan bu yana yapılan taramalar bütün dünyayı ürkütüyor.
50 yaş altı kanser vakaları son dönemde yüzde 79 oranında artmış…
Orana dikkat ettiniz mi, bir daha bakın!
***
Ortalık yıkılıyor..
Çünkü Kovid-19 aşısı sonrası pıhtılaşma ve kalp krizi oluşumunda artış iddiaları çok ciddi bir seviyeye geldi.
Ana akım tıp tabii ki bu iddiaları reddediyor ama iddiaların arkasında ciddi bir bilim çevresi oluşuyor ve sosyal medya sansürü dahi artık bu aşıların “masumiyeti”ni koruyamıyor.
Peki bu meseleyi hak ettiği gibi konuşuyor muyuz?
Hele özel hastanelerdeki kalpçilerin başlarını kaşıyacak hallerinin kalmayışını konuşuyor muyuz?
Ne gezer!
***
Bir konu var ki, hakikaten sarsıcı…
Otizm konusu…
ABD kamuoyu mesela ne Ortadoğu’yla ilgili ne de Ukrayna’da barışla…
90’lardan bu yana otizm vakalarındaki artışa bakıp soruyorlar: Bir tuhaflık var, doğal olamaz bütün bunlar?
Binde bir iken otizm sıklığı, nasıl oldu da 30’da bire kadar yükseldi?
Çocukluk aşılarının otizme yol açan etkisi ciddi biçimde mercek altında…
“Efendim, bu teşhisin artması otizm hakkındaki farkındalık yüzündendir” diyenler var ya…
Hepsine artık “Hadi oradan!” demenin zamanıdır.
***
İşte bütün bu çerçeve içerisinde Trump yönetimi, Sağlık Bakanı’ndan tıp kurumları içindeki bütün atamalara kadar radikal kararlar almaya başladı.
Trump’ın hâline tavrına bakıp duruyoruz da…
Birimiz bile “İyi de bu adam tıp alanında ne yapmak istiyor?” diye sormuyoruz…
Trump en son ülkesinin en önemli tıp mevkilerinden birine Stanford‘dan mezun ama cerrahlığı bırakan Dr. Casey Means‘i önerdi…
Dr. Means diyor ki: “Sağlık sistemi, hastaların çokluğundan kâr ettiği sürece bu işi çözemeyiz.”
Oturun düşünün şimdi…
***
NOT DEFTERİ
En ufak bir çatlak olmamalıdır suskunlukta. Aksi halde yıllardır biriktirdiğimiz sessizlik elimizden kayıp gidiverir. (ÖMER F. OYAL / Ferahlık Anına Övgü)