YAZARLAR

KEREM ALKİN / ‘Terörsüz Türkiye’ ile 4 trilyon dolar sıçrama

Türkiye Cumhuriyeti‘nin güçlü devlet duruşu, kararlılığı, toplumsal birlik ve beraberliğimizin dışarıdan ve içeriden bunca saldırıya rağmen çelik gibi iradeyle daha da perçinlenmesi, milli ve yerli savunma teknoloji hamlelerimiz ile birleşerek 40 yıllık terör belasının son bulması adına tarihi bir eşiğin aşılmasını sağladı. Bölücü terör örgütünün kendini fesih etme kararına Avrupa Birliği‘nin kimi mahfillerinden anlamsız, değersiz kimi açıklamalara da şaşırmıyoruz elbette. Bilhassa, ‘bu fırsat iyi değerlendirmeli’ saçmalığı. Sanki, uluslararası alanda birilerinin bu tarihi sürece bir katkıları olmuş ta, kendilerine göre çağrıda bulunuyorlar. Batının sözde demokrat, gerçekte neo-faşist nobran, narsist siyasi çevreleri Türkiye halkının tüm unsurlarıyla istikrara ve kalıcı bir barışa kendi iradesiyle yürümesine adeta deliriyorlar. Kurtuluş Savaşı‘nı ve Cumhuriyetimizi omuz omuza kurmuş Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşları, 21. Yüzyıl’da ‘Türkiye Yüzyılı’ adına tarihi adımları da birlikte atıyorlar.
Küresel ulus üstü yapıların başımıza bela ettiği bölücü terör, 15 binin üzerinde güvenlik görevlimiz ve vatandaşımızı şehit vermemize sebep oldu. Bugün, ‘Terörsüz Türkiye’ süreci Şehitlerimizin destansı kahramanlığı ile hayat buluyor. Bölücü terör sadece 1984 ile 1998 arası o zamanın ekonomik değeriyle 300 milyar dolarlık ağır bir kayba sebep oldu. Bugünkü değeri ile 1 trilyon dolar. 1998 ile 2025 arası, bölücü terörün başının ezildiği ve Türkiye topraklarında yok edildiği dönemde ise, 580 milyar dolar yatırım fırsatı kaybettik. Bu da yatırımların çarpan etkisi ile 1 trilyon dolar daha demek. Terör olmasaydı, bugün 3 trilyon dolar ile dünyanın yedinci veya sekizinci ekonomisi olacaktık. Yaşam standardı olarak, kişi başına 13 bin değil, 36 bin dolarlık bir satın alma gücünü konuşacaktık. Türkiye, Cumhurbaşkanımızın güçlü, kararlı ve vizyoner liderliğinde, tüm vesayet odaklarını yerle yeksan eden, PKK, FETÖ ve DAEŞ gibi en tehlikeli terör örgütlerini bertaraf eden bir azim ve mücadeleyi ortaya koyarken, Türkiye Ekonomisi 2003-2024 döneminde GSYH’sını sabit fiyatlarla ortalama yüzde 5,3, nominal fiyatlarla ise yüzde 341 büyütmeyi başardı.
2019 ile 2024 arası ise, terörle mücadele, küresel virüs salgını ve Rusya-Ukrayna Savaşı gibi küresel ve bölgesel tüm zorluklara rağmen, Türkiye GSYH’sını 760 milyar dolardan 1,3 trilyon dolara yüzde 71 büyüttü. Dünya ortalamasının üstünde olan ve OECD ile G20 ülkeleri arasında bizi özel bir başarı konumuna taşıyan bu performans, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde tüm vesayet odakları ve dünyanın en tehlikeli terör örgütlerine karşı büyük bir başarıyla yürütülen mücadele sürecinde başarıldı. Terörsüz Türkiye süreci ülkemizin ortalama reel büyüme performansına, Türkiye’nin dört bir yanında, bilhassa Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki büyük yatırım hamlesi ile ek 1,5 puan katkı sağlayacak. Türkiye’nin önümüzdeki 25 yıl ortalama reel büyümesi 1 puan daha hızlanmış olacak. Bu da, 2025-2030 arası GSYH’nın yüzde 35 artması anlamına geliyor. Bu performans 2030’da Türkiye ekonomisini 2 trilyon dolara taşıyacak. Yatırımların çarpan etkisi ile 2030 ile 2050 arası, Türkiye Ekonomisi her 5 yılda bir GSYH’sına 1 trilyon dolar daha ekleyerek, 2050’de 5 trilyon doları aşmış ve 6 trilyon dolara ilerleyen bir ekonomi konumuna getirecek. Türkiye’nin Terörsüz Türkiye süreciyle küresel tedarik zincirinde güvenilir liman konumunu perçinlemesi, ihracatımızı 2030’de 300 milyar doların üzerine, 2040’da 450-500, 2050’de ise 700- 750 milyar dolar bandına taşıyacak.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu