YAZARLAR

HİLAL KAPLAN / Hamas diplomasisi

Aksa Tufanı Harekâtı, İsrail terör devletinin temellerini sarsmaya devam ediyor. Ateşkese rağmen Gazze’ye insani yardım sokmayan ve Filistinlilere yönelik soykırım suçlarına her gün bir yenisini ekleyen İsrail, bu pervasızlığını Amerika Birleşik Devletleri’nin verdiği sınırsız desteğe borçlu olduğunu biliyordu.
Amerika‘daki en etkili siyonistlerden biri olan Joe Biden’ın başkanlık döneminden sonra göreve gelen Donald Trump’ın da ilk zamanlarda bu desteği sürdürmesi, İsrail’in saldırganlığını artıran en önemli faktörlerden biriydi. Ancak son bir haftada yaşanan gelişmeler, siyonist terör örgütü için tehlike çanlarının yeniden çaldığını gösterdi.
Amerika Birleşik Devletleri, Filistin direnişinin elinde bulunan vatandaşlarını kurtarmak için İsrail’i devre dışı bırakarak; Katar, Mısır ve Türkiye’nin devrede olduğu bir diplomasiyle Hamas ile doğrudan temasa geçti. Bu durum, İsrail’de büyük bir krize neden oldu. Trump’ın bölge özel temsilcisi Steve Witkoff’un, “İsrail ateşkese razı değil, böyle bir niyetleri yok; tek dertleri savaşın sürmesi” şeklindeki açıklaması ve hemen ardından Hamas’tan gelen, Amerikalı esir Idan Alexander’ın iyi niyet göstergesi olarak serbest bırakılacağı yönündeki haberler, İsrail’in en çok güvendiği sarsılmaz Amerikan desteğinde bir gedik açtı.
İsrail’de doğan, ardından Amerika Birleşik Devletleri’ne göç eden ve gönüllü olarak İsrail ordusunda görev yapan Idan Alexander, sağ salim bir şekilde Gazze’deki Kızılhaç temsilcilerine teslim edildi. Daha sonra İsrail’in açmak zorunda kaldığı insani koridordan geçerek ülkesine döndü.
Amerikalı yetkililerin, “İsrail saldırılarında ölen vatandaşlarımızın cesetlerini de almak istiyoruz” açıklaması, ABD‘de İsrail’e yönelik bakış açısının değişmeye başladığını ve bu değişimin siyonistlerin hiç istemediği bir yöne doğru gittiğini gösteren bir başka önemli gelişme oldu. Çünkü geçmişte, bir Amerikalı yetkilinin İsrail saldırılarında sivillerin öldüğünü kabul etmesi dahi mümkün değilken, bu tür beyanlar Amerikan medyasında haber yapılsa bile, siyonist lobinin esir aldığı Beyaz Saray ve Pentagon tarafından hemen susturulurdu.
Amerikan vatandaşı da olan İsrailli asker Idan Alexander’ı serbest bırakacağını açıklayan Hamas, diplomatik atağını sürdürerek Gazze’deki yönetimi bırakmaya hazır olduğunu ve geçiş koridorlarının açılması gerektiğini belirtti. Türkiye, Mısır ve Katar’a teşekkürün de yer aldığı bu açıklama, siyonist terör örgütünün saldırganlığını bir kez daha dünya kamuoyunun önüne serdi. Hamas adına Gazze müzakerelerini yürüten heyetin başkanı Dr. Halil El Hayya tarafından yapılan açıklamanın diplomatik zekâ açısından ustalık eseri niteliğinde olduğunu da ayrıca belirtmek gerekiyor.
Bu gelişmelerin ardından, İsrailli bazı aşırı sağcılar, Donald Trump’ı “Hamas beni tanıyor” şeklinde etiketleyen görsellerle sosyal medyada hedef aldı. Trump’ın Filistin devletini tanıyabileceğine yönelik çıkan haberler, siyonist terör örgütünün en büyük destekçisinden mahrum kalmaya başladığını gösteren bir başka işaret oldu. Nitekim, terör örgütünün savaş suçlusu lideri Binyamin Netanyahu’nun, Amerika’nın silah yardımını sonlandıracağından endişe ettiği İsrail medyasında da yer buldu.
İsrail’in uluslararası sistemi nasıl tehdit ettiğinin ve kendisiyle birlikte dünyayı da yıkıma sürüklediğinin Washington koridorlarında konuşuluyor olması son derece önemli. İnşallah bu süreç, tıpkı Suriye’de olduğu gibi, özgürlüğü hak eden Filistin halkının yararına sonuçlanır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu