Terörsüz Türkiye ile uyuyan dev uyanıyor

PKK’nın fesih kararı Doğu ve Güneydoğu’nun ekonomik potansiyelini canlandıracak. Ekonomistler, bölgedeki kalkınmanın turizm, ihracat ve sanayi gelirlerine olumlu yansıyacağını, bunun da büyümeyi pozitif etkileyeceğini belirtiyor
Terörsüz Türkiye süreciyle birlikte yeni bir sayfa açıldı. Yarım asırlık süreçte on binlerce vatandaşımızın şehit olmasına neden olan, toplumda derin sosyolojik ve psikolojik yaralar açan, ardında trilyonlarca dolarlık maliyet bırakan terör belasından ülkenin kurtulacak olması Türkiye ekonomisi açısından yeni fırsat penceresini açacak. PKK‘nın kendini feshetmesiyle Doğu ve Güneydoğu Anadolu için tarım, turizm ve sınır ticaretinde tarihi bir sıçramanın kapıda olduğu belirtiliyor. Ekonomistler, bölgedeki kalkınmanın ülke ekonomisinin büyümesine ek 1.5 katkı sağlamasını öngörüyor.
2 TRİLYON DOLAR
Bugüne kadar terörün Türkiye’ye hesaplanabilir ekonomik maliyetiyle ilgili çok farklı rakamlar ortaya atıldı. Araştırmalara göre, terörün özel sektör girişim ve yatırım kararları, doğrudan yabancı sermaye girişi, ihracat hacmi ve turizm talebi gibi makro büyüklükler aracılığıyla Türkiye ekonomisi üzerindeki örtük ve dolaylı maliyetleri yaklaşık 2 trilyon doları buluyor. Türkiye ekonomisinin dolar cinsinden büyüklüğünün 2024’te 1.32 trilyon dolar olarak gerçekleştiği varsayıldığında bu ikinci bir Türkiye anlamına geliyor. Elbette, insani maliyet ve işin sosyolojik ve psikolojik boyutu tartışılmaz bile…
BÖLGE TARİHİ SIÇRAMANIN EŞİĞİNDE
Peki şimdi ne olacak? PKK’nın kendini feshetmesiyle gözler bölgeye çevrildi. Uzmanlar, Doğu ve Güneydoğu Anadolu için tarım, turizm ve sınır ticaretinde tarihi bir sıçramanın kapıda olduğunu söylüyor. Bölgedeki geniş ve verimli araziler uzun yıllar üretimden uzak kalmıştı. Terör tehdidinin ortadan kalkmasıyla birlikte dağ köylerinde tarım ve hayvancılığa dönüş için yerel girişimler başlamış durumda. Kültürel mirası ve doğasıyla aslında bir açık hava müzesi olan bölge, yıllarca şiddet haberleriyle anıldı. Şimdi ise otel yatırımları yeniden gündeme geldi. Bazı tarihi konak ve hanların turizme kazandırılması için projeler hazırlanmaya başladı. Turizm profesyonelleri, “Burası Türkiye’nin kayıp destinasyonu. Şimdi yeniden keşfetme zamanı” görüşünde. SABAH‘ın görüştüğü iş çevreleri, bölgenin ekonomik olarak ayağa kalkması için tüm koşulların ilk kez bu kadar elverişli olduğunu belirtiyor. Ancak bu dönüşümün kalıcı olabilmesi için kamunun teşviklerinin, özel sektörün cesaretinin ve halkın desteğinin birlikte işlemesi gerektiğine vurgu yapılıyor.
EKONOMİYE NASIL YANSIR?
Yaşanan bu sürecin önümüzdeki dönemde ekonomiye olumlu yansıması ise kaçınılmaz. Ekonomistler, terörün ekonomi üzerindeki en büyük saptırıcı etkilerinin ihracat gelirleri ve özel sektör yatırım kararları ekseninde ortaya çıktığını, bunu yabancı sermaye girişi ve turizm talebinin izlediğini belirtiyor. Bu nedenle de PKK’nın silah bırakma kararının etkilerinin bu alanda gerçekleşeceğini öngörülüyor. Terörsüz Türkiye sürecinin ülkenin ortalama reel büyüme performansına bölgedeki büyük yatırım hamlesi ile ek 1.5 katkı sağlayacağı vurgulanıyor.
KİM NE DEDİ?
5 YILDA BİR İLAVE 1 TRİLYON DOLAR
PROF. DR. KEREM ALKIN/ MEDIPOL ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ: Terörsüz Türkiye süreci ülkemizin ortalama reel büyüme performansına, Türkiye’nin dört bir yanında, bilhassa Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki büyük yatırım hamlesi ile ek 1.5 katkı sağlayacak. Türkiye’nin önümüzdeki 25 yıl ortalama reel büyümesi 1 puan daha hızlanmış olacak. Bu da, 2025-2030 arası GSYH’nın yüzde 35 artması anlamına geliyor. Bu performans 2030’da Türkiye ekonomisini 2 trilyon dolara taşyıacak. Yatırımların çarpan etkisi ile 2030 ile 2050 arası, Türkiye ekonomisi her 5 yılda bir GSYH’sına 1 trilyon dolar daha ekleyerek, 2050’de 5 trilyon doları aşmış ve 6 trilyon dolara ilerleyen bir ekonomi konumuna getirecek. Türkiye’nin Terörsüz Türkiye süreciyle küresel tedarik zincirinde güvenilir liman konumunu perçinlemesi, ihracatımızı 2030’de 300 milyar doların üzerine, 2040’da 450-500, 2050’de ise 700-750 milyar dolar bandına taşıyacak.
KAPSAMLI EKONOMİ POLİTİKASI ŞART
DOÇ. DR. MEVLÜT TATLIYER/EKONOMİST: Ortaya çıkan barış ortamı ve akabinde terör örgütü PKK’nın kendini feshetmesiyle birlikte hem ülkemiz hem de Doğu bölgeleri için önemli bir fırsat penceresi açılmıştır. Sürecin nihayete ermesi durumunda Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinde hem sanayi hem de turizm sektörlerinin ciddi şekilde genişleme yaşayabileceğini söyleyebiliriz. Bunun gerçekleşebilmesi için ise kapsamlı bir bölgesel ekonomi politikasının uygulanmasına ihtiyacımız bulunuyor. İlgili bölgelerin ulaşım ve enerji altyapılarının geliştirilmesinden nokta atışı ve kapsamlı sanayi/turizm teşviklerine kadar atılacak birçok adım bulunuyor. Bu adımların güçlü bir şekilde atılması durumunda Doğu bölgeleri önemli bir atılıma sahne olabilir ki bu da Türkiye ekonomisi için ciddi bir kazanım olacaktır.
MİLYARLARCA DOLAR TURİZM GELİRİ SAĞLANABİLİR
DENİZ İSTİKBAL/ SETA EKONOMİ ARAŞTIRMACISI : Yapılan tahminler, terörün 2 trilyon dolarlık bir maliyeti olduğunu gösteriyor. Kişi başı gelir açısından terör bölgelerine bakıldığında bireysel olarak yıllık 7 bin doların üzerinde bir maliyet ortaya çıkıyor. Bu da bölgesel 90m ilyar dolarlık gelir kaybına işaret ediyor. 1978-2025 tarihleri arasındaki yıllara göre bu rakam uyarlandığında trilyon dolarlık bir maliyet ve insani kayıp. Terör örgütünün kendini feshetmesiyle turzim başta olmak üzere iktisadi faaliyetler normalleşebilir. Özellikle Doğu Anadolu bölgesinde değerlendirilemeyen turizm potansiyeli yıllık milyonlarca turisti ve milyarlarca dolar turizm gelirini bölgeye çekebilir. Terörün bölgenin sanayi ve tarım sektörlerine de ciddi etki yaptığı bir gerçek. Mardin veG aziantep gibi yüksek ihracat yapan şehirler mevcut. Fakat diğer bölge şehirleri dış ticaretten büyük pay almıyor. Terörün bitmesiyle diğer şehirlerindeki iktisadi canlanma ihracata olumlu yansıyabilir. Doğal kaynakların ekonomiye kazandırılması ve tersine göçün sağlanması birçok iktisadi faydayı meydana getirebilir.
RİSK UNSURU AZALACAK, YATIRIM İKLİMİ CANLANACAK
ŞEKİB AVDAGİÇ İTO Başkanı: Türkiye ekonomik açıdan da gerçek potansiyelini ortaya koymasının önündeki bir engeli daha kaldırdı. Üretimde, ticarette, istihdam ve ihracatı geliştirmede olumlu sonuçlar elde edileceğine inanıyoruz. Risk algıları minimum seviyeye inecek, uzun dönemde iktisadi kazanımlarımızı çoğaltmada, dünyanın ilk 10 büyük ekonomisi arasına girme çabamızda önemli bir başlangıç noktası olacaktır. Yerli ve yabancı yatırımcının yatırım için şart gördüğü güven ortamındaki artış ülke ekonomisine olumlu yansıyacak. Savunma ve iç güvenliğe tahsis edilen yüksek pay ülkemizin ve bölgemizin kalkınmasına ayrılacaktır. Eğitimden sağlığa, altyapıdan yeni iş yatırımlarına, turizmden ticarete kadar Türkiye’yi başta doğu ve güney doğu bölgelerimiz olmak üzere yeni bir dönem bekliyor.
NAİL OPAK DEİK Başkanı: Ülkemizin aydınlık yarınları için bir dönüm noktasında olduğumuzun bilincindeyiz. Terörle mücadelenin ekonomik boyutunda ülkemizin kaynaklarının harcandığı çok büyük bir bedel ödendi. Ümit ediyoruz ki, ‘Terörsüz Türkiye’ ile birlikte ekonominin en önemli ayaklarından biri olan beklenti yönetiminde de hem daha olumlu işleyen bir ticaret iklimi hem de pozitif kazanımların önünü açan yeni bir güven ortamı oluşacaktır.
ORHAN AYDIN ASKON Başkanı: Güvenlik ortamının iyileşmesi, risk unsurlarını azaltacak yatırım iklimini canlandıracaktır. Başta yerli ve yabancı yatırımcılar için özellikle bu bölge daha cazip hale gelecektir. Buradaki yatırımların artması ile istihdam artışına vesile olacak bu da iç tüketimi destekleyerek ekonomik büyümeye katkı sunacaktır. Güvenlik harcamaları, askeri operasyon maliyetleri azalacak, bu kaynaklar eğitim, sağlık, teknoloji, altyapı hizmetleri olarak kullanılmaya başlanacak. Uluslararası itibarımızı güçlendirecek bu gelişme ticari anlaşmalarımıza ve yatırım ortaklıklarımıza olumlu yansıyacaktır.
MUSTAFA GÜLTEPE TİM Başkanı: Terör, barış ve huzurun yanı sıra, Büyük Türkiye hayallerimizin önündeki en büyük engel, ekonomik kalkınmamıza vurulan prangaydı. Süreç başarıyla tamamlanır ve “Terörsüz Türkiye” hedefi gerçekleşirse ülkemiz için tarihi bir fırsat ortaya çıkacak. Yeni dönemde kaynaklarımızı üretime ve yatırıma dönüştürmemiz halinde toplumsal refahı çok hızla bir üst seviyeye taşıyabileceğimize ve ihracatta ilk 10 ülke arasına çıkma hedefimize daha hızlı ulaşacağız.
GÜRKAN YILDIRIM TÜGİAD Başkanı: PKK’nın silah bırakması ve kendini feshetmesi, Türkiye ekonomisi için de önemli bir dönemin başlangıcı olabilir. Güven ve istikrar ortamının tesis edilmesiyle birlikte, yatırım iştahı artacak, risk algısı düşecek ve ülkemizin ekonomik potansiyeli daha da belirginleşecektir. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizde yeni yatırım olanakları doğacak, bölge halkımızın refah düzeyi yükselecek ve bu durum ülke ekonomisine genel bir ivme kazandıracaktır.