Dünya, küresel çapta kritik ve tarihi bir değişim sürecinden geçiyor. Gazze dâhil Ukrayna, İran, Keşmir, Suriye, Yemen ve Tayvan gibi kronik sorunların çözümünde ezber bozan hamleler artıyor. Gelişmeler ve alınan pozisyonlar bize büyük aktörlerin savaş yerine çok kutuplu bir küresel uzlaşıya doğru ilerlediğini gösteriyor. Bu yeni sürecin kilit ülkesi ise Türkiye. Zira içeride yarım asrı aşan terör sorununu başarıyla bitiren Türkiye sadece yurtiçinde değil bütün küresel kriz bölgelerinde hem oyun kurucu hem arabulucu bir aktör olarak uluslararası alanda da tarih yazıyor.
Küresel satranç tahtasındaki en belirleyici hamlelere Sayın Erdoğan’ın liderler diplomasisi imza atıyor. Bunun son örneği ABD, Rusya ve Ukrayna’nın kalıcı barış için Türkiye’yi adres göstermesidir. Hâliyle dünyanın kaderini belirleyecek olan Ukrayna barış masası, 15 Mayıs’ta İstanbul’da kurulacak. Böylece ABD ve Rusya ancak Erdoğan gibi güvenilir bir liderin varlığıyla sonuç alınabileceğini ilan etmiş oluyor. Zaten Rus lider Putin’in kalıcı barış masasının Türkiye’de kurulmasını şart koşması da bunun net göstergesi.
Moskova ve Paris ile görüşen Erdoğan’a ABD Başkanı Donald Trump da, Ukrayna lideri Zelenski de tam destek verdi. Hatta Trump, çok takdir ettiği Erdoğan’ın devrede olmasından o kadar umutlandı ki “Tarihi bir hafta geliyor. Artık yeni ve çok daha iyi bir dünya olacak” diyerek coşkusunu dile getirdi.
***
Ukrayna dosyası dışında Gazze, Suriye ve Keşmir gibi hemen her kritik sorunda da Türkiye devrede. Nitekim Türkiye’nin yürüttüğü diplomasi sayesinde Hamas, Trump ile anlaşıp İsrail’i Gazze’de safdışı bıraktı. Soykırımı bitirecek kalıcı ateşkes karşılığında Hamas, Gazze’nin bağımsız bir komite tarafından idare edilmesini kabul etti. ABD ile varılan anlaşma için Hamas, Türkiye’ye teşekkür etti.
Keşmir krizi üzerinden alevlenen Pakistan ve Hindistan arasındaki nükleer tehdidi de ABD, Suudi Arabistan ve Türkiye’nin yoğun çabası önledi. Fakat Erdoğan’ın Pakistan‘a verdiği açık destek ile Türkiye’den alınan SİHA ve diğer silahların Çin jetleriyle birlikte Hindistan‘da yol açtığı şok tahribat, ateşkes kararında en belirleyici etken oldu. Nitekim Amerikan CNN’in de itiraf ettiği gibi ateşkes talebi Yeni Delhi’den geldi. Türk ve Çin askeri teknolojisinin Pakistan’a sağladığı ezici avantaj, Güney Asya’daki güç dengesini değiştirdi. Hâsıl-ı kelâm ABD, Çin ve Rusya ile birlikte yeni dünyanın dört siyasi kurucu iradesinden biri olan Türkiye artık bir medeniyetin temsilcisi gibi hareket ediyor. Bu reel-politik determinizm ülkemizi yeni bir imparatorluk paradigmasıyla davranmaya ve Anadolu dışındaki tarihi ve jeo-kültürel coğrafyalarımızı da yeniden kucaklamaya zorluyor. İşte bu evrensel ve tarihi asabiye Yeni Türkiye’yi yeni dünyanın hem istikrar merkezi hem de kilit aktörü hâline getiriyor.
