Başkan Erdoğan’dan ekonomi mesajı: Gemiyi limana ulaştıracak plan tecrübe, irade bizde

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’daki Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleşen MÜSİAD 28. Olağan Genel Kurulu’nda ekonomiye ve gündemdeki siyasi konulara dair önemli mesajlar verdi: Dünyamız sancılı olduğu kadar değişimlerin yaşandığı kritik süreçlerden geçiyor. Koronavirüsü 3 yıl önce geride bıraktık, etkileri ise halen devam ediyor. Enflasyondaki direnç hâlâ kırılamadı. Gümrük tarifeleri üzerinden alevlenen restleşmelerle artan gerilimin devam edeceği anlaşılıyor. Geniş yelpazede riskler ve tehditler giderek artıyor. Görüyoruz ki küresel ekonomi, fırtınalı bir denizde ilerlemeye çalışıyor. Taşların yerine oturması ve suların sakinleşmesi biraz vakit alacaktır. Fırtınalı sularda gemiyi limana güvenle ulaştıracak plana, tecrübeye, iradeye hamdolsun ziyadesiyle sahibiz. Nice engelin, badirenin üstesinden geldik. Bundan sonra da her oyunu bozup engelleri aşacağız.
Her gün yenisi patlak veren krizlere rağmen soğukkanlı ve sabırlı yol alıyoruz. Artısını eksisini hesap ederek kararlarımızı uyguluyoruz. Reform programı ile ekonomimizi güçlendirdik. Programın en önemli hedeflerinden biri vatandaşı hayat pahalılığından kurtarmak. Son 2 yılda ciddi mesafe kat ettik. 11 aydır enflasyon kesintisiz düşüyor. Son 40 ayın en düşüğüne ulaştık. Depremin yaralarını hızla sararken geçen yıl başlattığımız harcama disiplini ve tasarruf tedbirlerini bu yıl da sürdürüyoruz. Dış dengede de tablo olumlu. Kısa süreli dalgalanmaların önüne geçen, kapsayıcı büyüme hedefi ile yolumuza devam ediyoruz Hiçbir kesimi yalnız bırakmıyoruz. Çiftçimizin kullandığı kredilerde her 10 finansman giderinin 7 lirasını biz ödüyoruz. Yüksek teknolojide atılım için HİT30 programını başlattık. 2030’a kadar 30 milyar dolarlık destek vereceğiz. İhracat sadece döviz geliri değildir, üretimdir, istihdamdır, refahtır.
TÜRKİYE’NİN BAŞARI HİKÂYESİNDE EN ÇOK MÜSİAD’IN EMEĞİ VAR
28 Şubat’ın atmosferinin devam ettiği günlerde MÜSİAD’ın dayanışmasının kalbimde hep müstesna yeri oldu. MÜSİAD her zaman adaletten, hukuktan yana güçlü duruş sergiledi. MÜSİAD hak ve özgürlüklerle birlikte her alanda destan yazdılar. Bazılarına öz, bazılarına üvey evlat muamelesi yapıldığı dönemde Türkiye için çalışmaktan asla vazgeçmedi. 1990’dan bugüne Türk ekonomisinin büyümesine, istihdamın, büyümenin artmasına, Türkiye’nin cazibe merkezi olarak öne çıkmasına katkılarda bulundunuz. Kazanırken çalışanlarınızdan başlayarak millete kazandırmayı, kanaatle ticaret yapmayı hiçbir zaman ihmal etmediniz. Türkiye’nin demokraside, diplomaside, savunmada ve birçok alanda yazdığı başarı hikâyesinde en çok emeği olanlardan biri de MÜSİAD ailesidir. 2002 öncesine göre çok daha güçlü Türkiye varsa bunda MÜSİAD’ın mücadelesinin önemli payı var. Demokrasimizi hedef alan saldırıların boşa çıkarılmasında MÜSİAD’ın desteği yadsınamaz. MÜSİAD’ın milletimiz, demokrasimiz için yürüttüğü mücadelesine her zaman destek olduk. İnşallah gelecekte de bir ve beraber olacağız.
TÜRKİYE, AB’NİN BEKASI İÇİN BİR TEMİNATTIR
BAŞKAN Erdoğan, kendi vatandaşları başta olmak üzere Avrupa halklarının 9 Mayıs Avrupa Günü’nü tebrik etti. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın sosyal medya hesabından yapılan açıklamaya göre, Erdoğan kutlama mesajında, AB’nin son yıllarda yaşanan çok boyutlu küresel ve bölgesel meydan okumalarla karşı karşıya olduğunu ve Gazze’de 19 aydır devam eden İsrail katliamlarına sessiz kalınmasının, birlik değerlerinin sorgulanmasına yol açtığını belirtti. AB’nin bugün bütünleşmenin temellerinin atıldığı yıllardaki gibi vizyoner ve cesur bir bakış açısına ihtiyacı olduğunun altını çizen Erdoğan, “Bu zor zamanlarda, münferit üyelerinin çıkarlarına esir edilmeyen, kıtanın müşterek çıkarlarına odaklanan, kapsayıcı ve bütünleştirici bir Avrupa Birliği herkesin menfaatinedir. Karşılaştığı tüm engellere rağmen Avrupa Birliği üyeliğine aday olan ülkemiz, kriz ve çatışmalarda izlediği insani, barışçıl ve yapıcı politikalarla, ortaya koyduğu adil çözümlerle birliğin bekası için de bir teminattır” ifadelerini kullandı.
KAYITDIŞIYLA MÜCADELEDEN GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ
Kayıtdışı, uzun yıllardır ülkemizin kronik problemlerinin en üst sırasında yer alıyor. Kayıtdışılık her şeyden evvel haksız rekabettir. Devletin görevi, vergisini düzgün ve düzenli ödeyeni, hesabını kitabını doğru tutanı, işini kurallara uygun yürüteni korumaktır. Kayıtdışıya göz yummak bu kardeşlerimizin hakkını yedirmek olacaktır. Dolayısıyla kayıtdışıyla mücadeleden geri adım atamayız. Sizden bu konuda bizlere destek olmanızı bekliyoruz.
MALUM ÇEVRELERİN OPERASYONU PATLADI
1.5 aydır yaşanan dalgalanmalar karşısında başarılı bir sınav verdik. Programın şoklara, manipülatif saldırılara ve sabotaj girişimlerine karşı ne denli dayanıklı olduğunu bir kez daha görmüş olduk. Malum çevrelerin operasyonu ellerinde patladı. Çünkü bu haftadan itibaren rezervlerimiz yeniden artmaya başladı. Küresel belirsizliklerin azalmasıyla birlikte Türkiye’nin gelişmekte olan ülkeler arasında pozitif ayrıştığına şahit olacağız.
ÖZGÜR ÖZEL’E ‘YABANCILARA ŞİKÂYET’ VE ‘BOYKOT’ TEPKİSİ: BUNUN ADI EKONOMİK TETİKÇİLİK
Siyasi hayatımızın her döneminde olduğu gibi bugün de hem iş yapıyor hem hizmet ediyoruz, hem de karalama kampanyalarıyla mücadele ediyoruz. Muhalefet kanadında en azından milli meselelerde değişim görmeyi umdukça maalesef her seferinde büyük bir düş kırıklığı yaşıyoruz. Muhalefetin siyaseti centilmence bir rekabet yerine yıkıcı bir husumetle yürütme isteği, aşılmaz bir duvar misali sürekli karşımıza çıkıyor. Aktörler, isimler ve genel başkanlar değişse de ne yazık ki bu zihniyette zerre miskal düzelme olmuyor. Durum öyle vahim ki, bu ülkenin ana muhalefet partisinin genel başkanı çıkıyor, kendi ülkesini yabancı basın kuruluşlarına, yabancı aktörlere, dergilere şikâyet ediyor. İktidarı yıpratayım derken asıl Türkiye’ye zarar veriyor. Türk ekonomisine zarar veriyor. Boykot çağrılarıyla yerli ve milli markalara zarar veriyor. Hiç kimse muhalefet ediyorum bahanesiyle kendi ülkesini yabancılara şikâyet edemez, ekonomisini batırmaya çalışmaz. Hükümet yara alsın da Türk ekonomisine ne olursa olsun demek, siyaseti marjinalleştirmek, bu ülkeye yapılan çok büyük bir kötülüktür. Ana muhalefet partisinin lideri kendi ülkesini yabancı dergilere şikâyet ediyor. Bunun adı ekonomik tetikçiliktir, jurnalciliktir.
YENİ DÜNYA DÜZENİNİN EN ÖNEMLİ AKTÖRÜ OLAN ÜLKEMİZİN ARKASINDA DURACAĞIZ
Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen MÜSİAD’ın 28. Olağan Genel Kurulu, saygı duruşu, İstiklal Marşı ve Kuran-ı Kerim tilavetiyle başladı. Yeni dönemde MÜSİAD Genel Başkanlığı görevine önceki dönem MÜSİAD Genel Başkan Yardımcısı olan OPTİMAL Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Özdemir seçildi. Özdemir, MÜSİAD’ın 8’inci genel başkanı oldu. Porgramda yeni ve eski başkan konuşmalar yaptı: MÜSİAD Genel Başkanı Burhan Özdemir: Tüm gelişmeler Türkiye’nin yeni dünya düzeninin en önemli aktörlerinden biri olacağını apaçık göstermektedir. MÜSİAD’lı işadamları olarak, dün olduğu gibi yarın da devletimizin milli politika uygulamalarının arkasında duracak ve ülkemizin yakaladığı bu tarihi fırsatın heyecanını daima canlı tutacağız.
ANADOLU VURGUSU
Önceki dönem MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı: ‘Anadolu’dan küresel ticaret çıkar mı?’ diye soranlara inat, bugün ‘dünyanın hangi kıtasında hangi iş ortaklığı kurulabilir’ konusunu konuşuyoruz. MÜSİAD’ın bugün geldiği nokta büyük bir azmin, inancın ve ortak idealin eseridir. Bizim davamız iş dünyasında ahlakı, ticarette hakkaniyeti, ekonomide bağımsızlığı tesis etmekti ve elhamdülillah bugün bu hedefe her zamankinden daha yakınız.