YAZARLAR

DİLEK GÜNGÖR / Gerçek sorun finansman…

İş dünyasının ‘ağır top’ları iki gündür bir tartışma başlattı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek‘in kayıt dışı ekonomiyle mücadele konusunda yaptığı açıklamalara tepki gösterdi… Açıklamalarında ne diyordu Şimşek? “Bütün OSB’lerin giriş ve çıkışlarında sürekli bir şekilde maliye ayağı olacak. Bütün hallerin giriş ve çıkışlarında kalıcı maliye olacak.”
Bu sözlerin üzerine önce TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu çıktı arkasından da İSO Başkanı Erdal Bahçıvan
Neymiş efendim, çok rencide olmuşlarmış! Sanayicinin vergi vermediğine dair toplumda bir algı oluşuyormuş… Her işletmenin kapısına vergi memuru konularak vergi gelirleri artırılmazmış…
Yahu Allah aşkına kayıtlı tüccarsan, kayıtsız işletmenin haksız kazancı karşısında mağduriyet yaşamamak için bu meseleyi desteklemen gerekmez mi? Ayrıca saha denetimleri bugün mü ortaya çıktı? Sanayi sitelerinde vergi kaydı olmayan birçok işletme yok mu? Hallerde ortada mal alınmadığı halde, mezarlıktan isim seçilerek onların adına faturalar düzenlenmiyor mu?
Biliyorsunuz değil mi?
Türkiye vergi ödeme alışkanlığında Avrupa‘nın en kötüsü… Yapılan araştırmalarda Türkiye’nin vergi tahsilat oranının potansiyelinin yüzde 30 altında olduğu tahmin ediliyor. Bunda elbette sürekli çıkan afların da payı var. Gelişmiş ülkelerde vergi ödeme, yasal zorunluluk değil, aynı zamanda vatandaşlık görevi… Bizde bu ‘ahlaki sorumluluk’u en çok uygulayan çalışan kesim… Çünkü maaşı daha almadan devlet vergiyi kesiyor.
Bildiğim kadarıyla, Erdal Bahçıvan‘ın sahibi olduğu Bahçıvan Gıda 2023, 2022, 2021’de tek kuruş Kurumlar Vergisi beyan etmedi. Sebebi zarar… Yanlış anlamayın tek o değil… Türkiye’de birçok büyük şirketin durumu da farklı değil…
Misal, siz bu ‘ağır toplar’ın şirketlerini son dönemde hiç Kurumlar Vergisi rekortmenleri listesinde gördünüz mü? Ya da şöyle diyeyim, bankalar ya da savunma sanayii şirketleri dışında Kurumlar Vergisi rekortmenleri arasında sanayicileri cımbızla arayınca ancak bulmuyor muyuz?
Malumunuz, Kurumlar Vergisi mükellefleri ticari kârına kanunen kabul edilmeyen giderleri ekleyip, ardından geçmiş yıl zararlarını, indirim ve istisnaları düşerek oluşan kazanç üzerinden vergisini ödüyor. Zarar ederse vergi yok. Peki sanayici hep mi zarar ediyor yahu!
Haa, yazının asıl konusuna dönersem…
Türkiye’nin gerçek sorunu bu mu? Asıl konuşmamız gereken mesele finansmanın pahalılığı ve erişimi değil mi?
İsmini vermeyeceğim. Dün sabah işe gelmeden bir iki arkadaşıma gittim. Biri büyük bir portföy şirketinden, diğeri büyük bir tekstil şirketinden… İkisi de günlük bankaların açtığı limitleri söyleyince küçük dilimi yuttum. Portföy şirketindeki arkadaşıma sürekli çalıştığı banka gayrimenkul alımı için 70 bin TL kredi açmış… Tekstilciye ise günlük limit 50 bin TL belirlenmiş…
Aklınız alıyor mu?
Düşünün bunlar en büyükler… Esnafı, KOBİ’yi düşünemiyorum bile…
Velhasıl, eğer iş dünyasının çatı örgütleri ekonomi yönetimine bir mesaj vermek istiyorsa, bunu kayıt dışı ekonomiye yönelik tedbirleri eleştirerek değil, uygulanan ekonomi programının yeniden evrilmesini isteyerek yapmalı… Programın reel sektör bacağını hatırlatmalı… Finansmana erişimdeki sıkıntıyı anlatmalı… KGF paketi istemeli… Enflasyonu düşürürken, imalatı yapanları kaybetmenin ileride Türkiye’ye daha fazla zarar vereceğini söylemeli…

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu