EĞİTİM

Dezenflasyon savaşında kritik cephe: Konut ve eğitim

2024’ün ortasında enflasyonla mücadele programına başladık. Program enflasyonu belli bir noktaya kadar getirdi. Kağıt üzerinde hızlı bir düşüş yaşamış olsak da sahada etkisi hala ciddi şekilde devam eden bazı alanlar da var.

KİRA ARTIŞI MANŞETİN 10 PUAN ÜSTÜNDE

kiralarındaki artış Temmuz 2024’te yüzde 25’lik tavanın kaldırılmasından bu yana hız kesmedi. Mayıs 2025 itibarıyla TÜFE’nin 12 aylık ortalamasına göre kira artış oranı yüzde 48,73. Bu oran manşet enflasyondan 11 puan daha yukarda. Özellikle büyük şehirlerde çok daha yukarıda artış oranları söz konusu.

Barınma konusu sabit gelirlinin bütçesinde en büyük paylardan birini alıyor. Fiyat istikrarı hedefi bu kesimde henüz hissedilemiyor.

Dezenflasyon dönemlerinde kira artış oranı 12 aylık enflasyona göre hesaplanmayabilir. Çünkü dezenflasyon döneminin tamamında kira enflasyonu manşet enflasyonun üzerinde kalmaya devam eder.

İş yeri sahipleri (ki yüzde 25’ten de faydalanmadılar) yüksek kira artışlarına maruz kaldılar ve bu artışları ürün fiyatlarına da yansıttılar. Kirası yüzde 48,73 artan bir esnaftan fiyatını düşürmesini veya makul oranda artırmasını bekleyemezsiniz. Böyle artışın olduğu yerde enflasyonla mücadelede başarılı olmak zor.

Konut grubundaki yıllık enflasyon yüzde 74,07, manşet enflasyonun 2 katından fazla.

EĞİTİME MÜDAHALE ŞART

Enflasyonu yukarı çeken en önemli kalemlerden biri de eğitim.

Manşet enflasyonun yüzde 37,86 olduğu bir noktada eğitim grubundaki yıllık artış yüzde 79,20 seviyelerine ulaştı. Açıkçası eğitim tarafında bu hangi kalemdeki maliyet artışının bir yansıması bunu kestirmek zor.

Özel okul fiyatlarındaki fahiş artış bu alanda önü alınması gereken konulardan biri.

Kirada oturan ve çocuğu özel okulda okuyan bir ailenin gelirinin yarısından fazlası konut ve eğitimdeki harcamaya gidiyor. Dolayısıyla fiyat istikrarındaki söz konusu etkiyi göremiyorlar.

Bu durum, “Resmi enflasyon düşüyor ama hayat pahalılaşmaya devam ediyor.” algısını körüklüyor. Merkez Bankası’nın faiz artırımları ve parasal sıkılaştırma tedbirleri, fiyatların kontrol altına alınmasında kısmen etkili olabilir. Ancak bu görünmeyen cephede, özellikle arz kaynaklı sorunlar (konut stoğu, eğitim altyapısı, öğrenci yurtları) çözülmedikçe, enflasyonla mücadele toplum nezdinde ikna edici olmayabilir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu