Neden Somaliland ve neden şimdi?


Türkiye’nin Suriye, Filistin, Mısır, Libya, Sudan, Somali ve Etiyopya üzerinden yaptığı hamleler siyonistleri zorluyor. Gazze’de bataklığa saplanan İsrail, Avrupa ve ABD’den yüz göremeyince çareyi kaos projelerine sarılmakta arıyor. Ülkemizin Ortadoğu, Doğu Akdeniz ve Kuzey Afrika‘daki kazanımları nedeniyle İsrail’i hafakanlar basıyor.
Buna bir de Kızıldeniz ve Afrika Boynuzu’ndaki yükselişimizi ekleyince siyonistlerdeki histerik travma daha da derinleşiyor. Kuşku yok ki Suriye ve Gazze’de kaybeden İsrail aynı hezimeti Libya ve Somali’de de yaşıyor.
Suriye’de SDG’ye verilen sürenin dolduğu ve Gazze’de ateşkes sürecinin ikinci kısmının konuşulduğu bir dönemde Yunan ve Rum liderlerle çıkış arayan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Sayın Erdoğan’ın ‘teneke tıngırtısı’ diye nitelediği beyhude çırpınışlarına bir yenisini daha ekledi.
***
Netanyahu, 26 Aralık 2025’te yaptığı açıklamada 1991’de Somali’den tek taraflı olarak ayrılıp bağımsızlığını ilan eden Somaliland’ı devlet olarak tanıdıklarını açıkladı. Böylece İsrail, 34 yıldır hiçbir ülkenin tanımadığı Somaliland‘i dünyada tanıyan ilk ülke oldu. ABD, İsrail’in kararına katılmadığını açıklarken başta Türkiye olmak üzere Afrika Birliği ve Ortadoğu ülkeleri, İsrail’in bu adımını kınadı.
İsrail’in Kızıldeniz ve Aden Körfezi kıyısında yer alan stratejik konumdaki 6 milyonluk Somaliland’ı tanımasının birçok nedeni var. Bir bakıma Türkiye’ye karşı Libya ve Suriye’de yapamadığını Somali’de devreye sokan İsrail, bu yolla bir taşla üç kuş vurmayı planlıyor.
Bu kararıyla İsrail hem Türkiye’nin hamlelerine darbe indirmeyi hem Gazze’den sürgün edilecek Filistinlileri Somaliland’a yerleştirmeyi hem de Kızıldeniz’in karşı kıyısındaki Yemen’de bulunan Husi savaşçılara karşı mevzi kazanmayı düşünüyor.
Unutmayalım ki Somaliland hamlesiyle İsrail’in öncelikli hedefi Türkiye’nin Somali üzerinden elde ettiği kazanımları baltalamak. Zira Somali, küresel jeopolitikanın can damarı konumundaki Hint Okyanusu, Arap Denizi, Aden Körfezi ve Kızıldeniz’in kesiştiği hayati önemdeki Afrika Boynuzu’nun tam kalbinde yer alıyor.
***
Zaten İsrail medyası sabah akşam Türkiye’nin Kuzey Afrika ve Kızıldeniz hattındaki hamleleriyle Afrika’da da bölgesel süper güç haline geldiğini yazıyordu. Türkiye’nin Libya, Suriye ve Somali üçgeni arasında Atlantik Okyanusu ile Hint Okyanusu arasında uzanan Akdeniz ve Kızıldeniz hattında inşa ettiği stratejik coğrafya haliyle siyonistleri çıldırtıyor.
Çünkü bu yeni coğrafya NATO’nun gözetimi dışında. Ne Avrupa ne de ABD burayı şekillendirebiliyor. Siyonistlere göre Somali bir laboratuvar, Aden Körfezi ve Kızıldeniz koridoru ise Türkiye’nin yeni oyun alanı. Siyonistler, Türkiye’nin Libya’da hayata geçirdiği stratejinin aynısını Somali üzerinden Kızıldeniz ve Afrika Boynuzu’nda da gerçekleştirdiğini görmenin kâbusunu yaşıyorlar.
Akdeniz, Ortadoğu, Kızıldeniz ve Afrika’daki yükselen Türk hegemonyasına karşı İsrail, Somali’de de kaos stratejisinden medet umuyor. Ancak tıpkı Suriye, Gazze ve Libya’da olduğu gibi İsrail Somali’de de hezimetle karşılaşacak. Somaliland üzerinden devreye soktuğu senaryo akamete uğrayacaktır. Zira dünya, İsrail’in siyonist tezgâhlarla jeopolitik kazanımlar elde ettiği o eski dünya değil artık.



