MANŞETLERYAŞAM

İstanbul depremi sonrası o bölgeyi işaret edip nokta koydu: Silivri ve Ereğli depremleri en kuvvetli kanıt

Erzurum Atatürk Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi kurucusu ve emekli Jeoloji Mühendisi Dr. Mehmet Salih Bayraktutan, Marmara Denizi‘nde Silivri ve Marmaraereğlisi açıklarındaki depremlerin doğudan batıya ilerleyen deprem göçünün göstergesi olduğunu söyledi. Bayraktutan, İstanbul’da büyük bir deprem beklemediğini belirtti.

Marmara Denizi’nde, İstanbul’un Silivri ilçesi açıklarında 23 Nisan’da meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem ve ardından yaşanan artçılar ile Tekirdağ’ın Marmaraereğlisi açıklarındaki 3.7 büyüklüğündeki artçı şokla ilgili değerlendirmede bulunan Jeoloji Mühendisi Dr. Mehmet Salih Bayraktutan, batıya doğru bir enerji göçünün yaşandığını söyledi.

Jeoloji Mühendisi Dr. Mehmet Salih Bayraktutan (DHA)Jeoloji Mühendisi Dr. Mehmet Salih Bayraktutan (DHA)

Van Gölü’nden başlayıp Yunanistan’ın Selanik kentine kadar Kuzey Anadolu Fayı’nı takip ettiğini ifade eden Bayraktutan, Türkiye Yunanistan Doğal Gaz Boru Hattı’nın geçtiği noktaları uzaktan kumandalı sualtı aracı ROV ile incelediğini bildirdi. 2007 yılındaki çalışması sonrası bölgenin geoteknik raporunu hazırladığını söyleyen Bayraktutan, elde ettiği verilerle bölgedeki sismik hareketliliği çok iyi takip ettiğini söyledi.

Marmara Denizi'nde olan depremlerin doğudan batıya deprem göçünün göstergesi olduğu iddia edildi. (DHA)Marmara Denizi’nde olan depremlerin doğudan batıya deprem göçünün göstergesi olduğu iddia edildi. (DHA)

“İSTANBUL’DA ÇOK ÇOK BÜYÜK BİR DEPREM BEKLEMİYORUM”
Silivri’de 23 Nisan’da 6.2 depremin ocağının 20 kilometre kadar güneyinde Marmara’nın ortasında gerçekleştiğini hatırlatan Bayraktutan, “3.7 büyüklüğündeki Tekirdağ’da Marmaraereğlisi’nin 25 kilometre kadar güneyinde denizin ortasında meydana gelmiştir. Dolayısıyla son 3-4 yılda bölgede meydana gelen depremler 6.2 büyüklüğündeki depremden sonra doğuya değil, batıya doğru göç ettiğini görmekteyiz. Silivri ve Ereğli depremleri bunun en kuvvetli kanıtlarıdır. Yıllardan beri savunduğum gibi İstanbul’da çok büyük bir deprem beklemiyorum. Halkı boşuna panikletmek, psikolojisini bozmak devletin de kentsel dönüşümünü yanlış yönlendirmek hem bilimsel, bilim ahlakı, hem de halkı paniğe sokarak yaralanmalara sebep olmak gibi açılardan üzüntü vericidir. Kaldı ki bu yanlış ve ters yorumların meşhur profesörler tarafından yapılması, yıllardır sürdürülmesi ve medyanın bunlara alet olması ülkemiz açısından büyük talihsizliktir.” diye konuştu.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu